2- ABD Kongresi'nin 1979, 2003 ve 2019 yıllarında üç
aşamada, “Suriye Hesap Verebilirlik Yasası” ve “Sezar Yasası” dâhil olmak üzere
bu yasaları geçirmesiyle Suriye, terörizmi, kitle imha silahlarını, insan
hakları ihlallerini ve savaş suçlarını desteklediği için en ağır yaptırımlara
tabi tutuldu ve bu yaptırımlar Suriye ekonomisinin büyük bir bölümünü
kapsıyordu. Burada önemli nokta, bu ağır kısıtlamalara rağmen Suriye'den
yapılan petrol ithalatının yaptırımlara tabi olmamasıdır ve bu nedenle,
Amerikalılar hala Suriye petrol kuyuları üzerinde kontrole sahipler, ancak
Suriye'ye yapılan tüm ithalatlar yaptırıma tabi tutulmuştur!
3- ABD Hazine Bakanlığı Suriye’ye yönelik yaptırımların
askıya alınmasına izin verdi ve ABD Dışişleri Bakanlığı da 180 günlük muafiyet
yayınladı. Yaptırımların çoğunun kaldırılması kongre onayı gerektiriyor ve
Trump, ikincil yaptırımları da içeren Sezar Yasası da dâhil olmak üzere,
bunları kaldıramıyor veya askıya alamıyor. Sonuç olarak Trump, sadece kongre
onayı gerektirmeyen ABD hükümeti tarafından uygulanan yaptırımları bir yürütme
emri yayınlayarak derhal kaldırabilir ama tabi bunu yapmadı ve yalnızca bu
yaptırımların bazılarını geçici olarak askıya aldığını iddia etti.
4- Trump'ın eylemi stratejik bir gelişme olmaktan önce siyasi
hedefi olan bir eylemdir ve sadece insani veya ekonomik bir eylem olmaktan ziyade,
Batı Asya'nın jeopolitik düzenini değiştirmeyi amaçlamaktadır ve bu, özellikle,
Arap ülkeleri ile İsrail arasındaki ilişkileri normalleştirme ve İran'ın
etkisini zayıflatma planıdır. Amerikalılar ve Batılıların Suriye'ye uygulanan
yaptırımların kaldırılması konusunda bir atmosfer yaratmaları da aldatmacalarından
bir diğeridir çünkü her şeyden önce Trump'ın Suudi Arabistan ziyareti sırasında
Suriye'ye uygulanan yaptırımların kapsamlı ve özel koşullar olmaksızın kaldırılması
kararını açıkladılar ama Trump Riyad'daki konuşmasında bile yaptırımları “kaldırmak”
değil, “durdurmak” veya “askıya almak” kelimesini kullandı ve şimdi de özel ve
geçici koşullardan bahsediyorlar. Bu, başlangıçta Nükleer Anlaşmada yaptırımları
kaldırma iddiasında bulundukları ve daha sonra yaptırımları kaldırma cümlesinin
Nükleer Anlaşmanın hiçbir yerinde bahsedilmediğini kabul etmek zorunda
kaldıkları aynı aldatmacadır! Bu nedenle eğer iddialarına sadık kalsalar bile, bu,
yaptırımların kaldırılmasını değil yalnızca geçici olarak askıya almayı ve bazı
kısmi yaptırımları içerir, hepsini değil. İkincisi, Amerikalıların aldatmacası,
kısa vadeli muafiyetler iddiası ve gelecekte yaptırımları kaldıracağını vaat
etmektir! Sopayı Suriye'nin başına dayadılar ve Suriye hükümetine mevcut Suriye
hükümetinin asla yerine getiremeyeceği veya Suriye'nin jeoekonomik,
jeostratejik ve jeopolitik koşullarının yerine getirilmesine izin vermediği bir
dizi katı şart koştular. Üçüncüsü, ABD Hazine Bakanlığı'nın açıklamasına göre,
bu izin, insan hakları ihlalleri veya ABD'nin terörist olduğunu söylediği
örgütlerle ilgili yaptırımları ve Suriye'nin Rusya, İran ve Kuzey Kore ile
yaptığı ticarete yönelik yaptırımları kapsamıyor. Dördüncüsü, ikincil yaptırımları
da içeren Sezar Yasası, sadece Suriye hükümetini değil, aynı zamanda onunla
işbirliği yapan tüm tarafları da kapsıyor Öte yandan, Suriyelilerin ülkelerinin
yeniden inşasına katılmalarını engelliyor ve bu durum, bazı diğer yaptırımların
askıya alınmasına rağmen, Suriye halkı için ciddi bir engel olmaya devam
ediyor. Beşincisi, Trump'ın vaadinin aksine, ABD hükümeti yaptırımların
kaldırılması (askıya alınması) iddiasının mekanizması konusunda net bir adım
atmadı, öyle ki ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü resmen Suriye'ye yönelik
yaptırımların kaldırılması için bir takvim olmadığını ve Trump'ın bunu daha
sonra yürütme emirleri yayınlayacağını duyurdu! Altıncısı, Colani’nin
çaresizliği ve pasifliğinin gölgesinde Siyonist rejimin Suriye’ye yönelik saldırı
ve işgali devam ederken, Trump yaptırımların askıya alınması iddiasını aslında
Suriyelilere şantaj yapmak ve Siyonist işgalcilerle uzlaşmaya doğru
hareketlerini hızlandırmak için bir araç haline getirdi. Yedinci olarak,
yaptırımların iptali iddiası derhal geri çevrilebilir ve hatta İngiltere Dışişleri
Bakanlığı bile, Suriye hükümetine yükümlülüklerine uymasını sağlamak için baskı
yapmaya devam edeceğini vurguladı! Sekizinci olarak, ABD yaptırımlarına ek olarak,
Suriye, Colani’nin kendisine karşı bile BM yaptırımlarıyla karşı karşıya ve bu,
Suriye ile uluslararası ilişkiler önünde bir engel olmaya devam edecek. Ayrıca,
2011'den bu yana Suriye'ye kademeli ve artan bir şekilde uygulanan Avrupa
yaptırımları hala yürürlükte ve bunları askıya alacaklarını duyurmuş olsalar
da, bunları istedikleri zaman yeniden yürürlüğe koyma hakkını saklı tutuyorlar.
Dokuzuncu olarak, ABD, Suriye'nin toprak bütünlüğünü destekleyen bir açıklama
yayınlama sözü vermişti, ancak henüz yayınlamadı. Bu nedenle, yaptırımların
geleceği ve ABD güçlerinin kuzeydoğu Suriye'deki varlığı hakkında hiçbir şey
söylemediler ve bu da Washington'ın politikalarında belirsizliğe neden oldu. Suriye'deki
ekonomik durum ve yıkıma ve mevcut geçici hükümete rağmen, Colani Suriye'yi
yönetecek kapsamlı ve istikrarlı bir hükümet örgütleyemiyor ve yaptırımların kaldırılması
iddiası aslında Colani'yi Suriye'yi bölme planı doğrultusunda zayıflatmak ve
çöküşüne zemin hazırlamak için bir bahanedir, çünkü bundan sonra yaptırımları
etkisizliğinin bir bahanesi olarak göremez. Bu nedenle, bazı yaptırımları
askıya alma iddiası temelde yeni Suriye hükümetine baskı yapmak için yaptırımları
uygulamaya devam etmek etrafında dönüyor.
5- ABD Dışişleri Bakanlığının Suriye Konuları Müsteşar
Yardımcısı, Brüksel konferansı aralarında Suriye Dışişleri Bakanı ile yaptığı
görüşmede, Şam'ın yaptırımlarda kısmi bir indirim alabilmesi için karşılanması
gereken şartların bir listesini sundu. Bu listenin başında, İsrail ile ilişkilerin
normalleştirilmesi geliyor ve şimdiye kadar Suriye hükümet heyetinin Tel Aviv'i
ziyaret etmesi veya Suriye hükümet heyetinin Bakü'de İsrail heyetiyle görüşmesi
ve BAE aracılığıyla Tel Aviv ve Bakü arasında doğrudan görüşmelerin sağlanması
olmak üzere bu şartı yerine getirmek için İsrail ile doğrudan iletişim
kanalları kuruldu. Beyaz Saray sözcüsü, Trump'ın Colani ile görüşme için
İbrahim Anlaşmaları'nın imzalanması da dâhil olmak üzere beş temel şart
koyduğunu vurguladı. Türkiye, Irak ve Ürdün'ün varlığıyla terörle mücadele
koalisyonunun kurulması, Filistinli grupların Suriye'den kovulması, Suriye'de
on yıldan fazla bir süre önce kaybolan Amerikalı gazeteci Austin Tice’ın
bulunması ve ABD'nin Şam'daki büyükelçiliğinin yeniden açılması Trump'ın diğer
temel talepleridir ve ikinci nokta, Trump'ın bu aldatıcı hamlesinin, Umman
görüşmeleriyle eş zamanlı olarak İran içindeki kamuoyunu ve yetkililerin
kararını etkilemek için yapılan hileli bir girişim olmasıdır.
6- Suriye'de psikolojik ve politik tepki nedeniyle dolar
geçici olarak gerilese de gerçek ekonomik etkisini görmek için birkaç ay
beklememiz gerekiyor ve tabii ki, siyasi yapı yeniden düzenlenene ve Suriye'deki
sistematik yolsuzluk ve güç tekeli çözülene kadar gerçek ve sürdürülebilir
yatırım oluşmayacaktır. İkincisi, Suriye'de ve Suriye hükümetinde bulunan
terörist gruplar ile ulusal ordu olarak bilinen Türkiye destekli güçler,
silahlı aşiretler ve hükümete ve Colani’nin politikalarına ve özellikle İsrail’in
saldırılarına karşı çıkan halk güçleri vb. arasındaki çatışma da yaptırımların
askıya alınmasının etkili olması için herhangi bir istikrarın sağlanmasını
engelliyor ve ABD bu iddiayı duyurarak bu durumun gayet farkında. Üçüncüsü,
bölgesel ve bölge ötesi aktörler ve Suriye sahnesinde ABD, İsrail, Türkiye,
Arap ülkeleri ve Rusya arasındaki rekabet büyük bir karmaşıklık yaratmış
durumdadır.
7- Bu nedenle, şu temel sorular cevapsız kalmaktadır: Birincisi,
Suriye'nin herhangi bir ekonomik dönüşümü, yatırımı ve yeniden inşası için onlarca
yıla ve jeopolitik güvenliğe ve istikrara ihtiyaç vardır oysa yatırımcılar,
Siyonistlerin tekrarlanan saldırılarının ve iç çatışmaların olduğu bir durumda,
İsrail işgali altındaki Suriye'ye nasıl yatırım yapabilirler?! İkincisi,
yatırımcılar hangi ekonomik garantilerle ve nasıl yerleşik bir hükümet olmadan
harap olmuş bir Suriye'ye yatırım yapmak isteyeceklerdir?! Üçüncüsü, Suriye
terörizmi destekleyen ve terörle ilgili yaptırımlara tabi olan ülkeler
listesinde kalmaya devam edecek ve yaptırımların büyük bir kısmı insan hakları
ve... nedeniyle yürürlükte kalacak ve yaptırımların askıya alınması iznine tabi
olmayacaktır ve bu da Suriye'de bankacılık ve yatırım ilişkilerinin
kurulmasının önünde büyük bir engeldir! Bu nedenle, yatırımcı için
yaptırımların hangi sebep veya unvanla uygulandığı önemli değildir ve askıya
alınana kadar değil, tüm yaptırımlar kaldırılıncaya kadar Suriye'de, İran'da
veya başka herhangi bir yerde yaptırımların kaldırılması umuduyla bankacılık,
ticaret ve ekonomik ilişkilerde hiçbir açılış olmayacaktır. Şimdiye kadar
hiçbir ülkede gerçekleşmeyen yaptırımların kaldırılması umudu, bir seraptan
başka bir şey değildir.
Dr. Muhammed Hüseyin Muhterem/Keyhan