Açıklama şu şekilde:
Direnişçi, basiretli ve onurlu İran milleti
Siyonist rejimin, suçlu Amerika'nın bilgisi ve desteğiyle
İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı gerçekleştirdiği saldırgan eylemin ardından,
silahlı kuvvetlerdeki cesur evlatlarımız, güçlerini ve yeteneklerini seferber
ederek, Siyonist düşmana acı verici ve kapsamlı yanıtlar verdi. Kapsamlı
propaganda ve sansürüne rağmen, işgal altındaki topraklarda güneyden kuzeye
kadar geride bırakılan hasarın etkileri, önemli askeri, stratejik ve araştırma
merkezlerinin bir kül yığınına dönüştüğünü gösteriyor.
İran İslam Cumhuriyeti yetkililerinin defalarca belirttiği
gibi, İran hiçbir savaşın başlatıcısı olmadı ve olmayacak ancak bir
saldırganlık ülkenin toprak bütünlüğünü hedef alırsa, o savaşın ve
saldırganlığın sonucunu biz belirleriz.
Son dayatılan savaşta, ABD'nin doğrudan savaşa dahil
olmasının yanı sıra, Siyonist rejim İran'a yönelik saldırganlığın ön cephesinde
yer alsa da arkasında Batılı ülkelerin, özellikle NATO'nun istihbarat, lojistik
ve operasyonel yetenekleri tamamen bu saldırganın hizmetindeydi
Buna rağmen, İran İslam Cumhuriyeti'nin silahlı kuvvetleri,
yerli yetenekleri ve silahlarıyla ve halkın her yönden desteğiyle, düşmana ağır
kayıplar verdirerek düşmanın savaş makinesini durdurdu.
Daha önce dünya kamuoyu tarafından aşılamaz olarak
tanımlanan işgal altındaki topraklardaki çok katmanlı hava savunma sistemleri,
İran'ın güçlü balistik füzeleri ve insansız hava araçlarına karşı savunmasız
hale geldi ve işgal altındaki topraklarda yaşayanların bu savaş boyunca
kendilerine güvenli bir yer, hatta sığınakları bile yoktu.
ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine doğrudan askeri
müdahalesi, Siyonist rejimi İran füze ve insansız hava aracı saldırılarından
kurtarma girişimi olmasına rağmen, silahlı kuvvetlerin el-Udeyd ABD üssüne
saldırılarıyla verdiği güçlü yanıt, düşmanın hiçbir çaresiz girişimlerinin İran
ulusunun ve silahlı kuvvetlerinin saldırgana karşı koyma konusundaki güçlü ve
çelik gibi iradesini etkileyemeyeceğini gösterdi. Bu nedenle, ABD liderleri
bazı bölge ülkelerine yalvararak fiilen İran İslam Cumhuriyeti'nin iradesine
teslim oldu.
Son olarak, silahlı kuvvetlerdeki cesur ve yiğit evlatlarına
sarsılmaz ve kapsamlı destekleriyle eşlik eden kahraman İran ulusunu içtenlikle
takdir ederken, Siyonist düşmanı ve destekçilerini, hareketlerini yakından
izlediğimiz ve herhangi bir stratejik hatayı tekrarlamaları durumunda,
saldırganları tarihin karanlık dehlizlerine göndereceğimiz konusunda bir kez
daha uyarıyoruz.