Ray el-Youm gazetesi genel yayın yönetmeni Atvan,
İran’a yönelik ABD-İsrail ortak saldırılarının başarısız olduğunu, savaş
sonunda İran’ın elinin güçlenmiş şekilde çıktığını yazdı.
Atvan, Netanyahu’nun yer altı sığınaklarından çekildiği
düşünülen 10 dakikalık bir videoyla zafer ilan ettiğini, Trump’ın da İran’ın üç
önemli nükleer tesisinin tamamen imha edildiğini iddia ettiğini hatırlattı.
Ancak Atvan’a göre, her iki liderin yüz ifadeleri, beden dili ve moral
durumları, bu söylemlerin aksini gösteriyor.
“Gerçekten kazanan bir lider, halkıyla zaferi kutlar ve
dünyanın dört bir yanından tebrik mesajları alır. Ama ne Netanyahu’ya, ne de
Trump’a böyle bir destek geldi” diyen Atvan, Tel Aviv, Hayfa, Aşdod,
Askalan ve Berşeba şehirlerindeki büyük yıkım görüntülerine dikkat çekti.
Ayrıca, yaklaşık 50 bin İsrailli yerleşimcinin
zararlarının karşılanması için dava açtığını, bunun da İsrail’in herhangi
bir “tarihi zafer” kazanmadığını gösterdiğini ifade etti.
Atvan’a göre, Trump’ın İran’ın nükleer tesislerine yönelik
saldırıları aslında bir “gösteri” niteliğindeydi ve amacı, savaşı durdurmak ve
İsrail’i daha fazla kayıptan kurtarmaktı. Bu saldırılarla hem İran’ın enerji
altyapısını hedef almayı, hem Tahran’ın askeri misillemelerini durdurmayı hem
de küresel petrol krizinin önüne geçmeyi hedefledi.
Atvan, İsrail’in bu savaşta:
Atvan, ABD basınına sızan ve İran’ın nükleer tesislerinde
sadece sınırlı hasar oluştuğunu ortaya koyan gizli raporların, Trump’ın “tarihi
zafer” iddialarını çürüttüğünü ifade etti.
İran’ın, %60’ın üzerinde zenginleştirilmiş uranyumunu ve
gelişmiş santrifüjlerini hâlâ elinde tuttuğuna dikkat çeken Atvan, ABD
Dışişleri eski Bakanı Antony Blinken’in açıklamalarına ve İran
Meclisi’nin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’yla (UAEA) işbirliğini askıya
almasına da işaret etti. Bu kararın, İran’ın nükleer çalışmalarını
denetimsiz biçimde sürdürme kararlılığını gösterdiğini vurguladı.
Atvan yazısında, bu savaşın İran için sadece İsrail ile
değil, aynı zamanda ABD ve NATO ile bir hesaplaşma olduğunu belirtti.
İran’ın geliştirdiği güçlü füzelerin bu savaşın seyrini belirlediğini, Siyonist
rejimin tüm ABD yapımı savunma sistemlerinin bu füzeleri engelleyemediğini
söyledi.
Atvan’a göre, İran füzeleri Tel Aviv’deki gökdelenlere,
Haifa’daki stratejik merkezlere, Weizmann Enstitüsü’ne ve diğer istihbarat ve
askerî tesislere ulaşarak İsrail’in caydırıcılık gücünü sarstı.
Sonuç olarak Atvan, bu savaşın direniş ekseni için
“yeni, güçlü ve farklı bir başlangıç” olduğunu belirtti ve bunun, daha parlak
bir gelecek için umut verici bir adım olduğunu vurguladı.