Neden Şaşırdık Jeffrey Sachs’ın Söylediklerine?

GİRİŞ: 20.04.2025 09:22      GÜNCELLEME: 20.04.2025 09:22
Rasthaber - Bu konuyu konuşuldu diye es geçmeyeceğim. Çünkü biz gerçeğe ancak bir yabancı söylediğinde “aaa” diyoruz. Amerikalı bilim insanı 13 Nisan’daki Antalya Diplomasi Forumu’nda Suriye iç savaşının ABD ve İsrailce başlatıldığını ve kışkırtıldığını söyledi: “Rejimi değiştirmek istiyorlardı. CIA ‘Timber Sycamore’ gibi gizli operasyonlarla Suriye’yi istikrarsızlaştırdı ve cihatçı grupları silahlandırarak savaşı körükledi.”

ARAP BAHARI VESİLESİ

Ne zaman oluyor bunlar: Arap Baharı’nın Mısır dahil bazı İslam ülkelerini ateşe attığı zaman. Bu “bahar”ın nedenleri arasında şüphesiz Arap ülkelerindeki giderek büyüyen büyük bir memnuniyetsizlik, gelir bozukluğu, otoriter yönetimler, Batı’nın zenginliğine karşı Müslüman ülkelerin büyük yoksulluğu vardı. Hak ve özgürlükler ve daha iyi bir yaşam için yakılan özgürleşme ateşi, zaten elleri ve gölgeleri hep bu ülkelerde olan ABD ve Batı için muazzam bir fırsat yaratıyordu. Batı Suriye’yi karıştırmadan önce Libya’yı halletmiş, NATO olarak bombalamış, Kaddafi’yi öldürmüş ve Libya’yı parçalamıştı.

Sırada Suriye vardı. Yıkılması gereken en önemli ülkeydi. Suriye, İsrail karşısında en sıkı duran, silahlı külahlı bir devletti. Golan Tepeleri işgal edilmişti ve İsrail tehdidine karşı adeta milli mücadele içindeydi. Arkasında Rusya vardı.

ABD ve Batı’nın en önemli operasyonu iç karışıklığı kışkırtmak ve rejimi içten çökertmekti. Her zaman olduğu gibi. Üstelik zaman çok uygundu, mezhep kışkırtmasına da. Nasturi ağırlıklı iktidara karşı

Sünniler kendilerini üvey evlat hissediyordu. Sünni bölge kışkırtıldı. Cihatçı örgütler kullanıldı öncelikle.

TÜRKİYE NE YAPTI?

AKP iktidarı, önce Libya’da NATO’ya katılmamış geç kalmış ve iç savaşa müdahil olmuştu.

Batı’nın Suriye’yi de parçalayacağını görünce can dostu olan, ekonomik ilişkileri hızla gelişen ve ortak hükümet toplantıları yapan Beşşar Esad rejimine karşı adım adım mesafe aldı.

2012 Haziran 25’inde şöyle yazdım: “Amerikan emperyalistlerinin, iç durumu bahane ederek Suriye’de iç savaşı kışkırtmaya başladığı andan itibaren, olayın rengi ve yüzü değişmiştir.

Suriye çökerse...

Sonra İran...

Sonra sırada Türkiye...”

 “ABD ve Fransa vb. gibi müttefikleri, Libya’yı bombardımanla ortadan kaldırdıktan sonra, ‘Arap Baharı’ndan etkilenen bazı unsurlar da Suriye’de hareketlenmişti; Batı’nın fıştıklamasıyla da bir iç isyan başlamıştı. İsyanı silah desteği ile ateşlediler. Ankara ‘Libya’da geç kaldık, bari Suriye’de Batı ile müdahale edelim’, dar bakışlı politikaya daldı.

Ama ABD ve Batı, Suriye’deki Rusya’yı gördü ve CİA ajanlarını devreye sokarak, iç savaşı körükledi. Bugün 200 binin üzerinde iç savaş ölüsünden bahsediliyorsa, bunun yarısı Batı ve müttefiklerinin suçudur.

Irak’ı ve Suriye’yi iç savaşa sürükleyerek IŞİD’i yaratan Batı, bu kez canavarıyla savaşmaya girişti, ama Kürtleri cepheye sürerek. Böylece, PKK’yi de Batı’da resmileştirmenin kapısını açtı. Hem de yüzyıllık Kürt politikasını, bu yeni ortamda geliştirmenin olanağını kullanmaya başladı.” (Not, daha 2011’deki yazım bugüne iyi bir özetti: “Tehlikeli Sular: Dostluktan Büyük Düşmanlığa; Savaş mı?”)

Jeffrey Sachs’ın Antalya’da söyledikleri şüphesiz ki önemlidir. Bilinen bir gerçeğin yine bir Amerikalı uzmanla teyit edilmesi, açısından.

Suriye iç savaşı, Hamas, Gazze’nin İsrail katil hükümetince mahvedilmesinin koşullarını yaratmıştır. İslamcı bir köktendinciliğin geldiği noktadır.

İsrail, aynı zamanda İran’ın Suriye ve bölgedeki neredeyse tüm güçlerini de dağıtmıştır.

Lübnan’ı kıpırdayamaz hale getirmiştir.

Türkiye’nin Suriye’de bir şekilde askeri üsse yerleşme umudunu yerle bir etmiştir. Suriye, İsrail’in kontrolünde ve bazı toprakları da işgal altındadır.

İran, İsrail ve ABD’nin çıplak hedefi haline gelmiştir.

Şimdi bu süreci yaşıyoruz ve PKK’nin ABD güdümlü yapılanmasının resmiyet kazanması aşamasındayız./orhanbursalı/cumhuriyet

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM