Atvan yazısında, Filistin devletinin tanınmasına ilişkin
artan tartışmaların Gazze Şeridi’ne karşı yürütülen soykırım ve açlık savaşını
gölgelediğini, bu sürecin, direnişin silahsızlandırılmasına yönelik
Siyonist rejimin taleplerine meşruiyet kazandırdığını ve Filistin devletinin
kurulmasının önündeki engelin işgalci rejim değil, direniş olduğunu
savunanların söylemlerine hizmet ettiğini ifade etti.
Gazze’yi açık hava mezarlığına çeviren, 60 binden fazla
masum sivili katleden, 150 binden fazla kişiyi yaralayan ve tüm altyapıyı yerle
bir eden işgalci rejimin değil, direnişin hedef alınması trajik bir çelişkidir.
Yeni plan, eski aldatmacaların yeniden ısıtılmasıdır
Atvan, bu gelişmenin ardındaki gerçek niyetleri ortaya koyan
dört temel noktaya işaret etti:
Batılı ve Arap destekçiler, Gazze’deki soykırımda
Siyonistlere yardım ediyor
Atvan, konferansa katılan hiçbir ülkenin Siyonist rejimi
suçlu ilan etmeye ya da ona yaptırım uygulamaya cesaret edemediğine dikkat
çekti. Hatta İngiltere gibi bazı ülkeler, Gazze’deki soykırımda kullanılan
mühimmat ve gelişmiş silahları sağlamaktan da geri durmuyor.
Ateşkes görüşmeleri üzerine de şu yorumu yaptı:
22 aydır Kahire ve Doha’da, ABD gözetiminde süren görüşmeler
hiçbir sonuca varmadı; ne savaş durduruldu ne de Gazze’ye gıda ve ilaç
gönderilebildi. Bu durumda, bu ülkeler gerçekten Filistin devleti kurabilir mi?
Bu devlet nerede kurulacak? Yıkılmış Gazze’de mi, yoksa fiilen İsrail’e ilhak
edilmiş Batı Şeria’da mı?
Uluslararası vaatlerin geçmişi aldatmaca dolu
Atvan, tarihi örneklerle bu vaatlerin ne kadar boş olduğunu
şöyle sıraladı:
Filistin halkı aynı tuzağa tekrar düşmez
Atvan, bu gösterişli uluslararası kampanyanın amacının,
Siyonist rejimi dünya çapındaki nefret kampanyasından kurtarmak olduğunu
vurguluyor. Ramallah’taki Filistin Yönetimi, Siyonist işgale hizmet eden
bir araç haline gelerek Filistin halkına en büyük ihaneti yapmıştır ve bu sahte
devleti tanımada en hevesli taraflardan biridir.
Oslo Anlaşması'nın üzerinden 32 yıl geçti ama İsrail
Batı Şeria’yı yutmaya devam ediyor ve 850 bin yerleşimciyi oraya
yerleştirmiş durumda.
Sonuç
Atvan yazısını şu ifadeyle noktalıyor:
Kâğıt üstündeki tanıma bir aldatmacadır. Bu tanımayı
destekleyenler, Filistin halkını katletmek için İsrail’e para ve silah
sağlayanlardır. Biz hayallere inanmıyoruz ve halkımızın aynı tuzağa onuncu
kez düşmesini istemiyoruz. Biz, Gazzeli büyük şair ve düşünür Mu'in
Bessiso’nun yolundayız:
“Konuşursan ölürsün, susarsan da ölürsün; o zaman konuş ve öl!”