Trump’tan Zengezur Değil Atlantik Koridoru Çıkar

GİRİŞ: 09.08.2025 09:48      GÜNCELLEME: 09.08.2025 09:48
Rasthaber -  Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Paşinyan dün Trump ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. ABD, Zengezur Koridoru’nu 100 yıllığına kiralayarak Kafkaslara yerleşmek istiyor.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan da dün Donald Trump ile Washington'da bir araya geldi. ABD basını, Azerbaycan ve Ermenistan arasında görüşülen Zengezur Koridoru hakkında “Trump Köprüsü” iddiasını ortaya atmış, koridorun 100 yıllığına ABD tarafından kiralanacağını öne sürmüştü. Ermenistan hükûmetinden yapılan açıklamada da “Başbakan Paşinyan Washington'da ABD Başkanı Donald Trump'la Ermenistan ve ABD arasındaki stratejik ortaklığın pekiştirilmesine yönelik ikili görüşmenin yanı sıra Trump ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'le bölgede barışın, refahın ve ekonomik işbirliğinin desteklenmesine ilişkin üçlü görüşme yapacak.” ifadelerine yer verildi.

Vatan Partisi Rusya temsilcisi Doç. Dr. Mehmet Perinçek ve İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Hazar Vural, Washington’un Ermenistan ve Azerbaycan liderlerini bir araya getirmesi ve Zengezur’a dahil olmasının bölgeye etkinlerini Aydınlık’a değerlendirdi.

‘ATLANTİK KÖPRÜSÜ’

“Trump’tan Zengezur Koridoru çıkmaz, Atlantik Köprüsü çıkar.” sözleri ile ABD’nin bölgedeki varlığını eleştiren Doç. Dr. Mehmet Perinçek, Washington’ın planlarına dikkat çekerek bölgedeki tehdidi anlattı. ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Donald Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın göreve geldiği zaman Senato’ya yaptığı konuşmada görevlerini açıkladığını hatırlatan Perinçek şunları anlattı:

“Barrack göreve geldiğinde Senato’da dört temel hedefini açıklamıştı:

1- Türkiye ve İran’ın frenlenmesi,

2- Rusya’nın sınırlandırılması,

3- Güney Kafkasya’da Ermenistan ile Azerbaycan’a rol verilmesi,

4- Suriye meselesinin çözülmesi.

Bugün baktığımızda bu başlıkların hepsinde somut adımlar atılıyor. Suriye’de Ahmed Şara ile SDG arasındaki görüşmeleri yürütüyorlar. Aynı şekilde İsrail ile Şara arasındaki temasları şekillendiriyorlar. Ermenistan meselesinde, Azerbaycan ile imzalanan barışı kontrol altına aldılar ve Zengezur Koridoru’nu kendi planlarına uyarlamaya çalışıyorlar.

“ABD’nin Zengezur Koridoru projesine ortak olmak istediğini görüyoruz. Proje; Azerbaycan, Ermenistan, Türkiye ve ABD arasında planlanıyor. İsmini de ‘Trump Köprüsü’ koymuşlar. Koridor, ABD’ye kiralanacak ve Amerikalı özel askeri şirket bu koridorun güvenliğini sağlayacak. Karabağ Savaşı sonrası oyun dışı kalan, Minsk Grubu’nun tasfiyesiyle bölgeye müdahale araçlarından en önemlisini kaybeden ABD, böylece inisiyatifi yeniden ele almak istiyor. Gürcistan’da da istediğini elde edemeyen Washington, bu hamleyle Güney Kafkasya’da yeniden etkin olmayı hedefliyor.

“Bu paket programın içinde; Hizbullah’ın silahsızlandırılması, İran’ın bölgeden çıkarılması, Türkiye ile Suriye arasındaki gerginliğin azaltılması, Türkiye’nin İbrahim Anlaşmaları’na çekilmesi ve İsrail ile en azından ‘barış içinde yaşama’ zemininin oluşturulması da var. Hatta belki Netanyahu’nun tasfiyesi bile bu planda yer alıyor. Bunun bir parçası olarak ‘Kürdistan’ projesi üzerinden Türkiye’nin parçalanması hedefleniyor.

“Zengezur meselesi burada kritik. Çünkü Zengezur, İran ile Rusya arasındaki kara bağlantısını kesiyor. Eğer bu koridor Türkiye, Rusya, İran ve Azerbaycan’ın ortak projesi olursa faydalı olabilir. Ancak ABD devreye girerse üç sonuç doğar:

- Rusya ile İran’ın arasını keser.

- Rusya’yı, İran’ı ve Türkiye’yi kuşatma altına alır.

- Çin’in İpek Yolu projesini engeller.

Bu durum ABD’nin Çin karşısında elini güçlendirir. Ayrıca Türkiye ile Azerbaycan’ı yalnızlaştırır. Onları Amerikan projelerine dahil ederek Rusya ve İran’la düşman hale getirir. Böylece Türkiye gerçek müttefiklerinden kopar ve ABD’ye bağımlı hale gelir. Yalnızlaştıkça da ABD’nin uygun bir zamanda kolayca yutabileceği bir lokma olur.”

‘BU BİR PAKET PLAN’

Trump’ın bu koridora müdahalesi ile Ukrayna sahasının da bağlantılı olduğuna dikkat çeken Perinçek, ABD’nin proje üzerinden Rusya’yı kuşatmayı, Ukrayna konusunda kendi koşullarını dayatmayı ve İran’ı çevrelemeyi amaçladığını belirtti. Perinçek sözlerine şöyle devam etti:

“Koridorda Amerikan askerlerinin veya özel askeri şirketlerin bulunması, Washington açısından büyük avantaj olarak görülüyor. Ancak bu askeri varlığın yalnızca enerji yolu güvenliğiyle sınırlı kalmayacağı açık. Enerji kaynaklarının ve yollarının kontrolü açısından da bu koridor ABD planlarında önemli rol oynuyor. Güney Kafkasya’nın stratejik konumu hem Batı Asya hem de Orta Asya için kritik. Orta Asya enerji kaynaklarının Rusya’yı dolanarak Batı’ya ulaştırılmasında da kullanılabilir.

“Türkiye ise gözünü hâlâ bu işi Amerika ile çözme seçeneğine dikmiş durumda. Fakat ne ‘Türkiye himayesinde Kürdistan’ projesine tam olarak girebiliyor ne de Rusya-İran ittifakı çizgisine oturabiliyor. Türkiye, Suriye içinde de İran’la sağlam bir ittifak kurma kapasitesini büyük ölçüde kaybetti. Suriye’nin toprak bütünlüğü İransız, Rusyasız ve Hizbullahsız sağlanamaz. İsrail ve ABD’ye karşı bu güçlerle birlikte direnmeden ne toprak bütünlüğü korunabilir ne de gerçek bağımsızlık elde edilebilir.”

Trump’ın hâkim olduğu Zengezur Koridoru’nun Türkiye’yi kuşatmasının sadece Kafkaslar’da değil, Suriye’de de yansımaları olacağını vurgulayan Perinçek, “Bu proje tek başına hayata geçmez, Karadeniz, Suriye ve Doğu Akdeniz’deki diğer Amerikan planlarının başarısına bağlıdır. Bu pakete girerseniz, bu bölgelerde de Amerikan planlarına teslim olmak zorunda kalırsınız.” dedi.

Azerbaycan-Rusya geriliminin de bu plana bağlı olduğunu belirten Perinçek, Zengezur Koridoru bir Atlantik projesine dönüştüğünde Rusya’nın devre dışı bırakılmasının gerektiğini, bunun da Azerbaycan ile ilişkilerin bozulması anlamına geldiğini söyledi. Diğer yandan, Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinin de bu bağlamda “gereğinden fazla iyi” duruma getirilmesinin planlandığını ifade etti.

Perinçek, çözüm için Türkiye’nin 3+3 Güney Kafkasya Platformu’nu yeniden canlandırmasının önemini vurguladı:

“Bu hem Türkiye’nin kendi milli çıkarları hem de bölge barışı, refahı ve kalkınması açısından büyük önem taşıyor. Batı’nın Atlantik planları artık bölgede kolay kolay yer bulamıyor; bu projeye karşı bölge inisiyatifiyle hareket etmek gerekiyor.”

Perinçek sözlerini şu uyarı ile bitirdi:

“Barrack’ın Zengezur üzerinden çizdiği tablo, ‘Türkiye himayesinde Kürdistan’ olmadan hayata geçirilebilecek bir plan değil. Bu plan çerçevesinde Zengezur, Büyük Kürdistan’a bağlanmaktadır. Aslında İbrahim Anlaşmaları’nı genişletme söylemleriyle Kafkaslar’a kadar uzatılan ittifak, ikinci bir İsrail’in komşularını ve enerji hatlarını besleyecek şekilde kurgulanıyor.”

 ‘3+3 İttifakı’ Nedir?

Güney Kafkasya’da bölge ülkeleri arasında işbirliği platformu olarak kurulan 3+3 ittifakı, İran, Rusya, Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’ı kapsıyor. Platform, 2022-2023 yıllarında gerçekleşen bölgesel zirve ve görüşmelerle fiilen hayata geçti. İttifakın amacı, bölgenin güvenliğini sağlamak, barışı korumak ve ekonomik kalkınmayı birlikte yürütmek olarak duyurulmuştu.

İRAN HAMLEDEN RAHATSIZ

Dr. Hazar Vural da Tel Aviv’in İran’a karşı savaşta ikinci aşamayı başlatma ihtimaline dikkat çekerek, Zengezur’da ABD ve İsrail’in hamlelerinin İran’ın bir numaralı güvenlik sorunu olduğunu vurguladı. Vural şunları anlattı:

“Washington, çok kritik bir coğrafyada, değişen ve dönüşen konjonktür üzerinden kendi çıkarlarına odaklanarak hegemonya kurmaya çalışıyor. İran ise Zengezur Koridoru’na, ABD’nin resmen dahil olma ihtimaliyle çok daha sert bir karşı çıkış gösterecektir. İran sınırları çevresinde Washington ve Tel Aviv’e ait hiçbir unsur görmek istemiyor. Geçtiğimiz günlerde İran lideri Ali Hamaney’in danışmanı Ali Ekber Velâyeti’nin yaptığı açıklamalar, özellikle Zengezur konusunda İran’ın net karşı duruşunu bir kez daha ortaya koydu.

‘TEK DÜNYA TASARIMI GERÇEKÇİ DEĞİL’

“Gazze Savaşı’nın etkileriyle Netanyahu Hükûmeti’nin İran’a karşı ikinci aşamayı başlatma ihtimali, İran için bir numaralı güvenlik meselesi haline geldi. Haziran ayında yaşanan İsrail-İran çatışmasının ardından İran, içeride yenilenme ve güvenlik alanında önemli adımlar attı. Mevcut Milli Emniyet Şurası’na ek olarak “Savunma Konseyi” adlı yeni bir kurum oluşturuldu. ABD’nin Arap devletlerine dayattığı İbrahim Anlaşmaları’nın kapsamını genişletme projesi ve Gazze’de ABD’den aldığı destekle işgal planlarını hayata geçirmeye hazırlanan İsrail, kendisi için güvenli bir iç ve dış ortam yaratmaya çalışıyor. ABD’nin sınırsız desteğiyle, geniş Orta Doğu coğrafyasında birlikte hareket ediyorlar. Bu durumu küresel hegemonya mücadelesi bağlamında değerlendirdiğimizde; Çin, Rusya, Türkiye, İran ve bölge toplumlarının uluslararası normlar, devlet egemenliği ve barış içinde bir arada yaşama ilkeleri üzerine inşa etmek istediği bir gelecek varken; uluslararası hukukun hiçe sayıldığı, sadece Washington ve Tel Aviv çıkarlarının gözetildiği bir dünya tasarımı gerçekçi görünmemektedir.”

'Aliyev Paşinyanlaşıyor’

Doç. Dr. Mehmet Perinçek, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Rusya’ya karşı son dönemde değişen tutumunu şöyle değerlendirdi:

“Aliyev aslında aklı başında bir lider. Ailesinin İngiltere’de büyük yatırımları var. British Petrol, Azerbaycan enerji sektöründe güçlü bir oyuncu. Bu durum, Aliyev üzerinde baskı olduğunu düşündürebilir. Ancak şu uyarıyı yapmak gerekiyor: Azerbaycan, Karabağ’ı Paşinyan’ın Batı’ya yönelme hataları sayesinde geri aldı. Paşinyan Batı’ya yönelince Aliyev, Rusya’yı yanına çekerek Paşinyan’ı yalnızlaştırdı ve Karabağ zaferini kazandı. Fakat şimdi Aliyev aynı hatalara düşüyor, ‘Paşinyanlaşıyor.’

‘İKTİDARINI KAYBEDEBİLİR’

“Aliyev, Rusya ve İran’la kavga ederek, ABD’nin bölgedeki gücünün azaldığı bir dönemde Washington’u oyuna dahil etmeye çalışıyor. Bu başarı getirmez. Karabağ’ı geri aldı ama aynı hatalar devam ederse gelecekte iktidarını kaybedebilir. Rusya, Ukrayna savaşı boyunca Aliyev’in Ukrayna’daki petrol tesislerine dokunmadı. Şimdi Moskova’yı karşısına alırsa, bu tesisler hedef haline gelir ki bu kendi eliyle intihar olur. Üstelik karşısında sadece Rusya değil, İran gibi güçlü aktörler de var. Amerika’yı bölgeye sokmak, Çin’in Kuşak-Yol Projesi için kritik olan köprü başını ABD’nin eline vermek demektir.”

ABD Savunma Bakanlığı, Gürcistan’da 25 Temmuz-6 Ağustos’ta yapılması planlanan ‘Noble Partner’ tatbikatını süresiz erteledi. Pentagon, Gürcistan hükümetinin ABD’nin kendilerine Ukrayna’ya destek için yeni cephe açma baskısı yaptığı ve iktidar partisine “darbe girişiminde” bulunduğu yönünde ‘asılsız’ iddialar ortaya atmasının ardından 30 Mayıs’ta ilişkileri gözden geçirme kararı aldığını açıkladı. Böyle bir ortamda geniş çaplı tatbikatın uygun görülmediği belirtildi. ABD, Gürcistan güvenlik güçleriyle iş birliğinin süreceğini ve 2025’te ‘Agile Spirit’ tatbikatı gibi fırsatların değerlendirileceğini bildirdi.

Öte yandan Ermenistan Savunma Bakanlığı, 12-20 Ağustos tarihleri arasında ABD ile ortak bir askeri tatbikat düzenleneceğini duyurdu. “Eagle Partner 2025” adı verilen tatbikatın, barışı koruma operasyonları ve tıbbi tahliye senaryoları üzerinde yoğunlaşacağı belirtildi/aydınlık

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM