Yemen Ensarullah Hareketi, 2023 yılı Gazze Savaşı’ndan
sonra, geniş çaplı siyasi, askerî ve medya faaliyetleriyle Gazze halkına eşi
benzeri görülmemiş bir destek gösterdi. Onlar, İsrail rejimi hedeflerine ve bu
rejimle bağlantılı Kızıldeniz’deki gemilere füze ve İHA’lar fırlatarak,
Filistin direnişine destek için aktif bir cephe açtılar. Ayrıca çok sayıda
bildiri yayımlayarak, uluslararası sessizliği kınayarak ve halk yürüyüşleri
düzenleyerek mazlum Gazze halkıyla derin dayanışmalarını ilan ettiler, yani
hiçbir alanda eksiklik göstermediler.
Yemen İnsani Operasyonlar Koordinasyon Merkezi yaptığı
açıklamada, Yemen Silahlı Kuvvetleri tarafından, işgalci İsrail rejimiyle
bağlantılı gemiler ve işgal altındaki Filistin limanlarına doğru giden gemiler
için uygulanan geçiş yasağını ihlal eden 64 şirkete yaptırım uygulandığını, bu
şirketlerin Kızıldeniz, Arap Denizi, Babülmendep Boğazı ve Aden Körfezi’nden
geçişinin yasaklandığını belirtti. San’a, bu şirketlerin Yemen Silahlı
Kuvvetleri’nin işgalci Siyonist rejimle işbirliği konusundaki uyarılarını
görmezden geldiğini ve ihlalde bulunduğunu açıkladı. Bu merkez söz konusu 64
şirkete, Siyonist düşmana yönelik deniz ablukasını ihlal ettikleri gerekçesiyle
yaptırım uygulandığını bildirdi.
Söz konusu merkez ayrıca, deniz ablukasının uygulanmaya
başlamasından bu yana, deniz ablukasını ihlal eden bu gemilerin sahipleriyle
iletişime geçildiğini ve işgal altındaki limanlara girişlerinden önce
kendilerine mesajlar ve uyarılar gönderilmesine rağmen, gemilerinin bu ablukaya
uymaması sebebiyle yaptırım uygulandığını bildirdi. Bu Yemen kurumu ayrıca, bu
gemilerin sahiplerini, bu yaptırımların tüm sonuçlarından sorumlu tuttu ve “Kurallara
uymayan şirketlere yönelik yaptırımlar, milliyetleri ne olursa olsun devam
edecektir” diye vurguladı.
Yemen Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdülmelik Bedreddin
el-Husi, Perşembe günü yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bu hafta Yemen’in
Vaad Edilmiş Fetih ve Mukaddes Cihat mücadelesine destek operasyonlarında, füze
ve İHA dâhil 14 operasyon yapıldı. Bu haftaki operasyonlarda Ben Gurion
Havalimanı, Yafa, Hayfa ve Aşkelon’daki düşman hedefleri vuruldu, ayrıca
Kızıldeniz’in kuzeyinde birkaç deniz operasyonu gerçekleştirildi. Düşman deniz
seyrüseferine yönelik abluka hâlen devam etmekte olup, başarılı ve etkili
olmuştur. Düşmanın ‘Eilat’ dediği Ummu’l Raşreş Limanı kapatılmış ve
kilitlenmiştir.
Siyonistlerin Gazze’ye yardım girişini yasaklamasından bu
yana beşinci ayına giren süreçte, Filistin halkının acı ve ıstırabı artmaya
devam ediyor. Gazze’de açlıktan ölen şehitlerin sayısı her an artıyor ve
bebekler ile çeşitli yaşlardaki çocuklar en çok kurban olanlardır. Gazze
halkının çektiği sıkıntılar, dünya için ve özellikle Müslümanlar ile Araplar
için üzüntü kaynağıdır. Hatta İsrail’in cinayetlerinin destekçisi olan ABD’nin
cani başkanı bile, Gazze’deki olayları üzücü ve felaket olarak adlandırdı.
Gazze’nin mazlumiyeti çok korkutucudur ve Siyonist düşmanın Gazze’ye girişine
izin vermediği yardımlar kapı ve geçitlerde üst üste yığılmış durumdadır.
Çoğunluğu BM’ye bağlı kuruluşlara ait olan 22 binden fazla insani yardım
kamyonu Gazze’nin geçitlerinde bekletilmektedir. Siyonist düşman, Amerika’nın bombalarıyla
katliam yapmaya devam ediyor ve çocuklar, kadınlar, göçmenler ve yiyecek arayan
herkes hedef alınıyor.”
Seyyid Abdülmelik Husi sözlerine şöyle devam etti: “Bu
abluka, bazı Arap ve Batılı ülkelerin işbirliğiyle gerçekleşmektedir ve
Gazze’deki korkunç açlık felaketinin dünyada benzeri yoktur. Siyonist düşman,
Amerikan bombalarıyla katliama devam ediyor ve çocuklar, kadınlar, göçmenler ve
yiyecek arayan herkes hedef oluyor. Amerikan askerleri silah taşımakta ve Gazze
Şeridi’nde yaşananlara katılmaktadır ve Amerikan subayları da bunu itiraf
etmektedir. Amerikalılar, İsrailliler ve hatta Avrupalılar, Arap ve İslam
ülkelerinde Yemen’deki gibi bir halk tepkisi görselerdi, korkarlardı ve bunu
hesaba katarlardı. Halk, bazı rejimlerin onları durdurmasına sessiz kaldı ve
böylece 2 milyarlık Müslüman ümmeti bu utanç verici durumda kalmayı kabul etti.”
İşgalci İsrail ordusu, Yemen’den atılan iki İHA’yı engellediğini
iddia etti. Katil İsrail ordusu Cuma sabahı doğudan atılan bir İHA’dan
bahsetti. Bu olay, bir saatten daha kısa bir sürede yaşanan ikinci olay oldu.
İşgalci rejim ordusunun sözcüsü, İsrail Hava Kuvvetleri’nin hava saldırısı
sirenlerini çalıştırmadan protokole uygun olarak İHA’yı hedef aldığını ve halk için
acil bir tehdit olmadığını iddia etti. İlk değerlendirmeler, bu İHA’nın önce
yaşanan olayda olduğu gibi Yemen’den fırlatıldığını göstermektedir.
Öte yandan Yemen’in Saada eyaleti Cuma sabahı, İslam
ümmetini hedef alan planlarla mücadele ve Gazze’ye destek doğrultusunda 35
geniş katılımlı yürüyüşe sahne oldu.
Bu yürüyüşlere katılanlar, “Biz Gazze’nin yanındayız ve
düşmanın tüm komplolarıyla mücadeleye hazırız” sloganıyla bir araya geldi.
Onlar, saldırılara karşı çözümün sessizlik değil, Allah yolunda cihat, mal ve silah
infakı olduğunu belirtti. Yemen halkı sokaklardaki varlıklarının, mazlum
Filistin halkına yardım etme konusundaki dinî, ahlaki ve insani
sorumluluklarından kaynaklandığını açıkladılar.
Katılımcılar, gerçek barışın sessizlikle değil, Allah
yolunda infak, birlik ve silah taşımakla elde edileceğini vurguladı.
Yürüyüşçüler, sloganlar atarak Gazze’de mazlum halka yapılanlar karşısında
ümmetin onurunu sorguladı ve Lübnan’daki direnişin silahsızlandırılmasını
isteyen herkesin, sadece İsrail’in Lübnan’a saldırmasını istediğini belirtti.