Milyonların Yolculuğu

GİRİŞ: 13.08.2025 22:20      GÜNCELLEME: 13.08.2025 22:20
Rasthaber -   Necef-Kerbelâ yolu, yılın geri kalanında sıradan bir otoyol gibi görünse de Erbain günlerinde bambaşka bir kimliğe bürünüyor. Ağustos sıcağına ve uzun mesafelere aldırış etmeyen milyonlarca ziyaretçi, Hz. Hüseyin’e olan sevgi ve bağlılıklarını göstermek için 80 kilometrelik yolu adım adım kat ediyor. Bu yıl da 20 milyondan fazla insanın katıldığı yürüyüşte, Türkiye’den gelen gönüllü ekiplerin kurduğu çadırlar hem hizmet hem de kültürel sıcaklığıyla dikkat çekti.

Türkiye’nin Dostluk Köprüleri

Necef’ten Kerbelâ’ya uzanan bu rotada, Türkiye’nin farklı şehirlerinden, hatta Avrupa’da yaşayan Türklerden gelen gönüllüler, çeşitli noktalarda kurdukları çadırlarda ziyaretçilere ikramlarda bulunuyor. Bu çadırlar, yalnızca birer dinlenme ve ikram noktası değil, Türkiye ile Irak halkları arasında dostluğun sembolleri hâline gelmiş durumda.

Konsolosluk Çadırı – Kerbelâ’ya Daha Yakın

Türkiye’nin Necef Başkonsolosluğu, geçen yıl başladığı çadır hizmetini bu yıl Kerbelâ’ya daha yakın bir noktada sürdürdü. Konsolos Olcay Karakaş’ın öncülüğünde kurulan bu çadır, başkonsolosluk çalışanları, Türkmen kardeşlerimiz, Necef ve Kerbelâ’da iş yapan Türk iş insanları ile bazı Iraklı dostlarımızın katkılarıyla hazırlandı.

Burada çay, soğuk içecekler ve hafif yiyecekler ikram ediliyor; ayrıca gelen ziyaretçilere Türkiye’nin Ehl-i Beyt’e olan sevgisini anlatan sohbetler yapılıyor. Karakaş, amaçlarının hem hizmet etmek hem de iki ülke dostluğunu pekiştirmek olduğunu vurguluyor.

İstanbul Çadırı – Zarafet ve Gönüllülük

“İstanbul Çadırı”, “Ya Hüseyin Yolu” üzerinde, Necef ile Kerbelâ arasındaki sıcak asfaltın ortasında bir İstanbul dokunuşu gibi parlıyor.

14 gönüllü, tamamen kendi imkânlarıyla geldikleri bu çadırda, ziyaretçilere İstanbul’dan özel getirilen Türk çayı ve kahvesi ikram ediyor.

Gönüllüler yalnızca ikram yapmakla kalmıyor, tıbbi destek sağlıyor ve özellikle İran’dan ya da Irak’ın diğer şehirlerinden gelen ziyaretçilerin sorularını yanıtlıyor. Onlara göre bu günler “sadece gönüllü hizmet” değil, iman ve misafirperverliğin özel bir yolculuğu.

Zeynebiye Türkiye Çadırı – 884. Direk

884. direğin yanında kurulu Zeynebiye Türkiye Çadırı, sorumlusu Ali Şahintekin liderliğinde bu yıl da dikkat çekiyor. Burada Osmanlı şerbeti ve taze çekilmiş Türk kahvesiyle ziyaretçiler karşılanıyor.

Ayrıca, hatıra olarak ziyaretçilerin tişörtlerine “I ❤️Hussain” baskısı yapılıyor. Çadır, kısa süreli dinlenmek isteyenler için gölgeli ve serin bir alan sunuyor.

Hüseyniye Haydariye – 650. Direk

650. direğin yanındaki Türkiyeliler Hüseyniyesi Haydariye çadırı, ağırlıklı olarak Almanya’da yaşayan Türklerin desteğiyle hazırlanmış. Burada geleneksel Türk yemekleri, sıcak ve soğuk içecekler, tatlılar ikram ediliyor. Çok katlı binasında yemek salonu ve dinlenme alanları mevcut. Bu çadır, misafirperverliğiyle yabancı ziyaretçilerin de uğrak noktası hâline gelmiş durumda.

Ehlibeyt Gençlik Derneği – 202. Direk

Ehlibeyt Gençlik Derneği, 202. Direkteki çadırında bu yıl da tüm gücüyle hizmet veriyor. Bir kısmı yolda yürüyerek hizmet eden, bir kısmı ise çadırda ikram hazırlayan ekip, sıcak yemek, soğuk içecek ve tıbbi hizmet sağlıyor.

Bu yıl çadır, önemli bir misafiri de ağırladı: Ayetullah Ali Rıza Penahiyan. Penahiyan, çadırı ziyaret ederek gönüllülerle sohbet etti ve yapılan hizmetleri takdir etti.

Kültürel ve Manevî Etki

Türkiye çadırları, sadece ikram noktaları değil; kültürel tanıtım, dostluk mesajı ve manevi paylaşım alanları. Burada ikram edilen bir fincan kahve, yapılan samimi bir sohbet ya da verilen küçük bir hediye, çoğu zaman yorgun bir ziyaretçinin yüzüne tebessüm konduruyor.

Türk gönüllüler içinse bu yolculuk, “hizmetin en yücesi” olarak görülüyor; çünkü onlar bu hizmeti, Hz. Hüseyin’in misafirlerine sunuyorlar.

Son Söz

Necef ile Kerbelâ arasındaki 80 kilometrelik bu kutsal yol, yalnızca ayakların değil, kalplerin de kat ettiği bir yol. Ve bu yol üzerinde dalgalanan Türk bayraklı çadırlar, Türkiye’nin Erbain’deki izini her yıl daha belirgin hâle getiriyor.

Bu çadırlar, ikramdan öte iman, kardeşlik ve kültür köprüleri kuruyor. Yorgun adımların mola verdiği, kalplerin ise yeniden umutla dolduğu duraklar…


Gürsel Özdemir

 

 

 

YORUMLAR

REKLAM