Uluslararası ekonomi uzmanı Jeffrey Sachs, Çarşamba sabahı
Judge Napolitano programına verdiği röportajda, Batı Asya’daki gelişmeleri ve
Amerika’nın rolünü değerlendirdi.
Sachs, ABD’nin Gazze olaylarındaki rolüne değinerek şu
ifadelerde bulundu: “Bugün Gazze’de tam anlamıyla Amerika’nın suç ortaklığıyla
gerçekleşen bir soykırıma şahit oluyoruz. İnsanlar açlıktan ölüyor ve Amerika
bu felakette başlıca rolü oynuyor. Bu bir başarısızlıktır. İsrail ve Gazze söz
konusu olduğunda bu, apaçık bir soykırıma ortaklıktır. Hem iğrenç hem de
yozlaşmış bir durumdur.
ABD kesinlikle suç ortağıdır. ABD sadece mali destekle
değil, aynı zamanda silah ve askeri iş birliğiyle de soykırım işleyen bir
devlettir.’
Harvard Üniversitesi profesörü, İngiltere ve Fransa’nın
Filistin’i tanıma ihtimaline değinerek şunları söyledi: “Bence Filistin’in
Birleşmiş Milletler’in 194. üyesi olarak kabul edilmesi çok önemlidir. Bu,
İsrail’deki katil soykırımcılara ‘Hayır, siz kalıcı kontrol sağlayamazsınız.
Hayır, öldürmeye, soykırıma, etnik temizliğe, apartheid’a ve Filistin halkına
yönelik herhangi bir plana izin yok’ demektir.”
Sachs, yalnızca eleştirmenin yeterli olmadığını,
Filistinlilere yönelik soykırımın mutlaka durdurulması gerektiğini belirterek
şöyle dedi: “Önemli olan, Amerika dışındaki son Batılı müttefiklerin bile
gözlerimizin önünde süren bu korkunç soykırıma tepki vermesidir. Amerika
kesinlikle en son tepki verecek ülke olacaktır. Trump içinse bunların
hiçbirinin önemi yoktur.”
Sachs, İsrail Başbakanı’nın Gazze’de açlık ve kıtlık
olmadığı yönündeki iddiasına değinen şunları söyledi: “O seri bir katildir.
Başka hiçbir açıklaması yoktur. Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından
suçlanmıştır ve soykırım işleyen bir devleti yönetmektedir. Tarihte insanlığın
yüz karası olarak kaydedilecektir. Trump ve diğer suç ortakları da bu utançta
yerlerini alacaklardır.”
ABD’li bu analist, ABD’nin Filistin politikasının Amerikan
halkının görüşleriyle zıt olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Amerika’nın
politikası, kamuoyu görüşlerinin tamamen tersidir ve fark çok büyüktür. Fakat
bu şaşırtıcı değil. Amerika’da işleyen demokratik kurumlar yok. Biz küçük bir
grup tarafından yönetiliyoruz. Aslında yıllardır süren bir CIA-Mossad
operasyonu var. Politikacılar çeşitli sebeplerle itaat ediyorlar ama Amerikan
halkı gerçeğin farkına varmış durumda.”
Sachs sözlerine şöyle devam etti: “Hatta soykırım bile ABD
politikalarında hiçbir değişikliğe yol açmamaktadır. Sadece Trump yönetimi,
Biden yönetimi değil, hatta Obama yönetimi de farklı değildi. Bu, çok eskiye
dayanıyor. Bu bizim gölge hükümetimiz’dir. Soykırım tüm açıklığıyla ortadayken
bile hiçbir şey değişmiyor. Başkan bile kendi ağzıyla kıtlık olduğunu kabul
etse bile, ABD politikasında hiçbir değişiklik olmuyor. Bu gerçekten şaşırtıcı.
ABD’de bir demokrasi yok. Halk anlamalı ki bizde demokrasi
sadece bir görüntüden ibaret. Ne toplu karar alma, ne de kamuoyunun önemsendiği
bir demokrasi var. Bugün sadece isimleri kalmış kurumlarımız var, örneğin, Kongre,
Yüksek Mahkeme gibi ama bu artık demokrasi değil.”
Sachs, ABD’de küçük bir yönetim yapısı olduğunu açıklayarak
şunları söyledi: “Amerika’da küçük bir yönetici grup var. Bu grup, Amerikan
halkının çıkarlarından veya kamuoyundan tamamen bağımsız karar alıyor. Kamuoyu
hiçbir değer taşımıyor. Bizde demokrasi yok, sadece göstermelik bir demokrasi
var. Seçimler dışında halkın görüşlerinin hiçbir önemi yok. Amerikalıların
büyük çoğunluğu soykırıma ortak olmayalım dese bile bu dikkate alınmıyor.”
Sachs, Suriye’deki yeni yönetimin başındaki eski El-Kaide
üyesi Muhammed el-Colani ile ABD’nin iş birliği yapmasının nedenine ilişkin
şunları söyledi: “Çünkü CIA onlarca yıldır El-Kaide ve kollarını yönetiyor.
Cihatçıların iktidara gelme fikri 1970’lere, CIA planlarına dayanır. CIA aslında
El-Kaide’yi kurdu. Usame bin Ladin, CIA tarafından yaratıldı. Gerçekleri bilmek
isteyenler için bunlar temel gerçeklerdir.”
Sachs, Suriye’deki Beşar Esad yönetiminin devrilmesinden ABD’nin
sorumlu olduğunu belirterek şu ifadelerde bulundu: “Suriye konusunda, Esad
hükümetini devirmek bir CIA operasyonuydu. Yani, Obama’nın emriyle yürütülen
Timber Sycamore operasyonu. 13 yıl önce Suriye’ye barış dönebilirdi. Ancak
Amerika barışın önünü kesti çünkü CIA’nın gizli operasyonlarıyla Suriye
hükümetini devirmek hedeflenmişti. Bu Amerika’nın temel yöntemidir. Sakın
yanılmayın, el-Kaide, Amerikan gölge hükümetinin düşmanı değil, tam tersine
onun yarattığı bir yapıdır.”