Husi: Bazı Arap Rejimleri Düşmana Hizmet Ediyor

GİRİŞ: 24.04.2025 20:56      GÜNCELLEME: 24.04.2025 20:56
Rasthaber - Yemen Ensarullah Hareketi lideri, Gazze direnişini överek ABD ve İsrail’e yönelik saldırıların süreceğini vurguladı ve Arap toplumlarının sessizliğini eleştirdi.

Yemen devriminin lideri ve Ensarullah Hareketi’nin başı olan Abdulmelik Bedreddin el-Husi, çarşamba günü yaptığı açıklamalarda; Siyonist rejimin özellikle Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkına yönelik artan suçlarına değindi. Husi, yüksek sivil kayıplara dikkat çekerek, İsrail’in sistematik bir şekilde açlık ve bombardıman yoluyla Gazze halkını ve altyapısını tamamen yok etmeye çalıştığını söyledi.

“El-Husi,” şu ifadeleri kullandı:
“Bu hafta içinde yaklaşık bin Filistinli Gazze Şeridi’nde şehit oldu veya yaralandı. Bir aydan fazladır, zalim Siyonistler ABD yapımı ağır bombalarla sığınmacı çadırlarını ateşe veriyor.”

Gazze'de Açlık, Soykırım Aracı

Ensarullah lideri, Gazze'deki sağlık hizmetlerinin sistematik olarak yok edildiğini belirterek şöyle devam etti:
“Siyonist düşman, sağlık sistemini tamamen yok etmeye çalışıyor. Dün açıklandı ki, böbrek hastalarının %40’ı bu koşullar nedeniyle hayatını kaybetti.”

İsrail rejiminin açlığı, soykırımın ve zorunlu göçün bir aracı olarak kullandığını söyleyen Husi, “50 günü aşkın süredir Gazze Şeridi tamamen ablukada. Düşman sadece gıda ve ilaç girişini engellemekle kalmıyor, Gazze içindeki her şeyi de hedef alıyor,” dedi.

Husi, Gazze'deki hizmet altyapısına yönelik saldırıların devam ettiğini belirterek, “Bu hafta, ateşkes döneminde enkaz kaldırma için bölgeye giren kurtarma araçları bombalandı,” dedi.

Ayrıca Filistinli esirlerin durumuna da değinen Husi, “Siyonistler esirlere işkence, baskı, hakaret ve aşağılamada bulunuyor. Bu hafta bir esir daha şehit oldu ve böylece işgalin başından bu yana şehit düşen esir sayısı 64’e ulaştı,” açıklamasında bulundu.

Direnişçiler Dimdik Ayakta

Gazze’deki Filistinli savaşçıların kararlılığına övgüde bulunan Husi, “Direnişçi mücahitler hâlâ güçlü ve kararlı. Düşman, saldırıları yeniden başlattıktan sonra doğrudan çatışmalardan çekiniyor,” dedi.

“Siyonist düşman yalnızca açık ve savunmasız bölgelerde ilerliyor. Güçlü askeri imkanlara rağmen mücahitler karşısında korku yaşıyor,” diye ekledi.

Husi, direnişin bu hafta gerçekleştirdiği askeri operasyonlara da değinerek, “Kassam Tugayları bu hafta birkaç saldırı ve ölümcül pusu düzenledi. Bunlardan biri de, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun’un doğu sınırında gerçekleştirilen ‘Kılıcı Kırma’ pususuydu. Bu pusuda bazı Siyonist askerler öldü ya da yaralandı,” dedi.

Gazze’deki doğrudan çatışmaların sınırlı olduğuna dikkat çeken Husi, “Çünkü düşman bu çatışmalardan korkuyor ve bunun yerine sivilleri hedef alan bir soykırım yürütüyor,” dedi.

“Düşmanın Gazze'deki direnişçilere doğrudan karşı koymaktan korkması, direnişin etkinliğinin açık bir göstergesidir,” diyen Husi, İsrail'in tünel operasyonlarıyla ilgili yalanlarını da eleştirdi: “Askeri başarısızlıklarını örtmek için yalanlara ve şovlara başvuruyorlar.”

Ensarullah lideri, halkı yok etmenin bir askeri zafer sayılamayacağını belirterek, “Netanyahu ve suç çetesinin esirler konusuna zerre kadar değer vermediği artık açıkça görülüyor,” dedi.

Hedef: Filistinlilerin Gazze'den Sürülmesi

Siyonist rejimin gerçek hedefinin, Filistin halkını Gazze’den zorla göç ettirmek olduğunu belirten Husi, esir değişim anlaşmalarından vazgeçildiğini ve bunda ABD’nin rolü olduğunu söyledi: “Özellikle Trump’ın Filistinlilerin zorla göç ettirilmesini açıkça desteklemesinden sonra, düşman ABD’nin teşvikiyle bu anlaşmalardan çekildi.”

Batı Şeria’nın ilhakına yönelik süreç hakkında da konuşan Husi, “İsrail rejimi içinde Batı Şeria’nın ilhakı konusunda tartışmalar artıyor ve bu yönde pratik adımlar da atılıyor,” dedi. Genişleyen yerleşim faaliyetlerini, uzlaşma sürecinin artık tamamen işe yaramaz hale geldiğinin kanıtı olarak değerlendirdi.

Cenin ve Batı Şeria’daki diğer bölgelerdeki duruma da değinen Husi, “İsrail rejimi, evleri ve altyapıları yıkmaya devam ediyor; mülteci kamplarını yok etmeyi hedefleyen saldırgan ve yıkıcı bir planı var,” dedi.

Mescid-i Aksa’ya Yönelik Saldırılar

İsrail’in sürekli olarak Mescid-i Aksa’yı hedef aldığını belirten Husi, “Pesah Bayramı sırasında gerçekleştirilen saldırılar, bugüne kadarki en büyük baskınlardır,” dedi. Siyonistlerin, Mescid-i Aksa’nın yok edilip yerine sözde tapınak inşa edilmesini konu alan videolar yayımladığını söyleyen Husi, “Düşman, soykırımı Arap ve İslam dünyası için normalleştirmeye çalışıyor,” dedi.

Şaron’un Mescid-i Aksa’ya baskını sırasında başlayan Filistin İntifadası’nı hatırlatan Husi, Arap ülkelerinin şu anki sessizliğini sert bir şekilde eleştirdi: “Mescid-i Aksa’ya yönelik bu saldırılara karşı Arap dünyasının şu anki duruşunun ne bir değeri ne de pratik bir sonucu var.”

Son olarak şunları söyledi: “Siyonist düşmanın saldırgan hedeflerinin en önemlilerinden biri, Mescid-i Aksa’yı hedef almak. Bu, onların saldırgan ve Siyonist planlarının temel bir parçasıdır.”

Düşmanın Medya Savaşına Dair Uyarı

Yemen Devrim Lideri, düşmanların İslam ümmetine karşı yürüttüğü yumuşak savaş politikalarına dair uyarılarda bulunarak, İsrail'in Yahudiler ve müttefikleriyle birlikte Müslüman halkları, özgün inançsal ve ahlaki terbiyeden saptırmaya çalıştığını vurguladı.

Husi şöyle konuştu:
"İsrail düşmanı, Arap halklarının bugünkü psikolojisini çok iyi tanımış durumda; bu psikoloji, sahih inanç terbiyesi yolundan sapmış ve yozlaşmaya yönelmiştir."

El-Husi, Yahudilerin perde arkasındaki rolüne dikkat çekerek şunları söyledi:
"Bu yozlaşmış sürecin arkasında, Yahudilerin ve onların uzantılarının İslam ümmetini yozlaştırmaya yönelik yürüttüğü geniş çaplı bir yumuşak savaş projesi var."
Ayrıca bu savaşın amacının, İslam ümmetinde insanî vicdanı yok etmek olduğunu belirterek, "Bu tehlikeli süreç, ABD ve İsrail rejiminin iş birliğiyle sürdürülüyor," dedi.

Ensarullah lideri uyardı:
"Düşman, İslam ümmetinin gençlerini düşünsel, kültürel ve psikolojik alanlarda hedef alarak, onları ümmetin önemli meselelerinden uzaklaştırmak istiyor."

Ayrıca, İsrail yanlısı medya kuruluşlarının, ABD’nin İsrail’e yaptığı askerî yardımları abartılı şekilde yansıttığını söyleyen Husi,
"İsrail medyası, ABD’nin askerî yardımlarını övünerek anlatıyor; sürekli silah yüklü hava kervanlarının kendilerine gönderildiğini söylüyorlar," dedi.

Düşmanın Filistinlileri Birbirine Düşürme Çabası

El-Husi, İsrail rejiminin Gazze’deki Filistinlileri direnişçilere karşı kışkırtma çabalarına dikkat çekerek,
"İsrail düşmanı ve bazı Arap yayın organları, bu süreçte Gazze’deki halkı mücahitlere karşı kışkırtmaya çalıştı," dedi.

İslam Ümmetine Yönelik En Büyük İhanet

Bazı Arap hükümetlerin ve yapıların tutumlarından duyduğu üzüntüyü dile getiren Husi şunları ekledi:
"Bazı Arap rejimleri ve örgütleri, geçmişteki hakikatlerden ve tecrübelerden ders almadığı gibi, hâlâ direniş ve silahlarına karşı tutum alıyorlar."

Yemenli lider, bazı Arap ülkelerinin Filistin’e verdiği destek sebebiyle İran’ı ve Yemen halkını eleştirdiğini belirterek,
"Bazı medya organları, direniş güçlerini hedef alıyor," dedi.

Husi, şu ifadeyle uyardı:
"Direnişe ve silahlarına karşı yürütülen bu kışkırtma, ümmete karşı en büyük ihanettir. Bu, feci bir hata ve düşmana bedelsiz bir hizmettir."

Ve ekledi:
"Bir halkın lehine olan tek şey, kendini savunmak için caydırıcı bir güce ulaşması ve tüm güç unsurlarını güçlendirmesidir."

"Filistin halkı her açıdan hedef alınıyor ve her zamankinden daha fazla güce ve silaha ihtiyaç duyuyor."

Gazze’deki direnişe karşı yapılan kışkırtma planının başarısız olduğunu belirten Husi:
"Allah’ın lütfuyla ve Gazze halkının yüksek farkındalığı sayesinde düşmanın bu planı başarısız oldu," dedi.

ABD'nin Filistin Katliamlarındaki Rolü

El-Husi, ABD'nin İsrail’e verdiği desteğe yeniden değinerek,
"Siyonist düşmanın Gazze’ye saldırılarını yeniden başlatması, ABD’nin açık beyanları, desteği ve günlük hava köprüsüyle gerçekleşti," dedi.

Ve ekledi:
"Filistin halkının yaşadığı tüm acı ve trajik sahneler, Amerikan bombalarının patlamasının sonucudur."
"Amerika, bu vahşet seviyesinin devamında bir suç ortağı ve baş aktördür."

Hizbullah’a Karşı Söz Söylemek İsrail’e Hizmettir

El-Husi, İsrail’in Lübnan’a yönelik son saldırılarına da değinerek şöyle konuştu:
"İsrail düşmanı, bu hafta da hava saldırılarına ve suikast operasyonlarına devam etti. Her gün şehit haberleri geliyor."
"İsrail, Güney Lübnan’daki prefabrik evleri, altyapıyı ve tarlalarda çalışan çiftçileri dahi hedef alıyor."

Ensarullah lideri, Hizbullah’ın direnişini överek,
"1982’den 2000’deki kurtuluşa ve 2006 Temmuz savaşına kadar tüm aşamalarda Hizbullah, İsrail’i bozguna uğrattı," dedi.
Ayrıca, son iki ayda İsrail’in, Lübnan sınır köylerine dahi giremediğini, tamamen aciz kaldığını belirtti.

"Hizbullah, ateşkes anlaşmasına ulaşır ulaşmaz tüm taahhütlerine tam anlamıyla bağlı kaldı. Oysa düşman, sadece anlaşmayı ihlal etmekle kalmadı, çok daha ileri gitti," dedi.

Husi, Lübnan’daki bazı siyasi gruplara da şu uyarıda bulundu:
"Lübnan’da hiçbir resmi kurum ya da grup, Hizbullah’a karşı konuşmamalı; çünkü Hizbullah tüm taahhütlerini yerine getirmiştir."
"Lübnan’da kim İsrail düşmanının diliyle Hizbullah’a karşı konuşursa, Lübnan’a ihanet etmiş ve düşmana hizmet etmiş olur."

İsrail’e Yönelik Küresel Bakış Açısının Değişimi

Yemen Devrim Lideri, Filistin meselesi karşısında dünyada yaşanan gelişmelere değinerek şöyle konuştu:
“Dünya görüşü öyle değişti ki, artık Amerika ve Avrupa’da bile anlamlı gelişmeler yaşanıyor ve bu değişimler büyük önem arz ediyor.”
Amerika’daki kamuoyu yoklamalarına atıfta bulunarak, “Artık Amerikalıların yarısından fazlası Siyonist rejime sempati duymuyor,” dedi.

El-Husi sözlerine şöyle devam etti:
“Siyonist rejime yönelik küresel bakışın değişmesi, bu rejimin artık suç işleyen, zalim ve soykırımcı bir rejim olarak görülmesi, uluslararası alanda büyük bir dönüşümdür.”
Ayrıca şu ifadelerde bulundu:
“Bazı Avrupa ülkelerinin tutumları nispeten ilericidir ancak en ileri tutumlara Latin Amerika’da şahit oluyoruz. Bunlar İslam ümmeti için güç oluşturabilecek unsurlardır ve bunlardan faydalanmak gerekir.”

Ensarullah lideri sözlerinin sonunda şunları söyledi:
“Bugün dünya kamuoyu her zamankinden daha fazla Filistin halkıyla empati ve dayanışma içerisindedir. Bu önemli etken azami düzeyde değerlendirilmelidir.”

Hayfa Operasyonu: İşgalci Rejim İçin Büyük Bir Sürpriz

El-Husi konuşmasının başka bir bölümünde, Yemen’in Siyonist rejim ve onun destekçilerine karşı tutumuna değinerek şöyle dedi:
“Yemen’in tavrı önemli ve dikkat çekici bir örnektir. Bu duruşla kıyamet mi koptu? Yemen dünya haritasından mı silindi? Sadece güçlü, cesur ve Allah’a tevekküle dayalı bir tutum sergilediği için mi?”

Şöyle devam etti:
“Bu Yemen duruşundan faydalanılmalıydı çünkü etkili, güçlü, yüce ve kapsamlı bir duruştur.”
El-Husi, geçtiğimiz hafta boyunca Yemenli güçlerin işgal altındaki Filistin topraklarına yedi askeri operasyon gerçekleştirdiğini belirterek, bu operasyonların füze ve insansız hava araçlarıyla yapıldığını açıkladı.

“Bu operasyonlar arasında Hayfa’ya yönelik son saldırı, düşman için oldukça şaşırtıcıydı. Bu saldırılar, işgal altındaki Filistin topraklarının derinliklerine ulaşarak, ABD’nin Yemen’e yönelik saldırılarının başarısızlığını açıkça göstermektedir.” dedi.

23 Amerikan İHA’sının İmha Edilmesi

El-Husi daha sonra, Yemenli güçlerin ABD ordusuyla süregelen çatışmalarına ve bu ülkenin bölgedeki başarısızlıklarına dikkat çekti:
“Amerikan güçlerine karşı operasyonlarımız devam ediyor. Bu operasyonlar iki Amerikan uçak gemisini hedef alıp çatışmaları içeriyor.”

Şöyle ekledi:
“Yeni bir uçak gemisinin bölgeye girişi bile Amerika’nın pozisyonunu güçlendiremedi ve bu ülke hâlâ saldırgan hedeflerine ulaşmaktan aciz.”

Bu hafta boyunca gerçekleştirilen dokuz operasyonla ilgili olarak, 27 seyir füzesi ve İHA’nın Amerikan deniz güçlerine karşı kullanıldığını belirten El-Husi, şunları söyledi:
“Bu çatışmalardan birinde, birkaç saat süren bir saldırının ardından, Çinli bir medya kuruluşunun haberine göre, Amerikan uçak gemisi Arap Denizi’nin derinliklerine çekilmek zorunda kaldı.”

Ayrıca:
“Yeni gelen uçak gemisi de çatışmalar sırasında yüzlerce mil geri çekildi ve şu anda çatışma esnasında kaçış eğitimi yapıyor.” ifadelerini kullandı.

Ensarullah lideri şunları da ekledi:
“Kuvvetlerimiz hâlâ Siyonist rejimin ve Amerika’nın deniz trafiğini engelliyor çünkü Amerika, kendini Siyonist düşmanla birlikte cepheye atmış durumda.”
“İsrail ve Amerikan gemileri Kızıldeniz, Bab’ül Mendeb Boğazı, Aden Körfezi ve Arap Denizi’nden tamamen kaybolmuş durumda ve bu bölgelerde onlara ait herhangi bir deniz faaliyeti yok.” dedi.

El-Husi son olarak Yemen hava savunma sistemlerinin performansına değinerek:
“Elhamdülillah, hava savunma operasyonlarımızın kabiliyet ve etkinliği açısından somut sonuçlar elde ettik. Bu hafta San’a ve Hudeyde illerinin semalarında üç silahlı Amerikan MQ-9 insansız hava aracı düşürüldü.” dedi.

Şöyle devam etti:
“Bu ay içinde yedinci Amerikan İHA’sı da Hacce ilinin semalarında düşürüldü. Bu, destek operasyonlarının başlangıcından bu yana düşürdüğümüz yirmi ikinci insansız hava aracı oldu.”

“Yafa’nın İşgal Altında” Denilmesine Netanyahu’nun Öfkesi

Yemen Devrim Lideri, ardından Netanyahu’nun son açıklamalarına değinerek şöyle konuştu:
“İlginç olan nokta, Netanyahu’nun ‘Yafa İHA’sı’ ve Yemen açıklamalarında sıkça geçen ‘işgal altındaki Yafa’ ifadesine duyduğu öfkedir. Siyonist düşman, bizim Filistin şehirlerinin ve bölgelerinin gerçek isimlerine odaklanan medya dilimizden bile rahatsız oluyor.”

Filistin’in tarihî kimliğini korumanın önemine vurgu yapan El-Husi, şöyle devam etti:
“Siyonist düşmanın, Filistin şehirlerinin ve bölgelerinin gerçek isimlerine odaklanılmasından rahatsız olması bize önemli bir ders veriyor; çünkü bu, ona sürekli olarak işgalci, gaspçı ve suçlu bir varlık olduğunu hatırlatıyor. Yani geçici bir oluşum olduğunu ve yok olmaya mahkûm olduğunu.”

“Filistin şehir ve köylerinin gerçek adlarıyla anılması çok büyük bir öneme sahiptir. Hatta ‘Yafa’ isminin bir İHA’ya verilmesi ve Yemen açıklamalarında ‘işgal altındaki’ ifadesinin tekrarlanması bile düşmanı öfkelendiriyor.” diye ekledi.

El-Husi, bu durumu Arap ve İslam dünyası için bir medya uyarısı olarak nitelendirdi ve şunları söyledi:
“Bu öfke, medya alanında kullanılan terimlerin ve isimlerin ne kadar önemli ve etkili olduğunu gösteriyor.”

Ayrıca Yemen’in Filistin’e yönelik aktif desteğinin sürdüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Amerika, Yemen karşısında Siyonist rejimi savunmada başarısız olmuştur.”

ABD’nin Yoğun Saldırılarına ve Sivil Hedeflere Yönelik Bombardımanına Tepki

Ensarullah lideri sözlerine Amerika’nın ağır saldırılarına işaret ederek devam etti:
“Bu hafta içerisinde ABD, bombardıman uçakları ve diğer savaş araçlarıyla sivil hedeflere yönelik 260’tan fazla hava saldırısı gerçekleştirdi. Bunlar arasında Furva Pazarı’na yapılan saldırı da vardı ki bu açık bir savaş suçudur.”

Ek olarak:
“Hatta mezarlıklara bile saldırdılar. San’a’daki ‘Macel ed-Demme’ mezarlığı hedef alındı. Bu suçlar, Amerika’nın başarısızlığını ve çaresizliğini ortaya koyuyor.”

El-Husi devam etti:
“Halk pazarına yapılan bir saldırı, bizim askerî gücümüzü azaltabilir mi?!”
Amerika’nın saldırıların yeniden başlamasından bu yana Yemen’e yönelik gerçekleştirdiği 1200’den fazla hava ve deniz saldırısına dikkat çeken El-Husi, şöyle dedi:
“Tüm bu yoğun saldırılara rağmen Amerika’nın başarısızlığı tamamen ortadadır.”

“Amerika’nın kendisi de bu başarısızlığı itiraf etmiştir. Gerçek şu ki, Bab’ül Mendeb Boğazı ve Kızıldeniz, İsrail gemilerine kapatılmıştır ve bu rejimin denizcilik faaliyetleri durdurulmuştur. Hatta yüksek askerî kapasiteye sahip Amerikan gemileri bile bu bölgelerden yüzlerce mil – yani bin kilometreden fazla – uzaklaşmak zorunda kalmıştır.”

Yemen Halkının Direnişi: ABD Saldırılarına Karşı Duran Bir İrade

Yemen Devrim Lideri sözlerinin son bölümünde, Yemen halkının ABD saldırılarına karşı direnişine değindi:
“Aziz milletimizin direnişi, kararlı iradesini göstermektedir. Amerika ne kadar saldırırsa saldırsın, bu halkın iradesini asla kıramayacak ve onları tutumlarından döndüremeyecektir.”

El-Husi halkın direnişini överek ekledi:
“Allah’ın lütfuyla, milletimizin konumu güçlenmektedir ve Amerika’nın yoğun saldırılarına rağmen iradesi dimdik ayakta kalmıştır. Amerika bu saldırganlığında başarısız olmuştur.”

Son olarak şu değerlendirmede bulundu:
“Amerika, artık öyle bir konumda değil ki, bir işaretiyle her şeyi bitirebilsin ya da herhangi bir saldırının sonucunu kendi lehine çevirebilsin.”
“Amerika saldırılarını ne kadar artırırsa, ülkemizin tutumu daha da güçleniyor ve bu da Yemen’in askerî kabiliyetlerinin daha da pekişmesini sağlıyor.”

 

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM