Barrack’ın Maskesi Düştü

GİRİŞ: 02.08.2025 13:20      GÜNCELLEME: 02.08.2025 13:20
Rasthaber -  Türk basınında en çok konuşulan isimlerin başında ABD Ankara Büyükelçisi ve Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack geliyor.

Örneğin Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, Barrack hakkında 26 Temmuz’da “Gerçek olamayacak kadar iyi bir adam” başlığını atmıştı.

Tabiî basının bu övgüleri AK Parti hükûmetinin tavrından kaynaklanıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 25 Temmuz’da “Barrack, belli bir tarafsızlığı yansıtma gayretinde olan yeni bir yaklaşımın temsilcisi. Yıllardır beklediğimiz özgün bir vizyon. Biz bunu takdir ediyoruz.” demişti.

Barrack ilk göreve geldiğinde Sykes-Picot çıkışıyla gündem oldu. Barrack, “Sykes-Picot Suriye’yi ve daha geniş bir bölgeyi barış için değil emperyal kazanç için böldü. Bu hata nesillere mal oldu. Bunu bir daha yapmayacağız. Batı müdahalesi dönemi sona ermiştir.” ifadelerini kullandı.

Barrack’ın “Batı müdahalesi sona ermiştir.” sözlerinden sonra ne oldu?
-İsrail, İran’a saldırdı. ABD de İsrail’le birlikte İran’ı vurdu.
-Barrack, Hizbullah’ın silahsızlandırılması gerektiğini söyledi.
-Büyükelçi, Türkiye’ye de “Osmanlı millet sistemini” önerdi.

İBRAHİM ANLAŞMALARINI
BÖLGEYE YAYMAK

Barrack’ın maskesini düşüren son gelişmeyi, önceki akşam Habertürk ekranında şahit olduk.
Barrack, Arap ülkelerin İsrail’in egemenliğini tanımasını sağlayan İbrahim Anlaşmalarını bölgeye yayma hedefini ortaya koydu:

Sadece düşünün; İbrahim Anlaşmaları’nı Türkiye gibi bölgenin güçlü oyuncularından biriyle birleştirdiğinizi. Türkiye, her geçen gün bölgedeki önemini artırıyor. Ama sadece Türkiye değil; Müslüman nüfuslu bir ülke olarak Türkiye, İsrail, Körfez, Suriye, Lübnan, Irak, Ürdün; kuzeye çıkın Azerbaycan ve Ermenistan… Bunların birleşmesi dünyanın en güçlü bölgesini ortaya çıkarır. Neden olmasın?

Barrack, bu planın Ortadoğu’da barış için en önemli çözüm olduğunu savunuyor:

Benim patronum (Donald Trump) sonuç istiyor. İstediği şey şu: Türkiye’nin Amerika ile yan yana daha yüksek bir öneme ulaşması ve Ortadoğu’nun İbrahim Anlaşmaları çerçevesinde barışa kavuşması. Herkes kendi bakış açısını koruyabilir ama bir uyum sağlanmalı. Ve Trump bunu kendi görev süresi içinde gerçekleştirmek istiyor.

TÜRKİYE’Yİ KOMŞULARIYLA
KARŞI KARŞIYA GETİRİR

Barrack’ın söylediği İbrahim Anlaşmalarını bölgeye yayma girişimi; görülüyor ki Trump yönetiminin politikası.

Evet bugün ABD ikiye ayrılmış durumda. Küreselciler ve vatanseverler çizgisi.

İki kesim de emperyalist. İki kesimin de ortak olduğu nokta, Pasifik’e yönelmek.

Küreselci, maceracı çizgi Pasifik, Doğu Akdeniz ve Karadeniz’le bütün cephelerde çarpışmayı savunuyor.
Gerçekçiler ise, cepheleri azaltıp Pasifik’e odaklanma derdinde.

Barrack da bu çizginin uygulayıcısı. Fakat bunu yaparken ABD’nin temek noktası İsrail’in güvenliğini sağlamak.

Hizbullah ve HAMAS’ın silahsızlandırılması, Gazze’nin boşaltılması, Suriye’yi İsrail ile masaya oturtmak bu planların bir parçası. ABD-İsrail, ayrıca PKK’nın fesih ve silah bırakma sürecini engelleme derdinde.
Bunu engelleyemeseler de sürece çeşitli araçlarla müdahale etme çabaları var. Türkiye’ye uzatılan havuçlar var. “Türkiye himayesinde Kürdistan” planı bunun bir parçası.

Son zamanlarda Türk-Arap-Kürt ittifakı, ümmet kavramının yeniden gündeme getirilmesi om Barrack’ın “Osmanlı millet sistemine” gönderme yapmasıyla birleşiyor. Barrack’ın Türkiye övgüleri boşuna yapılmış değil. Hedefli, planlı. Temelinde bölgeye İbrahim Anlaşmalarını dayatmak ve Rusya, İran gibi güçlerle bölge ülkelerinin arasını açmak. Böylece Pasifik’e yoğunlaşırken, bölgesel rekabetle birbirine düşmüş bir Batı Asya bırakmak. Bazı gazetecilerimizin göremediği Barrack’ın gerçekliği bu.

ABD bölgeden gidecek hevesiyle bu çizgiyi desteklemek, Türkiye’nin komşularıyla arasını açar.

Türkiye’de Atlantik’e kapı aralayan siyasetlerin terk edilmesi, giderek daha fazla önem taşıyor.

Nadir Temeloğlu/aydınlık

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM