Güçlü Yanıt

GİRİŞ: 02.10.2024 15:34      GÜNCELLEME: 02.10.2024 15:34

Rasthaber -   Filistinlilerin büyük operasyonu Aksa Tufanı’nın yıldönümüne yaklaşırken, gaspçı rejim ile Gazze Şeridi'nin en önemli destekçisi Lübnan arasındaki savaş kritik bir duruma girdi.

Yaklaşık iki ay önce, Hizbullah'ın üst düzey komutanı Fuad Şükür’ün 9 Ağustos'ta şehit edilmesinden bu yana, savaş sürekli bir yükseliş durumuna girmiş ve Hizbullah'ın büyük liderinin şehadeti, onu en yüksek seviyeye taşımıştır.

Şu anda savaşın genişlik ve alan açısından daha da yayılmasıyla karşı karşıya kalmanın mümkün olduğu bir ortamdayız. Siyonist rejim, Hizbullah korkusunu gizlemese de tehlikeli bir aşamaya girmiştir ve bu nedenle onu kontrol altına almak için özel eylemlere ihtiyaç duymaktadır. Bu bağlamda şunu söyleyebiliriz:

1-      Geçtiğimiz yıllarda güney kesimlerine yapılan saldırı, bir geçmişi olmasına ve geçen yıl 3 Ocak'ta Şeyh Salih el-Aruri'ye karşı gerçekleştirilmiş olmasına rağmen, Siyonist rejim ile Hizbullah arasındaki çatışmada bir dönüm noktası olarak değerlendirilmişti.

İsrail rejimi bu eylemiyle Hizbullah'ın Tel Aviv'e karşı saldırı operasyonları başlatmasına fiilen izin vermiş oldu. Hizbullah, Tel Aviv'e saldırmadan çok etkili bir cevap verebilmek amacıyla 27 Ağustos’taki dördüncü operasyonunda, bu rejimin derinliklerindeki özel istihbarat, siber ve 8200 operasyon birliğine saldırarak bu istihbarat biriminin 200'e yakın komutan ve subayını öldürdü ve yaraladı.

Burada önemli olan Hizbullah'ın bu rejim ordusunun en önemli, hassas ve gizli merkezine saldırmasıydı. Dolayısıyla Siyonist rejim, Hizbullah'a 8200 biriminin çalışmalarında herhangi bir aksama olmadığını göstermek için toplu katliam düzeyinde bir suç ve cinayet işledi ve 18-19 Eylül tarihinde Hizbullah'ın yeni çağrı cihazları ve kablosuz cihazları patlamış, bu dönemde %90'dan fazlası Hizbullah mensubu olmasa da yaklaşık 70 kişi şehit olmuş, 2800'e yakın kişi de yaralanmıştır.

Bu eylem, savaş sürecinde önemli bir tırmanış olarak değerlendirildi. Bu nedenle Hizbullah, Tel Aviv'e saldırmaktan kaçınma politikasından vazgeçti ve 33 gün savaşında bile daha önce yapmadığı bir şekilde balistik füzeyle bu rejimin başkentini hedef aldı.

Tel Aviv'e ve 8200 askeri birliğinin konuşlandığı bölgeye yapılan eş zamanlı saldırılar, bu rejimin artık güvenli bir yerinin kalmadığı anlamına geliyordu. Bu arada Siyonist rejim, Hizbullah'ın krizi tırmandırma politikasından korktuğunu ve ateşkesi bir ganimet olarak gördüğünü düşünerek Fransa ve ABD hükümetleri aracılığıyla 21 günlük ateşkes olarak bilinen bir plan sundu.

Ancak bu planın amacı Lübnan'ın Gazze direnişine askeri desteğini sona erdirmek olduğundan, Hizbullah bu planı Gazze'de ateşkes sağlanacağı zamana kadar erteledi ve bu da İsrail rejimi tarafından kabul edilmedi ve bu, Beyrut'a yönelik saldırıların tırmanmasına neden oldu ve bu saldırılar Hizbullah komutanlarından 14'ünün ve Hizbullah Genel Sekreteri'nin şehit olmasıyla sonuçlandı.

Seyyid Hasan Nasrallah'ın şehadeti, tam olarak Hizbullah'ın mevzilerindeki ısrarı nedeniyle İsrail rejiminin acilen savaş çemberini genişletmesi ve çatışmaları yoğunlaştırması gerektiği anlamına geliyordu. Çünkü Seyyid Hasan Nasrallah'ı öldürme riskinin çok yüksek olduğunu biliyordu.

Bu nedenle pek çok analist bu olayı, Siyonist rejimin Lübnan'la topyekun savaşının bir işareti olarak değerlendirdi. Lübnan'la yapılacak bir savaşın İsrail'e maliyeti çok yüksek ve böyle bir savaşın gidişatı tam olarak hesaplanamıyor.

İsrail, Lübnan'a iki kez saldırdı ve her ikisinde de savaştan ağır kayıplar aldı ve hakimiyeti kaybederek savaşı terk etti. Bu nedenle İsrail çok yüksek bir risk aldı ve şansını bir kez daha denedi.

Bir rejim ne zaman böyle bir durumda bir savaşa girer? Başka seçeneği olmadığında. Dolayısıyla savaşın Gazze'den Lübnan'a yayılması ve derinleşmesi bu rejimin acil ve zor bir durumda olduğunu gösteriyor. Peki bu acil ve zor durum nasıl ortaya çıktı?

2-      İsrail rejimi bir yıldır Gazze'de Amerika, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın her türlü desteğiyle, eli açık bir şekilde savaşıyor. Başbakan Netanyahu'ya ya da Yoav Gallant'a şu anda Gazze'de ne başardıklarını sorsalar, Gazze'yi yerle bir ettiklerini, 40 binden fazla sakinini öldürdüklerini, Gazze dışındaki Filistin direnişinin liderlerini şehit ettiklerini söyleyecekler. Yani onların önceden açıkladıkları üç ana hedef konusunda söyleyecek bir şeyleri olmadığı açık.

Yazının devamı için linki tıklayınız…

https://rasthaber.com/tr/haber/yazar-haberleri/guclu-yanit-138646

YORUMLAR

5432 2 gün önce
şunu irana söyleyin iran avrupa ülkeleriyle her alanda ilişkileri kalıcı olarak kesmeli iran tarihte iranı işgal eden avrupayla ilişkileri kesmeli sonlandırmalıdır iran taraflı olan taraf tutucu olan israili koruyan bu alçak avrupayla ilişkileri kesip islam dünyasına örnek olmalıdır bunu irana söyleyin medyalarına iletin yönetime iletin avrupadan zalimlerden irana gelecek fayda allahtan gelsin irana amin irandaki tüm avrupa elçilik maslahatgüzar ateşelikler hepsi iranda ajanlıklarla mevcuttur irandaki tüm avrupa elçilikleri abd e elçiliği gibi ajanlarla doludur

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM