Katil Trump’tan Küstah Çağrı; İsrail İran'ın Nükleer Tesislerini Vursun

GİRİŞ: 05.10.2024 10:09      GÜNCELLEME: 05.10.2024 10:09
Rasthaber -  ABD Başkanı Joe Biden, önceki gün Helene Kasırgası'nın vurduğu eyaletlerden Güney Carolina ile Kuzey Carolina'yı ziyareti için uçağına binmeden önce basın mensuplarına, Orta Doğu'daki son duruma ilişkin değerlendirmede bulundu.

Biden, bir soru üzerine, katil İsrail'in İran'a ait nükleer tesislere olası bir saldırısını desteklemediğini belirtti.

İsrailli muhataplarıyla görüşmelerin devam ettiğini ve İran'a nasıl bir karşılık verileceğini ele aldıklarını aktaran Biden, ayrıca G7 liderleriyle bugün ortak telekonferans görüşmesi yaptıklarını ve İsrail'in "orantılı şekilde" karşılık vermesi konusunda mutabık olduklarını kaydetti. Biden, "İran çok yoldan çıktı" yorumunu yaptı.

Dün Beyaz Saray'da yaptığı konuşmada İsrail'in İran'a nasıl karşılık vereceğiyle ilgili sorularaysa, "İsrailliler (İran'a) saldırı anlamında ne yapacaklarına henüz karar vermediler, görüşmeler sürüyor. Eğer onların yerinde olsam petrol sahalarından farklı alternatifleri düşünürdüm" yanıtını verdi.

Trump'tan İran'daki nükleer silahlarla ilgili açıklama: 'Vurmanız gereken şey bu değil miydi?'

Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump, Cuma günü Kuzey Carolina'da düzenlenen bir kampanya etkinliğinde yaptığı açıklamada, İsrail'in İran'ın son füze saldırılarına yanıt olarak İran'ın nükleer tesislerine saldırması gerektiğine inandığını söyledi.

Biden'ın açıklamalarının sorulması üzerine Trump, "Bence bu konuda yanılmış" dedi. "Vurmanız gereken şey bu değil miydi? Yani, sahip olduğumuz en büyük risk, nükleer silahlar" diye konuştu.

Trump, "Ona bu soru sorulduğunda, cevabı 'Önce nükleeri vur, gerisini sonra düşün' olmalıydı. Eğer yapacaklarsa yapacaklar. Ama planları ne olursa olsun öğreneceğiz" diye ekledi. "İsraillilerle ne yapacaklarını görüşeceğiz" diyen Trump, tüm G7 üyelerinin İsrail'in "cevap verme hakkı olduğu, ancak orantılı bir şekilde cevap vermesi gerektiği" konusunda hemfikir olduğunu belirtti.

İsrail nükleer silahların varlığını reddetmiyor

Siyonist İsrail'in Lübnan'a saldırıları ve ardından İran'ın füzelerle karşılık vermesi sonrası dünya basınında bazı öne çıkan gazeteler, İran'ın nükleer silah geliştirip geliştirmeyeceğine dair tartışmayı yeniden gündeme taşımıştı.

İran nükleer programının sivil amaçlı olduğunu her zaman vurgulasa da, Batı ülkeleri İran'ın bir nükleer bomba üretme ihtimalinden korkuyor.

2018'de dönemin ABD Başkanı olan Donald Trump, ABD'yi Nükleer Anlaşma olarak bilinen Kapsamlı Ortak Eylem Planı'ndan çekmiş ve İran'a dönük sert yaptırımları yeniden uygulamıştı. Bu durum, İran'ın uranyum stoklarını yalnızca ülkenin nükleer bomba yapmayı planlaması durumunda gerekli olacak saflık seviyelerine kademeli olarak artırmasına yol açmıştı.

Batı basınının bu tartışmayı ele alırken işaret etmediği önemli kısımsa İsrail'in de halihazırda nükleer silah sahibi olması. İsrail, nükleer silah sahibi olduğunu resmi olarak kabul etmemekle birlikte, bu silahların varlığını da reddetmiyor. İsrail'in Batı'nın desteğiyle bu nükleer silahları geliştirdiği bilinen bir gerçek.

Rusya nükleer silah kullanması için gereken tehdit eşiğini azaltmıştı

Nükleer silah başlığındaki bir diğer önemli gelişmeyse Ukrayna-Rusya cephesinden gelmişti.

Devam eden savaşta Ukrayna birlikleri geçtiğimiz yaz aylarında Kursk bölgesindeki Rusya topraklarına saldırmıştı. Rusya içlerine yönelik uzun menzilli füze ve İHA saldırıları da düzenlemişti.

Buna karşılık 25 Eylül'de Rusya Güvenlik Konseyi kararları paylaşıldı. Kararla Rusya’nın nükleer savaş doktrininde değişikliğe gidildiği duyuruldu.

Rusya nükleer silah kullanması için gereken tehdit eşiğini azaltarak “egemenliğine yönelik önemli tehdit” durumlarında da nükleer silah kullanabileceğini belirtiyor.

Karara tepkiler arka arkaya gelirken savaş yanlısı tavırlarıyla bilinen eski ABD Güvenlik Danışmanı John Bolton, Ukrayna’daki savaşta ABD’nin nükleer caydırıcılığını hiç kullanamadığını, bu kozu Rusya’ya kaptırdığını savunuyor.

Rusya'nın açıkladığı nükleer doktrin değişikliğinin yeni seçilecek ABD Başkanına gözdağı ve üstü kapalı bir tehdit olduğu yorumları yapılmıştı./sol

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM