Suriye yalanlarla bölünüyor

GİRİŞ: 23.07.2025 14:42      GÜNCELLEME: 23.07.2025 14:42
Rasthaber -  Süveyda olaylarında her iki taraftan yüzlerce sivilin katledilmesi, Suriye sahil bölgesinde Alevi vatandaşlara karşı işlenen suçlardan aşina olduğumuz görüntüler. Oluşan korku atmosferinde maalesef “Bizi ancak uluslararası himaye veya İsrail silahı koruyabilir.” diyenler, aklıselim Dürzilere üstün kılınmış ve İsrail’in arzu ettiği bölünme süreci hâsıl olmaktadır. Bu süreci durduracak eylemleri bir önceki “Netanyahu’yu Kahraman Yapmayın” yazımızda serdetmiştik. Bunun dışında aranan çözümler, kendilerine benzemeyen Sünni, Alevi, Dürzi, Hristiyan ve Kürtlere siyasi, askeri, bürokratik ve iktisadi hayat hakkı tanımayan, Suriye Cumhuriyeti Devleti ve Milleti ile bütünleşmeyi sağlamayan, ya biz ya ölüm zihniyetiyle dayatılacak alternatifler Suriye, ülkemiz ve bölgemizin hayrına olmayacaktır. Bu tür çözümler Suriye Milleti’ni gevşetecek, çözecek ve devleti dış saldırılara karşı aciz ve sürekli taviz veren konuma getirecektir.

İÇ CEPHE BELİRLEYİCİ

Esad döneminde zaruri ve hayati önemde olan ekonomik ve siyasal reformlar yapılmadığından, ordunuz ve dış desteğiniz ne kadar güçlü olursa olsun çöküntü kaçınılmaz oldu. Ahmed Şara döneminde vadedilen finans ve ekonomik destekler, Azerbaycan doğal gazı, askeri ve siyasi destek, ABD, Türkiye, petro-dolar Körfez ülkeleri ve Avrupa dostluğu ne kadar güçlü olursa olsun iç cephenizde radikal mezhepçi ve tekelci hegemonyacıysanız hiçbiri Suriye Devleti’ni ve Milleti’ni baki, daim ve gelişmiş yapamaz. Maalesef Suriye ve ülkemizde ana akım ve hükûmete yakın medya başını kuma gömmüş devekuşları misali Suriye sahasındaki nesnel durumu bilerek, taraftar görünme güdüsüyle veya konulara vakıf olmadıklarından hatalı okumaktadır. Netanyahu ve Siyonizm’in Suriye planlarına en nihayet müdrik oldular ama ve lakin bu projelerle mücadele ederken mevzi ve yığınakta, nasıl ve hangi kuvvetlerle birlikte karşıt cepheyi oluşturmalı, Suriye’nin birliği ve bütünlüğü nasıl korunur konularında zararlı olmaktadırlar.

Hatta insanların aklıyla alay edercesine hadsiz, pervasız ve patavatsızca yalan söylemektedirler. Bu kesimler Alevi kimliği, inancı ve mezhebinden olduklarını söyleyen milyonlarca insana “Nusayri” ifadesini kullanmakta ısrar etmekte ve “İsrail, sahil bölgesindeki Nusayrilere helikopterlerle silah indirdi.” diyebilmektedir. Böylece Suriye Milleti’nin asli unsurlarından olan Alevileri de İsrail tarafından desteklenen ve silahlandırılan kitle olarak göstermektedir. Abdulkadir Selvi ve zihniyetinde olanların ellerinde bu iddiayı ispatlayacak görüntüsü, belgesi, delili, şahitleri varsa paylaşsınlar köşemizden biz de yer verelim. Freni patlak kamyon gibi konuşur, raydan çıkmış tren gibi davranırım hürriyeti var diyorlarsa söyledikleri fitneye girer. O vakit Hz. Muhammed’in emrini hatırlatalım: Fitne katliamdan (cinayetten) daha şiddetlidir.

THOMAS BARRACK’I ANTİ-SÖMÜRGECİ DEMOKRAT YAPTILAR

Benzeri haber yapan kanallarda büyük puntolarla Trump’ın İsrail’den rahatsızlık duyduğu, Trump’ın Şam’ın İsrail tarafından vurulmasına tepkili olduğu, Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack’ın SDG’ye Kürdistan sözü vermediğini, tek millet, tek devlet, tek ordu, tek Suriye istediğini, İsrail'in güçlü ulusal devletler istemediğini ve hatta bölünmüş bir Suriye arzu ettiğini, Ahmed Şara’yı Süveyda olaylarında sergilediği olgun ve olumlu tavır sebebiyle övdüğünü ballandırarak anlatıyorlar. Thomas Bey’i bir İngiliz-Fransız işgal, talan ve taksim projesi olan Sykes-Picot antlaşmasını eleştirdi diye başımıza asrın anti-sömürgeci demokratı yaptılar. Ne muhteşem ilahi sözdür; Hak (doğru) söyler Şer (kötülük) amaçlar. Aristo mu, Mevlana mı, Nasrettin Hoca mı başka bir düşünür mü söyledi araştıradursunlar: Bir lafa bakarım laf mı diye, bir de lafı söyleyene bakarım adam mı diye. Kıssadan hisse büyük propagandayla pazarlanan “ateşkese” bakalım:

Ahmed Şara’nın başında olduğu “Suriye Devleti ve Güvenlik Güçleri” Süveyda vilayetinde askeri ve idari varlığını Dürzilere bırakacak. Vilayet dışında kontrol noktaları ile yetinecek.

Ahmed Şara, Süveyda vilayetinde göçebe, yarı göçebe veya yerleşmiş Bedevi aşiretleri vilayet dışına ve Dera vilayetine taşıyacak.

Süveyda vilayetine Suriye’nin başka bölgelerinden, İdlib, Halep, Şam vilayetlerinde Sahnaya ve Caramana gibi Dürzilerin yaşadığı köy, kasaba, mahallerden Süveyda vilayetine gelmek isteyenler, sadece Dürziler, buraya giriş yapabilecek ve yerleşebilecek.

Bu uygulama Suriye’nin demografik ve nüfus yapısını değiştirmektedir. Suriye’nin her bölgesinde birlikte yaşayan Suriye milletinin parçalarını bölgelere hapsetmektedir. Bu uygulama arzulanan siyasi, ekonomik, sosyal ve askeri taksimi bağrında taşımaktadır.

Bunu birçok ülkede gördük. En barizini de yakın tarihte İngilizler ve mahalli işbirlikçileri Kıbrıs’ta tatbik etti. Adanın her tarafında komşu köy ve kasabalarda yan yana iç içe, şehirlerde birlikte yaşayan Rum-Müslüman-Maruni Kıbrıslılar, önce terör, katliam, yargısız infazla “Birlikte yaşayamazlar. Türk ve Yunan dost ve kardeş olmaz. Müslüman ve Hristiyanlar birbirlerinden nefret eder. Tarihi düşmanlıkları vardır” koşulları yaratıldı ardından her iki taraf tehcir edilerek toplum karpuz gibi ikiye bölündü.

Benzer uygulama bugün Suriye’de tatbik edilmektedir. Önce Suriye’nin tüm şehirlerinde ama özellikle, Halep, Hama ve Humus’ta yaşayan Alevilerin canına, malına, eğitimli olanına, devlette görevli olanlara sistematik saldırılar, yargısız infazlar, alıkonulmalar, evleri ve işyerlerinin yağmalanması, yakılması, “Hristiyanlar Beyrut’a, Aleviler tabuta” sloganlarına maruz kalanları Hristiyanları ve Alevilerin kendilerini daha güvenli hissedebilecekleri sahil bölgesine göç etmeleri ve geri dönmemeleri için yoğun bir çaba harcandı. Onlarca köy ve büyük şehirlerden sahil bölgesine göçler yaşandı.

Hristiyan ve Aleviler nezdinde “Sünniler tarih boyunca bizi hor gördü, varlığımıza kast etti, Emevi-Yezit zihniyetiyle birlikte yaşanmaz. Bize bizden başka kimse dost değildir. Kendi kaderimizi elimize alalım ve kendi coğrafyamızda kendi idaremizi inşa edelim” düşünce ve arzusunu kamçılamaktadır. Şimdi bu uygulama Dürzilerin Suriye’nin Güneyine çekilmeleri için yapılmaktadır.

YERİNE BAŞKA İSİM ÖNERDİLER

Thomas Barrack ve şefi Trump’ın işi kolay değil. Sabun köpüğü ve baloncukları gibi parladılar ve patlıyorlar. Sykes-Picot, BOP ve BİP’ten farklı bir, ticaretin kendi hukuku ve çıkarlarına uygun olarak yapıldığı, mayınsız bir Yeni Orta Doğu hülyaları vardı. Büyük ihtimal Thomas Barrack’ın da suyu ısındı ve büyük ihtimal yakında başka bir isim yerine gelebilir. Pantegon, CIA ve ABD Gaziler Dernekleri Thomas Barrack yerine 34 yaşındaki İbrahim Hamada’yı Suriye ve bölge için daha uygun bir aday olarak Trump’a önermişler. Anası Dürzi, Babası Arap, Büyük Anne annesi tarafından Kürt Amerikalı. İsmini Abraham Hamadeh diye yazıyor. 2020’de Suudi Arabistan’da ABD Askeri istihbaratında yüzbaşıydı. ABD’de en çok Arap ve Müslümanın yaşadığı yerlerden biri olan Chicago Eyaleti adına Cumhuriyetçi partiden ABD Temsilciler Meclisi Üyesi. İsmi ile müsemma İsrail’in can suyu olan Abraham anlaşmalarına sokacak isme sahip. Suriye için tasarlanan Dürzi, Arap, Kürt halkların demokrasisi için de uygun kökene sahip.

AYDINLIK

YORUMLAR

❤️MALCOLM-XX❤️ 4 gün önce
❤️ARSLAN BULUT❤️ AKP HÜKÜMETİ, BUGÜN ARTIK TÜRKİYE'MİZİN ÇOK BÜYÜK BİR GÜVENLİK SORUNUDUR MAALESEF !!! ABD TARAFINDAN, 22 YILLIK KİŞİSEL VE AİLEVİ BİRİKİM VE MALVARLIĞINA BLOKE KOYMA VE SEÇİMİ KAYBETMESİ SONRASINDA DA SADDAM GİBİ YARGILANMA TEHDİTİ VE KORKUTMASIYLA TESLİM ALIP, HER TÜRDEN ÜLKE BÖLÜNMESİ VE YIKIMI TAVİZİNE AÇIK HALE GETİRMİŞ OLDUĞU BİTİK AKP LİDERİ ELİYLE , SON TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ YIKIP, YOK EDECEK OLAN DERİN ABD YÖNETİMLERİ, HER TÜRDEN YIKIM PROJESİNİ ÇOK RAHAT BİR ŞEKİLDE YÜRÜTMEYİ DÜŞÜNDÜKLERİ BU TESLİM ALINMIŞ VE ELİ KOLU BAĞLANMIŞ DURUMDA OLAN ŞİMDİKİ TÜRKİYE'NİN VAHDETTİN'İ DURUMUNDAKİ BU BİTİK AKP LİDERİ ELİYLE TÜRKİYE'MİZİ YIKMA PROJELERİNİ SERİ ADIMLARLA GERÇEKLEŞTİRMEKTEDİRLER MAALESEF, ÇÜNKÜ BU ABD TARAFINDAN TESLİM ALINMIŞ DURUMDA OLAN BU AKP LİDERİMİZ, GERÇEKTEN SON TÜRK DEVLETİMİZ TARAFINDAN, BİR AN EVVEL BAŞTAN ATILMASI GEREKEN EN BÜYÜK VE EN TEHLİKELİ GÜVENLİK SORUNU DURUMUNDADIR MAALESEF !!! ABD'nin AKP Lideri eliyle gerçekleştirmek istediği bu, Atatürk temelli demokratik, laik hukuk devletini terk edip de, ABD'nin AKP'den isteyip, dayatmış olduğu bu mezhep temelli devletle ancak büyük bir Türkiye-İran Yıkım ve yokolum savaşı olur ve sonrasında da yine Akp Lideri eliyle, ülkemize ve komşu bölge ülkelerine büyük bir ihanet ve yıkım getirecek olan bu ABD ve İsrail'in dört parçadan oluşacak olan, 'BÜYÜK KÜRDİSTAN DEVLETİ'ni kurdurma işini, yine ABD'nin, ailevi birikim ve malvarlığı tehditli olan bu bitik AKP Lideri'nden ısrarla isteyip, dayattığı bu ülkemizi ve bölgeyi yıkım ihalesi içeren bu son işi, işte tam da bu ülkemizi ve bölgemizi çok büyük bir patlatmayla imha ve yok edilmesi istenen kirli işdir ne yazık ki !!! 23.07.2025 Rasthaber - Temel Strateji Araştırma Merkezi Başkanı Abdurrahim Semavi, 24 Ekim 2024’te Rûdaw’da “Türk hükümetinin 15-16 aydır hazırladığı proje sadece Türkiye'deki Kürt sorununun çözümüne yönelik değil. Projeye göre, Türkiye Orta Doğu’daki bütün Kürtlerle büyük bir ittifak halinde komşu bölge ülkelerine saldırı paktı kurmak üzere Doğu, Batı ve Güney, Kuzey Kürtleriyle ortak, Sünni mezhepçi bir ittifak kurulacaktır. Yapılanlar, bu projenin hazırlığıdır. Proje adım adım ilerleyecek. Türkiye halkı ve Kürtler bu yıkım projesine AKP eliyle hazır edilinceye kadar, proje adım adım inşa edilecek. 5 yıl içerisinde sadece Kandil'de olanlar değil, diasporada yaşayanlar da geri dönecek ve onlara da geri dönüş yolu açılacaktır” demişti. Semavi, “Kürtler ‘kardeş ve eşit bir millet’ olarak anayasaya dahil edilecek. Adım adım okullarda Kürtçe hayata geçirilecek. Türk hükümeti (AKP) bu şer proje yolunda adımlar atarken, asla ABD'yle şark kurnazı pazarlıklarına girişmeyecektir, kendisi adımlar atacak. Orta Doğu projesinde Kürtlerin Orta Doğu'daki coğrafyası anayasaya adil bir şekilde dahil edilecek ve tanınacaktır. Güya dünyanın dengesini değiştirecek bir proje inşa edilecektir. Türkiye'nin peşin teslimiyetçi AKP hükümeti ve Türkiye devleti zaten bu yönlü büyük tehlikeleri göze almış durumdadırlar, bu konuda sorun yoktur. Ne olursa olsun, bu görevden geri dönüş asla yapılmayacaktır.” diye konuşmuştu. *** Abdurrahim Semavi, 5 Haziran 2025 Perşembe günü de Welat TV’ye verdiği röportajda, “Türkiye, tüm Kürt halkıyla yeni bir ilişki ve yeni bir anlaşma kurmayı hedefliyor, ortak Kürt heyeti bu temele dayanarak pozisyonunu alacak. 300 kişilik bu heyet için hazırlıklar Suriye Kürdistanı ve Türkiye Kürdistanı’nda da devam ediyor” demişti. Anlaşmanın Afrin, Kobani ve Kamışlı’yı da kapsadığını Türk askerinin buralardan çekileceğini anlatan Semavi, “ABD ve Türkiye, Kürtler ve Suriye hükümeti arasındaki anlaşmanın ana garantörü olmak istiyor” diye eklemiş ve Mazlum Abdi’nin önümüzdeki dönemde Türkiye’ye giderek Türk dışişleri ve savunma bakanlarıyla görüşeceğini, ayrıca Salih Müslim’in de davet edilme ihtimali olduğunu belirtmişti. *** Semavi’nin bütün söyledikleri, neredeyse harfiyen uygulama aşamasındadır ki, bu da, haber kaynağının istihbarat servisleri olduğunu düşündürüyor. Öyle ki ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye-Lübnan temsilcisi Tom Barrack, “Türkiye için en iyi sistem, Osmanlı milletler sistemidir” dedi. Yani milliyetlerin, din ve mezheplere göre belirlendiği bir sistem... Türkiye adına Tayyip Erdoğan, “Tıpkı sınırlarımız içindeki Kürt vatandaşlarımız gibi Suriye’deki Kürtler de bizim özbeöz kardeşimizdir, canımızdan bir parçadır; evelallah onların da siyonizmin sofrasında meze olmasına asla müsaade etmeyeceğiz.” dedi. Devlet Bahçeli'nin "Cumhurbaşkanının iki yardımcısı olsun, bir Kürt, diğeri Alevi olsun" ifadelerini kullandığı doğrulandı. Yine AKP’li Metin Külünk'de, “Türkiye Birleşik Devletleri kurulacak, Türkler cihana hükmedecek.” dedi. Lübnan'ın din ve mezhep temelli modeli ile cihan devlet kurmak nasıl olacak? Bu arada Merkez Bankası Başkanlığı’na atanan Hafize Gaye Erkan’ın 2017 yılında bir gazetecinin sorularını cevaplandırırken, “Amerikan hükûmetinde önceki dönemde görev yapmış karakterlerden birisi, benim de katıldığım bir toplantıda, Orta Doğu’da Türkiye’nin konumunu çok farklı gördüklerini, sadece Türkiye için değil, Osmanlı’dan kalan civar ülkeler için Amerika’daki eyalet sistemi gibi United States of Turkey şeklinde daha geniş kapsamlı bir çözüm düşündüklerini söyledi.” diye bilgi verdiğini de hatırlatayım. Erdoğan’ın Türk-Kürt-Arap söylemi de yeni devletin nasıl tasarlandığın gösteriyor. *** Projenin asıl sahibi, alçak bölücü ve yok edici ABD olduğuna göre, ABD gerçekten, Türkiye’nin cihana hükmetmesi için mi çalışıyor yoksa Türkiye'mizi ateşe atıcı daha büyük bir yıkım projesinin alt yapısını mı oluşturuyor? ABD, Türkiye’yi, teslimiyetçi AKP eliyle kullanıp, Türkiye, Irak, Suriye ve İran’daki Kürtleri, Sünnilik temelinde birleştirerek, bir taşla hem Türkiye’yi, hem de İsrail için büyük tehlike arzeden Şii İran’ı parçalayıp, yok edip, İsrail'in bölgesel varlığını rahatlatmayı mı düşünüyor acaba ? Prof. Dr. Tolga Yarman’a göre, “ABD, Türkiye’yi İran’a karşı mezhebi açıdan konuşlandırıyor.” Yarman, bunları canlı yayında söyledi diye Halk TV’ye 10 gün karartma cezası verildi ! Kararın yürütmesi durduruldu ama anlaşılan o ki halkın gerçekleri duyması istenmiyor ! Ümmet, yani Sünnilik temelinde yeni bir devlet kurulmasının amacı, ABD’nin yıllardır çıkarmaya çalıştığı ama başaramadığı bu Türkiye ve İran'ı birbirleriyle yok etme savaşı demektir hiç kuşkusuz ! ABD kuklası olan Tansu Çiller, Başbakanlığı döneminde, İran’ı haybeden bombalama emri vermiş, ama üslerinden kalkan uçakları, basiretli devlet adamı olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, daha uçaklar sınırı geçmek üzerelerken durdurmuştu ! O zaman da ifade ettiğim gibi böyle bir savaş, Türk’ün Türk’ü kırması demekti, çünkü İran’ın yarısı Türk’tür. İstiyorlar ki Türkiye ve İran birbirlerini iyice zayıf düşürene kadar savaşsın, bu arada Orta Doğu’da ABD ve İsrail kontrolünde Büyük Kürdistan ve sonunda Büyük İsrail kurulsun! Abd ve İsrail yönetimlerinin bu konuda yırtınıp durmalarının ana nedeni de işte budur hiç kuşkusuz ! YENİÇAĞ GAZETESİ.
EBU HUSEYIN 6 gün önce
DAVID KORIDORUNDAKI TUM YERLESIKLER ISRAIL IÇIN TEMIZLENIYOR.

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM