Şehit Mutahhari’nin Kaleminden İmam Zeynelabidin

GİRİŞ: 27.07.2024 11:35      GÜNCELLEME: 27.07.2024 11:35
Rasthaber -  Rahmân ve rahîm Allah’ın adıyla

İmam Zeynelabidin (a.s) maneviyat kahramanıdır, (kelimenin tam ve doğru anlamıyla maneviyat kahramanıdır). Yani Ali b. Hüseyin (a.s) gibi bir kişinin varlığının felsefelerinden biri şudur: İnsan Resulullah'ın (s.a.a) Ehl-i Beyti'ne baktığı zaman (her birinde ve onlardan biri olan İmam Zeynelabidin'de) İslâm maneviyatının, yani İslâm'ın hakikatinin, İslâm inancının derinliğini görmektedir; bu da başlı başına dikkate alınması gereken bir konudur. İnsan Ali ibn Ebutalib (a.s) gibi bir kişiyi görünce; çocukluktan Resulullah'ın (s.a.a) eli altında eğitilen ve büyüyen, Resulullah'ın (s.a.a) son nefeslerinde başını dizlerinin üzerine alan, Resulullah'ın (s.a.a) canını onun dizlerinde Allah'a teslim ettiğini görür. Çocukluktan Hz. Peygamber'in evinde olmuş, hiç kimse onun kadar Peygamber (s.a.a) ile birlikte olmamıştı; evet insan Hz. Ali'nin (a.s) yaşamına baktığında tepeden tırnağa Resulullah'a (s.a.a) karşı imanla dolu olduğuna şahit oluyor ve insan Ali (a.s) aynasında Peygamber'i (s.a.a) görüyor. Ali (a.s) gibi bir kişinin tepeden tırnağa (Resulullah'a) karşı imanla dolup taşmasının nedeni ne idi acaba?

İmam'ın (a.s) İbadeti

Ehl-i Beyt İmamları'nın hepsi böyledir. Gerçekten şaşırtıcıdır. İnsan Ali b. Hüseyin'e baktığı zaman, Allah Teâla karşısındaki o korkusu, gerçek bir yakarış ve (Aleks Karl'ın dediği gibi) ruhun Allah'a doğru uçuşu olan namazlarını görünce (onun kıldığı namazda, vücudu Kâbe'ye dönük ve ruhu başka yerde değildi); ruh sanki şu vücuttan çıkıp gitmişti. Evet; insan Ali b. Hüseyin'i (a.s) görünce içinden kendi kendine, "Bu nasıl bir İslâm; bu nasıl bir ruh; demeden kendini alıkoyamıyor?"

"İn Heme âvazha ez şeh buved

Ger çe ez holgûm-i Abdullah buved."

Yani: Bütün bu şarkılar şahtandı

Ama Abdullah'ın boğazından çıkıyordu.

İnsan Ali b. Hüseyin'i (a.s) görünce sanki gecenin son üçte birinde veya Hira dağında ibadet mihrabında Resulullah'ı (s.a.a) görüyor gibi oluyordu.

Bir gece İmam (a.s) kendisinin ehil olduğu o dua ve yakarışlara meşguldü. O sırada çocuklarından biri yere düşüp kemiği kırıldı. Bunun üzerine tabibe ihtiyaç duydular. Ev halkı gelip İmam'ın (a.s) ibadetini bozmadılar. Gidip tabibi getirip feryatlar içindeki çocuğun elini bağladılar. Çocuk rahatladı ve sorun bitti. Sabahleyin İmam (a.s) çocuğun elini bağlı görünce, "Ne oldu?" diye sordu. Durumu anlattılar. İmam (a.s), "Ne zaman oldu?" diye sorunca, "Dün gece falan saatte, siz ibadetle meşgulken" dediler. Demek ki, İmam (a.s) kendini ibadete öylesine kaptırmış ve ruhu öylesine Allah'a doğru uçmuştu ki, o gürültü patırtı ve bağırmaların hiç birini duymamıştı.

Yazının devamını okumak için linki tıklayınız:https://rasthaber.com/tr/haber/yazar-haberleri/imam-zeynelabidin-136584 

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM