Trump’ın Colani’ye Sunduğu Şartlar

GİRİŞ: 16.05.2025 06:56      GÜNCELLEME: 16.05.2025 06:56
Rasthaber -  ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Trump’ın Suriye yaptırımlarını kaldırma kararını değerlendirdi. Al-Majalla’da yayımlanan makalesinde Jeffrey, bu hamlenin ‘Şii hilaline’ yönelik olduğunu ileri sürdü

Arap dünyasının önde gelen yayın organlarından Suudi Arabistan merkezli “Al-Majalla”, ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in makalesine yer verdi. Jeffrey, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’ye yaptırımları kaldırma hamlesi ile İran’a karşı bölgesel bir zafer kazanıldığını savundu. “ABD'nin Suriye konusundaki kararlı tutumu İran'ın bölgesel yenilgisini pekiştirdi” başlığı ile yayınlanan makalede, Jeffrey’in öne çıkan ifadeleri şu şekilde:

KARAR KONGRE ONAYI İSTİYOR

“Başkan Donald Trump, 13 Mayıs’ta Riyad’a yaptığı ziyaret sırasında Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırıldığını açıkladı. Bu hamle, ilk bakışta göze çarpmayan önemli sonuçlar doğurdu. Öncelikle, ABD yönetimi içinde Suriye politikası üzerinden yaşanan hararetli iç çekişmeye son verdi. Aynı zamanda Washington ve Tel Aviv ile Arap, Türk ve Avrupalı ortakları arasındaki dengelerin yeniden şekillenmesine neden oldu.

“En dikkat çekici sonucu ise İran’ın ‘Şii Hilali’ projesini canlandırma yönündeki hevesine, yani Suriye’deki kırılganlıktan faydalanma girişimlerine kapıyı kapatmış olmasıydı. Bu karar, İran ve onun vekilleri için bir dizi gerilemenin doruk noktası oldu ve uluslararası toplumun Ortadoğu meselelerinde daha fazla ortak hareket etmesine katkı sağladı.

“Şu ana kadar yaptırımların Kongre tarafından resmi olarak ne zaman kaldırılacağına dair net bir bilgi yok. Zira bu karar, Trump’ın hızlıca onaylayabildiği başkanlık feragatinden farklı olarak, daha uzun bir yasama süreci gerektiren bir Kongre onayı istiyor. Kongre’den gelen ilk tepkiler olumlu olsa da detaylar önemini koruyor.

“Öte yandan Washington, Şara’ya bağlı Heyet Tahrir Şam’ı hâlâ terör örgütü olarak listeliyor, Suriye’yi ise terörizmin devlet sponsoru olarak görmeye devam ediyor. Şara başkanlığındaki yeni hükûmet de henüz resmen tanınmadı. ABD’nin, Brüksel’deki görüşme sırasında Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani’ye ilettiği talepler listesi hâlâ müzakere ediliyor ve takip ediliyor. Şeybani’nin, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yapacağı görüşmede bu temel taleplerin ele alınması bekleniyor.”

TALEPLER ZORLUKLARLA KARŞI KARŞIYA

James Jeffrey, Washington’un Şam yönetiminden taleplerini şöyle sıraladı:

“Talepler arasında, DEAŞ’a karşı hem operasyonel düzeyde hem de El Hol ve kuzeydoğudaki diğer kamplarda tutulan tutuklularla ilgili koordinasyon sağlanması yer alıyor. Washington ayrıca, ABD güçlerine Suriye genelinde terörle mücadele operasyonları yürütme ve İran Devrim Muhafızları ile Hizbullah’tan, Suriye’de uzun süredir üslenmiş Filistinli gruplara kadar uzanan geniş bir yelpazedeki belirlenmiş terör örgütleriyle mücadele etme özgürlüğü verilmesini talep ediyor. ABD, azınlıklara yönelik baskıcı uygulamalardan kaçınılması, kapsayıcı ve çeşitli bir hükümet kurulması ve liderlik pozisyonlarındaki yabancı cihatçı unsurların temizlenmesi için güvenlik hizmetlerinin yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguluyor. Başkan Trump ayrıca, Şara’yı İbrahim Anlaşmalarına katılmaya ve İsrail’i tanımaya çağırdı.

“Çeşitli kaynaklara göre, Şam’ın bu uzun talepler listesine verdiği yanıt şu ana kadar karışık oldu. Bazı adımlar halihazırda uygulanırken, ABD askeri operasyonlarına resmi izin verilmesi ya da önde gelen yabancı askeri komutanların görevden alınması gibi diğer talepler hâlâ Washington’la yakın koordinasyon gerektiren güvenlik ve diplomatik zorluklarla karşı karşıya. İbrahim Anlaşması’na gelince, şu anda ulaşılamaz gibi görünse de Cumhurbaşkanı El Şara’nın, Suriye ile İsrail arasında 1974’te imzalanan anlaşmalarla ilgilendiği biliniyor.”

İSRAİL’İN KOZU DÜRZİLER

Jeffrey makalede sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Açıklamanın etkisi yavaş yavaş dağılırken, analistler yeni Suriye Hükûmeti üzerinde en çok kimin etkili olacağını tartışmaya başladı. En güçlü müttefik Türkiye mi, Suudi Arabistan mı, yoksa ABD mi? Diğer yandan İsrail, Dürzi toplumu aracılığıyla Suriye’nin güneyindeki nüfuzu ya da Şara’yla kurulan yeni iletişim kanalları sayesinde rakibi Türkiye’ye karşı hâlâ etkili bir koz elinde tutuyor.”

 ‘Colani’ itirafı

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), X adlı sosyal medya hesabından, James Jeffrey’in bir Arap televizyon kanalında yaptığı konuşmayı paylaştı. Jeffrey burada yaptığı konuşmada, ABD’nin 2018’de Ahmed Şara ile çalıştığını itiraf ediyor. Jeffrey, yayında şunları söylüyor:

“Her şeyden önce, 2018’de Suriye dosyası bana bağlıyken doğrudan Colani ile çalışıyorduk. Aynı şekilde, Suriye’de mülksüz bırakılmış üç milyon insan için de çalışıyorduk. Amacımız, onlara yardım ulaştırmak ve Esad rejiminin baskısından korumaktı. Bu konuda başarılı olduk ve onlarla doğrudan bir ilişki kurduk. Ayrıca Sayın Şara’nın, güvenlik konularında ABD ile iki ay süren bir işbirliğine açık olduğunu gördük. Kürtlerle de başarılı şekilde çalışıyor ve azınlıklara yönelik her türlü baskıyı engellemeye çalışıyor.

“Trump bazı yaptırımları kaldırma kararı alabilir. En kritik olanlar, benim de hazırlanmasına katıldığım Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımlardır. Bu yaptırımlar Kongre tarafından aralık ayında, yani görev süresinin son günlerinde, Esad’a karşı uygulanmaya başlanmıştı. Kongre şimdi bu yaptırımları tamamen kaldırdı. Ancak Trump yönetimi, bunların geçici olarak kaldırılması için bazı önerilerde bulunabilir. Yaptırımların tamamen kaldırılması şu an söz konusu değil.”/aydınlık

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM