Ensarullah’ın Siyasi Bürosundan yapılan yazılı açıklamada,
ABD ve İngiltere'nin başkent San’a'daki yerleşim bölgelerini hedef almalarının
hain bir saldırı ve tam teşekküllü bir savaş suçu olduğu belirtildi.
Açıklamada, sivillerin hedef alınmasının, kendisine karşı
çıkan halklara ve ülkelere yönelik Amerikan terörizminin bir başka kanıtı
olduğu belirtildi.
Saldırıların, Yemen'in Filistin halkına yönelik destekleyici
tutumu dolayısıyla düzenlendiği aktarılan açıklamada, bu durumun Yemen'i
Filistin'e destek vermekten ve Gazze'ye destek görevini yerine getirmekten
alıkoymayacağına işaret edildi.
Açıklamada, bu saldırıların karşılıksız kalmayacağı ve
Husilerin silahlı kuvvetlerinin tırmanışa tırmanışla karşılık vermeye hazır
olduğu ifade edildi.
Ensarullah Hareketi Sözcüsü Muhammed Abdusselam da X
platformundan yaptığı açıklamada, ABD'nin Yemen'e yönelik saldırılarının
bağımsız bir devlete karşı açık bir saldırı olduğunu ve İsrail'in Gazze'ye
yönelik haksız kuşatmasını sürdürmesini teşvik ettiğini belirtti.
Abdusselam, ABD Başkanı Donald Trump'ın Babu'l Mendeb
Boğazı'nda uluslararası seyrüseferin tehdit altında olduğu yönündeki iddialarının
uluslararası kamuoyunu yanıltıcı ve asılsız olduğunu vurguladı.
Abdusselam, Ensarullah’ın Gazze'ye destek amacıyla
Kızıldeniz ve çevresinde ilan ettiği seyrüsefer yasağının, Filistin direnişi
ile İsrail arasındaki ateşkes anlaşmasına uygun olarak Gazze halkına insani
yardım ulaştırılıncaya kadar İsrail nakliyesiyle sınırlı olduğunu ve yasağın,
arabuluculara dört günlük bir süre verilmesinin ardından geldiğini kaydetti.
Abdusselam, "Kızıldeniz'deki uluslararası seyrüsefer
Yemen tarafından güvende kalacaktır ve Amerikan saldırıları Kızıldeniz'in
militarizasyonuna geri dönüştür ve bölgedeki uluslararası seyrüsefer için
gerçek tehdit budur." ifadesini kullandı.