Son günlerde Katar’ın başkenti Doha'da başlatılan Gazze'de
ateşkes müzakereleri Amerikan-Siyonist tarafının sabote girişimleri nedeniyle
henüz net bir sonuca ulaşmış değil. Müzakerelere yakın kaynaklara göre, Tel
Aviv rejimini temsil eden müzakere heyeti, Gazze Şeridi'nin güneyindeki
Refah'ın tamamını Siyonist işgali altında tutan “yeniden konuşlanma haritası”
planını sundu.
Siyonist İsrail’in “Refah’ta yeni şehir” projesi, sözde
"insani koridor" kılıfıyla, Filistin halkını Gazze dışına sürmeyi
hedefleyen büyük bir etnik temizlik planıdır. Bu girişim, sadece
Filistinlilerin değil, tüm insanlığın temel haklarına yönelik açık bir tehdit
olarak değerlendiriliyor.
Bu haritaya göre, özellikle güneydeki Refah kenti, yüz
binlerce Filistinli mültecinin toplandığı bir “geçici sürgün kampı”na
dönüştürülmek isteniyor.
Kaynaklar, Siyonist rejimin “yeni yerleşim haritası”nın
Gazze’nin kuzeyinde Beyt Hanun, Beyt Lahya, Şucaiyye ve Zeytun gibi bölgeleri,
ayrıca güneyde Han Yunus ve Deyr el-Belah çevresini de kapsadığını aktarıyor.
Bu bölgelerde İsrail ordusu 3 kilometreye kadar içeri girecek şekilde
konumlanmayı planlıyor.
Gazze Şeridi’nin yüzde 40’ını kapsayan “yeniden konuşlanma
haritası” planında, 700 bin Filistinlinin evlerine geri dönmesinin engellenmesi
ve onların Refah bölgesine sıkıştırılması yer alıyor. Edinilen bilgilere göre,
işgalci İsrail ordusu, bu bölgeye insani yardım merkezleri ve sahra hastaneleri
kurarak, dünya kamuoyuna "iyiliksever" bir görünüm sunmaya çalışacak.
Ancak bu hamle, esasen bir tehcir ve dışa sürgün planının altyapısını oluşturuyor.
Katar’ın Al-Araby Al-Jadeed haber sitesinde Siyonist rejimin
yeni planına dair yayınlanan yazıda şu ifadelere yer verildi:
“İnsani şehir adı altında kamufle edilen bu plan, aslında
yaklaşık bir buçuk yıl önce İsrail iç güvenlik çevrelerinde hazırlanmış ve
“aşamalı tehcir stratejisi” olarak tasarlanmıştı. Plan, ilk olarak kuzey
Gazze'de denenmiş ancak başarısız olmuştu. Şimdi aynı strateji Refah ve güney
Gazze’ye taşınmak isteniyor.’’
Bu planın uluslararası hukuku ihlal ettiği ve uluslararası
toplumun taleplerini de hiçe saydığı belirtilen yazıda, ‘’İşgalci rejim,
Gazze'ye karşı soykırım savaşının başlangıcından bu yana Gazze'de her türlü
suçu ve işgal planını hiçbir engele takılmadan ve cezasız bir şekilde
gerçekleştirmiştir. Ancak, Siyonistler arasında bile bu planın uygulanması
konusunda görüş ayrılıkları bulunmaktadır ve İbrani kaynaklar, bu söz konusu
planının büyük eleştiri ve küresel baskıyla karşılaşacağına inanmaktadır.’’
ifadesine yer verildi.
Siyonist gazete Yedioth Ahronoth bu konuda şunları yazdı:
İsrail Savaş Bakanı Israel Katz'ın Gazze'de "insani şehir" olarak
tanıtmayı planladığı proje , bir buçuk yıl önce İsrail’de tartışılmıştı. Bu
plana göre İsrail, Gazze sakinleri bölgenin güneyine gönderilecek ve bu süreçte
Gazze halkı güvenlik taramasından geçirilecekti. Ayrıca İsrail ordusu,
Gazze'nin boşaltılan bölgelerinde kapsamlı bir temizlik gerçekleştirecek;
Örneğin öldürme, tutuklama ve yok etme gibi eylemlerde bulunacaktır.
Söz konusu plan, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde uygulanan ve
başarısızlıkla sonuçlanan projenin aynısıdır. İsrail, Gazze Şeridi'nin
güneyinde Morag ekseni ile Philadelphia ekseni arasında kalan bir bölgede,
sözde "İnsani Şehir" adıyla yeni bir plan uygulamayı amaçlıyor. Bu
plan, askeri bir plandan ziyade siyasi bir hamle niteliğinde. Amerikan
kaynaklarına göre Başkan Donald Trump böyle bir plana karşı çıkacak. Elbette
Trump'ın kaygısı Gazzeli mültecilerin akıbeti değil; O, Gazze'de ateşkes ve
esir değişimi anlaşmasının imzalanmasını istiyor.
Yedioth Aharonot gazetesi, İsrail'in ABD hükümetine sunduğu
planın detaylarını yazdı.
Plana göre, ateşkes başladıktan hemen sonra, İsrail
ordusunun buldozerleri Gazze'ye girecek. Gıda dağıtım merkezleri, sağlık
merkezleri, klinikler ve bir hastane kurulacak. Bir sonraki aşamada, şu anda
El-Mavasi bölgesinde bulunan 600-700 bin kişinin güneye taşınmasına izin
verilecek ve kapsamlı bir taramadan geçirilecekler.
El-Mavasi'deki boşaltılan bölge temizlenecek ve ardından Han
Yunus, Gazze'nin merkezindeki mülteci kampları ve diğer bölgelerden yüz
binlerce kişi daha yerinden edilecek. Bir sonraki aşamada İsrail, komşu Arap
ülkelerine "Gazze'de işimiz bitti, artık Gazze sadece bizim sorunumuz
değil, sıra sizde" diyecek.
Siyonist kaynaklara göre, Amerikalı yetkililer böyle bir
planın 60 günde nasıl hayata geçirilebileceğini sorduğunda, İsrailliler
"Gazze halkını tanımıyorsunuz, çok hızlı hareket ediyorlar" diye
cevap verdi.
Tesnim haber ajansının haberine göre, Siyonist gazete,
İsrail ordusunun, İsrailli yetkililerin "insani yardım şehri" olarak
adlandırdığı bölgeye "yeni Refah" adını vermeyi tercih ettiğini
bildirdi. Rejimin savaş bakanı Katz resmi açıklamasında, "İnsani yardım
şehrine giren hiç kimsenin çıkmasına izin verilmeyecek ve şehre giriş dar
geçitlerden ve Hamas mensuplarının varlığı olmadan sağlanacak" dedi.
İbranice kaynaklara göre, insani yardımlar insani yardım
şehri veya yeni Refah olarak adlandırılan bölgede yoğunlaştırılacak ve böylece
Gazzeliler bu bölgeye taşınmak zorunda kalacak.
Uluslararası hukukçular ve insan hakları kuruluşları ise, bu
girişimin açık bir savaş suçu niteliği taşıdığını vurguluyor. Kudüs İbrani
Üniversitesi’nden Uluslararası Hukuk Profesörü Yoav Şani, bu planın “zorunlu
yer değiştirme” tanımına uyduğunu ve bazı yönleriyle doğrudan Uluslararası Ceza
Mahkemesi’nin yargı alanına girdiğini ifade etti.
Yoav Şani, “İnsanları bir bölgeyi terk etmeye
zorlayamazsınız; Bu planın bazı yönleri uluslararası ceza hukuku kapsamına
girebilir ve savaş suçu olarak değerlendirilebilir, bu da İsrail'e karşı yeni
bir hukuki cephe oluşturabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan İsrail'in Kanal 12 televizyonu Cuma akşamı, Doha
görüşmelerinin çıkmaza girdiğini bildirdi. Haberde görüşmelerin Cumartesi
gününe kadar devam edeceği ifade edildi. Siyonist yetkililer, İsrail’in yeni
planı nedeniyle son 24 saatte görüşmelerde herhangi bir ilerleme
kaydedilemediğini söyledi.