İsrail, yeni bir savaşı için savunma alanına harcamasını
artırıyor. İsrail’in savunma gücü büyük ölçüde ABD tarafından sağlanıyor.
Bunların en önemlileri de THAAD, Patriot ve Arrow-3 (ABD-İsrail ortak yapımı)
füzeleri. İsrail, İran’ın süpersonik füzelerinin bir kısmını düşürebilse de
savunma sistemini atlatan hipersonik füzler İsrail’in askeri, bilimsel ve
ekonomik tesislerine önemli bir zarar verdi. Netanyahu’nun kabinesinden Savunma
Bakanı Israel Katz da 22 Temmuz'da yeniden çatışma çıkma ihtimalinin yüksek
olduğunu söylemişti.
İsrail Ordusu’nun kurmayları, Başbakan Binyamin
Netanyahu’nun bölgedeki saldırgan tutumuna destek konusunda çok da istekli
değil. İsrail Savunma Kuvvetlerinin (IDF) üst düzey yetkilileri, iki yıl aradan
sonra geçen 22 Temmuz’da kapsamlı bir durum değerlendirmesi için toplandı. Üst
düzey komutanlar, savaş yöntemleri ve ordunun geleceğine yönelik eleştiriler de
dahil olmak üzere çeşitli görüşler dile getirdi. Toplantıda Gazze’de İsrail’in
kabiliyetlerini etkileyen etkenler de ele alındı. Bazı komutanlar, kamuoyunun
desteğinin olmaması, yoğun iş yükü, iki yıldır tatbikat yapılamaması gibi
etkenleri gündeme getirdi. Toplantıda Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, İsrail
Ordusu’nun stratejik önceliklerini açıkladı. İran’ın hâlâ hedef ülke olduğunu
söyleyen Zamir, “2026 hazırlık yılı olacak.” dedi.
Toplantıda hazırlık yılında yapılacak düzenlemeler de ele
alındı. Buna göre sınır ötesi görevlerde hizmet veren kolordu, iki yıllık
süreçte çıkan dersler ele alınarak yeniden yapılandırılacak. Savunma
stratejisini “saldırı” olarak yeniden şekillendirdiklerini açıklayan Zamir, bu
kolordunun artık Genelkurmay seviyesinde “strateji, komuta ve ileri
operasyonlar” yürütmekle sorumlu olacağını bildirdi. Zamir, “2026, IDF için
hazırlık, tasarım, başarıları en üst düzeye çıkarma, yeterlilik ve temellere
geri dönme ile operasyonel fırsatlardan yararlanma yılı olacak.” dedi. Zamir
bununla beraber, İsrail’in işgal ettiği topraklardaki varlığını devam ettireceğinin
de işaretini verdi.
İsrail’in kamu yayıncısı Kan ise Zamir’in sözlerini
yorumlayarak aktardı: “Genelkurmay daha güçlü ve daha büyük IDF kurmaya
odaklanacak ancak Genelkurmay Başkanı hâlâ savaşa odaklanmayı talep ediyor. Bu
bir belirsizlik. Bu belirsizliğin arkasında, düşman topraklarında 20 aydan uzun
süre savaşmanın ve hedeflere ulaşamamanın yarattığı endişeler var.
Değerlendirme toplantısında tümen komutanları, aralıksız çatışmaların ve IDF
savaşçılarının sonsuz ve tükenmez bir kaynak olarak görülmesinin zorlu
sonuçlara yol açtığını savundu. Tartışmaya katılan kıdemli subaylardan biri,
‘Birlikte savaşan dağınık ekiplerimiz var ve bu, personel kısıtlamaları
nedeniyle askerler arasında operasyonel aşinalık eksikliğine neden oluyor. Uzun
süreli bir durgunluk olursa, yapacağımız ilk şey, organizasyonu güçlendirmek
için daha fazla müfreze, takım ve bölük tatbikatı yapmak olacak.’ dedi.”
İsrail Ordusu’nun kurmayları, istihbarat ağını güçlendirmek
için yeni araçlara ihtiyaç olduğunu, bunun için de daha fazla bütçeye ihtiyaç
duyulduğunu da söyledi.
Tüm bu tartışmalar sürerken İran, İsrail’in herhangi bir
saldırısına karşı hazır durumda olduğunu belirtiyor. 29 Haziran’da açıklama
yapan İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Abdurrahim Musevi, “ABD’lilerin ve
Siyonistlerin sözlerine ve taahhütlerine hiçbir şekilde güvenmiyoruz ve olası
yeni bir kötülüklerine karşı kararlı bir yanıt vermek için tamamen hazırız.”
demişti. Buna bağlı olarak. İsfahan yakınlarında, İran'ın 26 Temmuz Cumartesi
günü Rus yapımı S-400 hava savunma sisteminin ilk denemesini yaptığı ve askeri
yeteneklerinde önemli bir adım attığı bildirildi.
Army Recognition savunma haber sitesine göre, test tam bir
S-400 bataryasını içeriyordu. Buna 91N6E "Büyük Kuş" alıcı radarı,
92N6E "Mezar Taşı" angajman radarı, komuta ve kontrol birimleri ve
çok sayıda 5P85TE2 füze rampası dahildi. İran Hükûmeti testi resmi olarak
doğrulamadı ancak bölgedeki savunma uzmanları sistemin ilk kez İran içinde
sahada aktif hale getirildiğini söylüyor.
Kudüs Güvenlik ve Dış İlişkiler Merkezi’ne göre de İsrailli
üst düzey savunma yetkilileri, İran'ın İsrail ile bir sonraki savaşa hazırlık
olarak Çin'den hava savunma sistemleri ve savaş uçakları tedarik etmek üzere
ileri düzeyde görüşmeler yürüttüğünü bildirdi.
Yetkililer, İran'ın İsrail'in 13 Haziran'da yaptığı
saldırıya misilleme olarak İsrail'e önleyici bir sürpriz saldırı planladığını
iddia ediyor.
İsrail’in hava savunma sistemlerinden birisi de Amerikan
THAAD füzeleri. 12 günlük savaş içerisinde THAAD füze stokunun yüzde 25’inin
tüketildiği belirtildi. Uzmanlar ABD’nin küresel güvenlik pozisyonu ve
tüketilen mühimmatı yeniden üretme hızı konusunda ciddi endişeler taşıyor. CNN,
ABD’nin üretim kapasitesinin mevcut tüketime yetişemediğini vurguladı.
Pentagon’un 2026 mali yılı bütçesine göre göre ABD geçen yıl yalnızca 11 yeni
THAAD füzesi üretebildi, bu yılki üretim hedefi ise yalnızca 12 füze.
ABD merkezli Yahudi Ulusal Güvenlik Enstitüsü (JINSA)'nün
yayımladığı bir analize göre savaşta İran’ın fırlattığı 574 füzenin 201’i
THAAD, Arrow-2 ve Arrow-3 sistemleriyle vuruldu. Yani füzelerin yaklaşık yarısı
THAAD tarafından vuruldu/aydınlık