İran İsrail'i 'Gizli Beyni'nden Vurdu

GİRİŞ: 18.06.2025 05:54      GÜNCELLEME: 18.06.2025 05:54
Rasthaber -  İran ilk kez dün gündüz vakti İsrail’i hedef aldı. Buna rağmen yüzde 25’lik isabet oranı, Tel Aviv’in hava savunmasının ‘doygunluk sınırına’ yaklaştığını gösterdi. Bir diğer işaret, saldırı öncesinde İsrail’in müttefiklerinden savunma desteği istemesi oldu. Füzeler Mossad ve AMAN tesislerini hedef aldı.

İsrailliler salı sabahı siren sesleri ve telefonlarına gelen “balistik füze saldırısı başladı, sığınaklara gidin” mesajıyla uyandı. İlk kez gündüz saatlerinde yapılan saldırıda İran, 20 civarı balistik füze ateşledi. Sadece Tel Aviv'in hedef alındığı füze dalgasında beş isabet kaydedildi. Tel Aviv'de füzelerin düştüğü noktalarda yangınlar çıkarken, en az beş kişinin yaralandığı açıklandı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu, Mossad karargâhının yanı sıra askeri istihbarat AMAN'ın lojistik merkezinin de vurulduğunu açıkladı. Her iki saldırının da başarıyla sonuçlandığı yerel kaynaklarca doğrulanırken, yoğun sansür çabalarına rağmen AMAN'ın Glilot'taki tesisindeki yangının fotoğrafları basına yansıdı. Tel Aviv'e isabet eden beş füzenin dördü bu iki kompleksi vurdu.

SİNİR UÇLARINA DOKUNUŞ

İsrail’in “gizli beyni” olarak görülen AMAN, yalnızca cepheye yönelik istihbarat toplamıyor, aynı zamanda Tel Aviv’in savaş planlaması, siber operasyonları ve İran gibi hedef ülkelerle ilgili stratejik analizleri de yöneten en kritik kurumlardan biri durumunda.

Glilot’taki merkez, AMAN’ın beyin takımı olan Hativat HaModi'in (İstihbarat Tugayı) ve Birim 8200 gibi siber ve sinyal istihbarat birimlerinin komuta yapısıyla iç içe. Üs, İsrail’in nükleer tehdit algısı, füze savunma sistemlerinin erken uyarı ağı ve Mossad ile koordineli yürütülen dış operasyonlara dair veri analizlerinin toplandığı, işlendiği ve yönlendirildiği yer olarak da ön plana çıkıyor.

İran’ın salı günü bu iki kritik istihbarat tesisini hedef alması, Tel Aviv’in yalnızca fiziksel değil, zihinsel sinir uçlarına da dokunmak anlamına geliyor.

YENİ AKTÖR

İran Savunma Bakanlığı Sözcüsü Rıza Talaei-Nik, saldırıda “yeni bir füze” kullanıldığını açıkladı. Kara Kuvvetleri Komutanı Kiyumers Heydari de aynı gün, “Yeni ve gelişmiş silahlarla geniş çaplı İHA saldırıları başladı, önümüzdeki saatlerde yoğunlaşacak” dedi.

FÜZEYE DOYUYOR

Uzmanlara göre sabah saatlerinde 20 füzede yüzde 25 isabet kaydedilmiş olması Tel Aviv'i koruyan çok katmanlı savunma sisteminin “doygunluk seviyesine” yaklaştığının açık bir işareti. İran füzeleri bugüne kadar, ancak daha başarılı olduğu bilinen çoklu salvolarda yüzde 25 ila 33 arasında isabet elde etmişti. Son saldırı, kullanılan füze sayısı artmasa da isabet oranının yüksek kaldığını gösteriyor.

GÜNDÜZ GÖZÜ İYİ İŞARET DEĞİL

Güvenlik uzmanları ayrıca İsrail'in “İran üzerinde hava üstünlüğü” sağladığı iddiaları doğruysa, gün ışığında bu tür füze saldırılarının mümkün olmaması gerektiğini vurguluyor. Nitekim İsrail kamu yayıncısı KAN, pazar gecesi Tel Aviv'in müttefiklerinden füzeleri durdurmaya yardım etmelerini istediğini açıkladı. Habere göre İngilizler kabul ederken, Fransızlar tereddüt içinde.

NEGEV ÜSSÜ YİNE VURULDU

İran ordusu ayrıca pazartesi akşamüstünden gece saatlerine kadar İsrail'e 10 kadar seyir füzesiyle balistik füze daha gönderdi. Bunlardan birinin daha önce de isabet alan Negev Hava Üssü'ne düştüğü kaydedildi. Füzelerin önemli bir bölümü yine Hayfa'ya isabet etti, kentte yangınların çıktığı kaydedildi.

YABANCI GAZETECİLERE SINIR DIŞI

İran'ın askeri başarılarına yönelik İsrail medyasına uygulanan sansürün boyutu genişliyor. Daha önce vatandaşlara İsrail'deki yıkımın görüntülerini çekip paylaşmamaları talimatını veren Tel Aviv, şimdi de İran füzelerinden en çok etkilenen kentlerden Hayfa'da yabancı gazetecilerin çalışmasını veya çekim yapmasını yasakladı.

Pazartesi akşamı İsrail polisi, “stratejik konumları” ve füze çarpmalarını çektikleri gerekçesiyle yabancı bir haber ekibinin bulunduğu daireye baskın düzenledi. Gazetecilerin gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edildikleri belirtildi.

F-35 ÜRETİCİSİNİN HİSSELERİ DÜŞTÜ

Tasnim Haber Ajansı, pazartesi akşamı İran hava savunmasının Tebriz semalarında bir F-35 savaş uçağını daha düşürdüğünü açıkladı.

Savaşın başlamasından bu yana İran’ın toplam dört F-35’i düşürdüğüne dair, İsrail tarafından teyit edilmemiş haberler yayılırken, uçağın üreticisi olan Lockheed Martin’in hisselerinde pazartesi akşamı sert bir düşüş yaşandı.

İngiliz The Economist'e göre İsrail’in 13 Haziran’dan bu yana İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları, altyapının yalnızca üçte birini etkileyebildi. Fordo da dâhil olmak üzere yerin derinliklerine gömülü nükleer merkezler hâlâ sağlam.

'HEDEFLERE ULAŞMAK İÇİN ABD GEREK'

İsrail’in bu hedefleri Amerikan yapımı “sığınak delici” bombalar olmadan vurmasının imkânsız olduğu değerlendiriliyor. Kimi analistler, ABD'nin dahi bazı yer altı tesislerine ihtiyaç duyulduğu kadar zarar veremeyeceği görüşünde.

The Economist, İsrail’in şu anki en büyük endişesinin mevcut ivmeyi korumak olduğunu yazıyor:

“Eğer İsrail başarı algısını sürdürebilirse, Başkan Donald Trump’ı savaşa dâhil olmaya zorlayabilir. Ancak nükleer tesislerdeki yıkımın hızı düşer ve can kayıpları artarsa, Trump savaşın İsrail hedeflerine ulaşmadan sona ermesini isteyebilir.”

'İSRAİL'İ TERK EDİN'

İran cumartesi gününden beri İsrail'e, çoğunluğu balistik olmak üzere 400'e yakın füze ve yüzlerce İHA gönderdi. Saldırılarda 24 kişi yaşamını yitirdi, yaralı sayısı 700 civarında. Çin, Almanya ve Arjantin salı günü vatandaşlarına ülkeyi derhal terk etmeleri çağrısında bulundu.

Canlı yayında saldırı

İsrail pazartesi akşamı saat 18 sularında İran devlet televizyonu IRIB'nin Tahran'daki merkezini hedef aldı. Kanal canlı yayında olduğundan saldırı anları ekranlara yansıdı. IRIB, kısa bir kesintinin ardından canlı yayına yeniden başladı. Program sunucusu Seher İmami İsrail’e seslenerek, “Hadi, bir daha vurun!” dedi.

Canlı yayın, saldırının ardından alevler içinde kalan aynı binada sürdürüldü. IRIB’den yapılan açıklamada: “Siyonistler İran milletinin sesini susturamayacak. Gerekirse stüdyosuz da olsa yayına devam edeceğiz.” denildi.

Saldırı sırasında İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz, “İran devlet televizyonu ve radyosu yok olmak üzere” paylaşımında bulundu. IRIB binasında bulunan 18 kişi hayatını kaybetti.

Enerji darbeleri

Pazar gecesi vurulan İsrail'deki Hayfa rafinerisini yöneten Bazan şirketi, pazartesi günü yaptığı açıklamada buhar ve elektrik sağlayan enerji santralinin diğer tesislerle birlikte önemli ölçüde hasar gördüğünü bildirdi. Tüm rafineri faaliyetleri ve ilgili birimlerin kapatıldığını da ekledi.

Tesis, İsrail’in toplam petrol işleme kapasitesinin yüzde 70’ini karşılayan en büyük petrol rafinerisi. Bölgedeki iş istihdamının yüzde 5’ini sağlayan tesis, ülkenin enerji ihtiyacının omurgasını oluşturuyor, enerji arzının yüzde 50’sinden fazlasını karşılıyor.

Netanyahu'nun gündemi: Suikast

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, pazartesi akşamı ABC'ye verdiği demeçte İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei’ye suikast olasılığını dışlamadığını söyledi. Bir gün önce ABD Başkanı Donald Trump'ın, Netanyahu'nun Hamaney'e suikast düzenleme önerisini reddettiği haberleri basına yansımıştı. Netanyahu, iddialara şöyle yanıt vermişti:

“Asla yapılmamış görüşmeler hakkında çok sayıda yanlış haber var ve ben bunlara girmeyeceğim.”

'GERİ ZEKALICA AÇIKLAMALAR'

ABC’de İsrail’in “tüm dünya için ayakta durduğunu” ileri süren Netanyahu, İran’a yönelik saldırıların ABD’yi de koruduğunu şu sözlerle savundu: “İran, ABD'nin doğu kıyılarına ulaşacak balistik füzeler üretmeye çalışıyor.”

İran Dışişleri Bakanlığı, Tel Aviv'e, “Netanyahu'nun geri zekâlıca açıklamalarını dinlemeye veya yanıt vermeye değmez” ifadeleriyle yanıt verdi/aydınlık

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM