İsrailliler salı sabahı siren sesleri ve telefonlarına gelen
“balistik füze saldırısı başladı, sığınaklara gidin” mesajıyla uyandı. İlk kez
gündüz saatlerinde yapılan saldırıda İran, 20 civarı balistik füze ateşledi.
Sadece Tel Aviv'in hedef alındığı füze dalgasında beş isabet kaydedildi. Tel
Aviv'de füzelerin düştüğü noktalarda yangınlar çıkarken, en az beş kişinin
yaralandığı açıklandı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu, Mossad karargâhının yanı
sıra askeri istihbarat AMAN'ın lojistik merkezinin de vurulduğunu açıkladı. Her
iki saldırının da başarıyla sonuçlandığı yerel kaynaklarca doğrulanırken, yoğun
sansür çabalarına rağmen AMAN'ın Glilot'taki tesisindeki yangının fotoğrafları
basına yansıdı. Tel Aviv'e isabet eden beş füzenin dördü bu iki kompleksi vurdu.
İsrail’in “gizli beyni” olarak görülen AMAN, yalnızca
cepheye yönelik istihbarat toplamıyor, aynı zamanda Tel Aviv’in savaş
planlaması, siber operasyonları ve İran gibi hedef ülkelerle ilgili stratejik
analizleri de yöneten en kritik kurumlardan biri durumunda.
Glilot’taki merkez, AMAN’ın beyin takımı olan Hativat
HaModi'in (İstihbarat Tugayı) ve Birim 8200 gibi siber ve sinyal istihbarat
birimlerinin komuta yapısıyla iç içe. Üs, İsrail’in nükleer tehdit algısı, füze
savunma sistemlerinin erken uyarı ağı ve Mossad ile koordineli yürütülen dış
operasyonlara dair veri analizlerinin toplandığı, işlendiği ve yönlendirildiği
yer olarak da ön plana çıkıyor.
İran’ın salı günü bu iki kritik istihbarat tesisini hedef
alması, Tel Aviv’in yalnızca fiziksel değil, zihinsel sinir uçlarına da
dokunmak anlamına geliyor.
İran Savunma Bakanlığı Sözcüsü Rıza Talaei-Nik, saldırıda
“yeni bir füze” kullanıldığını açıkladı. Kara Kuvvetleri Komutanı Kiyumers
Heydari de aynı gün, “Yeni ve gelişmiş silahlarla geniş çaplı İHA saldırıları
başladı, önümüzdeki saatlerde yoğunlaşacak” dedi.
Uzmanlara göre sabah saatlerinde 20 füzede yüzde 25 isabet
kaydedilmiş olması Tel Aviv'i koruyan çok katmanlı savunma sisteminin
“doygunluk seviyesine” yaklaştığının açık bir işareti. İran füzeleri bugüne
kadar, ancak daha başarılı olduğu bilinen çoklu salvolarda yüzde 25 ila 33
arasında isabet elde etmişti. Son saldırı, kullanılan füze sayısı artmasa da
isabet oranının yüksek kaldığını gösteriyor.
Güvenlik uzmanları ayrıca İsrail'in “İran üzerinde hava
üstünlüğü” sağladığı iddiaları doğruysa, gün ışığında bu tür füze
saldırılarının mümkün olmaması gerektiğini vurguluyor. Nitekim İsrail kamu
yayıncısı KAN, pazar gecesi Tel Aviv'in müttefiklerinden füzeleri durdurmaya
yardım etmelerini istediğini açıkladı. Habere göre İngilizler kabul ederken,
Fransızlar tereddüt içinde.
İran ordusu ayrıca pazartesi akşamüstünden gece saatlerine
kadar İsrail'e 10 kadar seyir füzesiyle balistik füze daha gönderdi. Bunlardan
birinin daha önce de isabet alan Negev Hava Üssü'ne düştüğü kaydedildi.
Füzelerin önemli bir bölümü yine Hayfa'ya isabet etti, kentte yangınların
çıktığı kaydedildi.
İran'ın askeri başarılarına yönelik İsrail medyasına
uygulanan sansürün boyutu genişliyor. Daha önce vatandaşlara İsrail'deki
yıkımın görüntülerini çekip paylaşmamaları talimatını veren Tel Aviv, şimdi de
İran füzelerinden en çok etkilenen kentlerden Hayfa'da yabancı gazetecilerin
çalışmasını veya çekim yapmasını yasakladı.
Pazartesi akşamı İsrail polisi, “stratejik konumları” ve
füze çarpmalarını çektikleri gerekçesiyle yabancı bir haber ekibinin bulunduğu
daireye baskın düzenledi. Gazetecilerin gözaltına alındıktan sonra sınır dışı
edildikleri belirtildi.
Tasnim Haber Ajansı, pazartesi akşamı İran hava savunmasının
Tebriz semalarında bir F-35 savaş uçağını daha düşürdüğünü açıkladı.
Savaşın başlamasından bu yana İran’ın toplam dört F-35’i
düşürdüğüne dair, İsrail tarafından teyit edilmemiş haberler yayılırken, uçağın
üreticisi olan Lockheed Martin’in hisselerinde pazartesi akşamı sert bir düşüş
yaşandı.
İngiliz The Economist'e göre İsrail’in 13 Haziran’dan bu
yana İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları, altyapının yalnızca üçte
birini etkileyebildi. Fordo da dâhil olmak üzere yerin derinliklerine gömülü
nükleer merkezler hâlâ sağlam.
İsrail’in bu hedefleri Amerikan yapımı “sığınak delici”
bombalar olmadan vurmasının imkânsız olduğu değerlendiriliyor. Kimi analistler,
ABD'nin dahi bazı yer altı tesislerine ihtiyaç duyulduğu kadar zarar veremeyeceği
görüşünde.
The Economist, İsrail’in şu anki en büyük endişesinin mevcut
ivmeyi korumak olduğunu yazıyor:
“Eğer İsrail başarı algısını sürdürebilirse, Başkan Donald
Trump’ı savaşa dâhil olmaya zorlayabilir. Ancak nükleer tesislerdeki yıkımın
hızı düşer ve can kayıpları artarsa, Trump savaşın İsrail hedeflerine ulaşmadan
sona ermesini isteyebilir.”
İran cumartesi gününden beri İsrail'e, çoğunluğu balistik
olmak üzere 400'e yakın füze ve yüzlerce İHA gönderdi. Saldırılarda 24 kişi
yaşamını yitirdi, yaralı sayısı 700 civarında. Çin, Almanya ve Arjantin salı
günü vatandaşlarına ülkeyi derhal terk etmeleri çağrısında bulundu.
İsrail pazartesi akşamı saat 18 sularında İran devlet
televizyonu IRIB'nin Tahran'daki merkezini hedef aldı. Kanal canlı yayında
olduğundan saldırı anları ekranlara yansıdı. IRIB, kısa bir kesintinin ardından
canlı yayına yeniden başladı. Program sunucusu Seher İmami İsrail’e seslenerek,
“Hadi, bir daha vurun!” dedi.
Canlı yayın, saldırının ardından alevler içinde kalan aynı
binada sürdürüldü. IRIB’den yapılan açıklamada: “Siyonistler İran milletinin
sesini susturamayacak. Gerekirse stüdyosuz da olsa yayına devam edeceğiz.”
denildi.
Saldırı sırasında İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz, “İran devlet televizyonu ve radyosu yok olmak üzere” paylaşımında bulundu. IRIB binasında bulunan 18 kişi hayatını kaybetti.
Pazar gecesi vurulan İsrail'deki Hayfa rafinerisini yöneten
Bazan şirketi, pazartesi günü yaptığı açıklamada buhar ve elektrik sağlayan
enerji santralinin diğer tesislerle birlikte önemli ölçüde hasar gördüğünü
bildirdi. Tüm rafineri faaliyetleri ve ilgili birimlerin kapatıldığını da
ekledi.
Tesis, İsrail’in toplam petrol işleme kapasitesinin yüzde
70’ini karşılayan en büyük petrol rafinerisi. Bölgedeki iş istihdamının yüzde
5’ini sağlayan tesis, ülkenin enerji ihtiyacının omurgasını oluşturuyor, enerji
arzının yüzde 50’sinden fazlasını karşılıyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, pazartesi akşamı ABC'ye
verdiği demeçte İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei’ye suikast olasılığını
dışlamadığını söyledi. Bir gün önce ABD Başkanı Donald Trump'ın, Netanyahu'nun
Hamaney'e suikast düzenleme önerisini reddettiği haberleri basına yansımıştı.
Netanyahu, iddialara şöyle yanıt vermişti:
“Asla yapılmamış görüşmeler hakkında çok sayıda yanlış haber
var ve ben bunlara girmeyeceğim.”
ABC’de İsrail’in “tüm dünya için ayakta durduğunu” ileri
süren Netanyahu, İran’a yönelik saldırıların ABD’yi de koruduğunu şu sözlerle
savundu: “İran, ABD'nin doğu kıyılarına ulaşacak balistik füzeler üretmeye
çalışıyor.”
İran Dışişleri Bakanlığı, Tel Aviv'e, “Netanyahu'nun geri
zekâlıca açıklamalarını dinlemeye veya yanıt vermeye değmez” ifadeleriyle yanıt
verdi/aydınlık