İran İslam Cumhuriyeti’nin Cenevre’de Birleşmiş Milletler
nezdindeki Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Ali Bahreyni, İnsan Hakları
Konseyi’nin 59. oturumu ve İran’ın Evrensel Periyodik İnceleme (UPR)
sonuçlarının onay oturumunda yaptığı konuşmada, siyonist rejim ve Amerika
Birleşik Devletleri’nin ülkemizin topraklarına yönelik askeri saldırısını,
uluslararası hukukun ve insan haklarının temel ilkelerinin açık ihlali olarak
tanımladı.
Ülkemizin Büyükelçisi, bu saldırıların aralarında onlarca
kadın ve çocuğun da bulunduğu 630’dan fazla İranlı vatandaşın şehit olmasına
yol açtığını hatırlatarak “İşgalci İsrail rejimi, ABD’nin doğrudan desteğiyle,
hukuka aykırı bir şekilde İran’ın sivil altyapılarını, sağlık merkezlerini,
yerleşim bölgelerini ve hatta barışçıl nükleer tesislerini saldırılarının
hedefi haline getirmiştir.” ifadelerini kullandı.
Bahreyni, bazı Batılı ülkelerin İsrail rejimiyle birlikte
hareket etmesi ve sessiz kalmasını “açık bir normatif başarısızlık” olarak
nitelendirdi ve “İran İslam Cumhuriyeti, bu ülkeler tarafından sunulan insan
hakları tavsiyelerini, iki yüzlülük nedeniyle kabul etmemektedir.” diye ekledi.
İran Temsilcisi, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51. maddesine
atıfla ülkesinin meşru müdafaa hakkını vurgularken “Siyonist rejimin saldırılarına
karşı duracağız ve halkımızı ve egemenliğimizi savunmak için hiçbir kurum veya
yabancı ülkeyi beklemeyeceğiz.” ifadelerini kullandı ve ayrıca uluslararası
ilkeler çerçevesinde İsrail rejimi ve ABD’nin yasadışı eylemlerini kınayan
bildiri yayımlayarak İran’a destek veren ülkelere teşekkür etti.
IRNA’nın haberine göre, İran Büyükelçisi, İnsan Hakları
Konseyi’nin Siyonist rejimin Filistin’de ve bölgede işlediği suçlar
karşısındaki etkisizliğini eleştirerek, bu rejimi destekleyen ülkelerin savaş
suçlarına katkısının araştırılması amacıyla bir komisyon kurulmasını önerdi.
Ayrıca Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nden İran’a yönelik
saldırıları açık ve net bir şekilde kınayan bir tutum sergilemesini istedi ve
ABD ile İsrail rejiminin küresel barışı tehdit etmeleri ve sivillerin hayatını
tehlikeye atmaları nedeniyle hesap vermesi gerektiğini vurguladı.