Sözcü Bekayi, Filistin Yasama Konseyi üyesi Muhammed Ferac el-Gul ile meşhur Filistinli hafız Alaa Azzam ve ailesinin korkakça suikasta uğramasının, Gazze’ye yönelik gıda ve ilaç ablukasının sürdürülmesinin ve bu şeritteki halka açlık ve susuzluk dayatılmasının aynı zamanda çadırlar ve mülteci toplama merkezlerinin bombalanmasını acımasız bir savaş suçu olduğunu ve Filistinlilere yönelik sömürgeci soykırım planının tamamlanmasına hizmet ettiğini belirtti.

Bekayi, ABD ve Siyonist rejimin “insani yardım dağıtım merkezleri” adı altında gösterişli ve sahte girişimlerini ve bu merkezlerin aç ve susuz masum kadın ve çocukların topluca katledilmesi için bir tuzağa dönüştürülmesini kınayarak; tüm devletlerin ve özellikle insan hakları ve insani hukukla ilgili uluslararası kuruluşların bu suçların derhal durdurulması yönünde ahlaki ve hukuki sorumluluğuna vurgu yaptı.

Mehr haber ajansının haberine göre Bekayi, Siyonist rejimin suçlarına karşı suç ortakları ve savunucuları tarafından dayatılan eylemsizlik ve kayıtsızlığın, uluslararası hukukun en ağır ihlallerinin normalleşmesine ve halklar arasındaki ortak hukuki ve ahlaki temellerin zayıflamasına neden olduğunu vurguladı.

Bekayi, özellikle ABD, Almanya ve İngiltere’nin Gazze ve Batı Şeria’da işlenen katliam ve soykırımdaki doğrudan sorumluluğuna dikkat çekerek; işgalci rejimin işlediği korkunç suçlar ve hukuk ihlallerine karşı cezasız kalmasının bu suçların ve savaş kışkırtıcılığının devamının temel nedeni olduğunu ifade etti. Bakaei, İslam ülkeleri ve bölge ülkelerinin Filistin’deki soykırımın durdurulması için ciddi adımlar atması çağrısında bulundu.