Salı akşamı Lübnan'da çağrı cihazlarının patlaması sonucu 12 kişi şehit oldu, 3000'e yakın kişi de yaralandı. Lübnan Hizbullah Hareketi bir açıklama yaparak bu saldırıdan Siyonist rejimi sorumlu tuttu ve düşmanın bu cani saldırının bedelini mutlaka ödeyeceğini vurguladı.

Bu bağlamda Siyonist rejim medyası da şu itirafta bulundu: ‘Cihazların içerisine yerleştirilen patlayıcı türü dünyada bilinen en güçlü patlayıcılardan biri olan PETN'di. Bu maddenin ısıya ve sürtünmeye karşı duyarlı olması patlamanın nedenini açıklamaktadır.

Bu saldırıda sayısız sivilin şehit olmasına ve yaralanmasına rağmen, ABD yayın kuruluşu New York Times çarşamba günkü analitik bir makalesinde, Siyonist rejimin bu terör eyleminden İsrail'in teknik kabiliyetini gösteren başarılı bir operasyon olarak bahsetti, ancak analistlerden naklen, bu saldırının herhangi bir stratejik amacı olmadığını açıkladı.

SINIRLARDAKİ ASKERİ DENGE DEĞİŞMEYECEK

New York Times'ın işgal altındaki bölgelerde yaşayan kıdemli muhabiri Patrick Kingsley haberine şöyle devam etti: ‘Bu saldırı, İsrail ile 100 binden fazla sivilin (Siyonist yerleşimci) yerinden edildiği ve Lübnan Hizbullah'ının saldırılarını sürdürdüğü Lübnan arasındaki sınırdaki askeri dengeyi değiştirmeyecek.

İsrail’in salı günkü operasyonu Tel Aviv'in gücünü göstermesine ve hükümete kızgın olan birçok İsrailliyi şaşırtmasına rağmen, kuzey bölgelerine gönderilen Hizbullah güçlerinin hiçbiri mevzilerinden ayrılmayacak ve sahadaki koşullar pratikte değişmeyecek.’

Siyonist rejimin İstihbarat Teşkilatı emekli subayı Miri Ishin da işgalci rejimin terör saldırısı hakkında New York Times'a şunları söyledi: ‘Teknik yetenek sergilemek, net bir hedefe ve stratejiye sahip olmak anlamına gelmez.’

Hizbullah dün Lübnan'daki terör saldırısının ardından yaptığı açıklamada, Siyonist rejime karşı operasyonlarını sürdürdüğünü ve Kiryat Şomona’ya ve Siyonist rejimin askeri mevzilerine insansız hava araçları ve roketlerle ortak bir saldırı gerçekleştirdiğini açıkladı.

SİYONİSTLERİN OPERASYONUN SIZDIRILMASI KORKUSU

New York Times haberinin devamında şu ifadelerde bulundu: ‘Bu terör saldırısının nedenlerinden biri de Siyonist yetkililerin, operasyonlarının ve çağrı cihazlarına yerleştirilen bombaların Lübnanlı yetkililer ve Lübnan Hizbullahı tarafından tespit edileceğinden korkmasıydı.’

Daha önce analitik haber sitesi Axios da Amerikan istihbarat kaynaklarından naklen benzer bir rapor yayınlamış ve şunları yazmıştı: ‘İsrail yetkilileri, operasyonel kabiliyetlerini kaybetme korkusuyla bu operasyonu başlattı.’

New York Times, konuyla ilgili olarak İsrail istihbarat servisi (MOSSAD) eski başkanı Amos Yadlin'den naklen şu ifadelerde bulundu: ‘Bu operasyonun amacı belki de İsrail'in Hizbullah'a karşı gücünü göstermek ve bir bakıma caydırıcılığını artırmaktı.

Yetkililer, Gazze'deki ateşkesin Lübnan'da da paralel bir anlaşmaya yol açacağını söyledi. Ancak Gazze konusundaki müzakerelerin çıkmaza girmesiyle İsrail liderleri, Hizbullah'a karşı daha kapsamlı eylemlerde bulunmaları gerektiğine inanıyor.’

New York Times, haberinin devamında Siyonist yetkililerin İsrail'in Hizbullah'a yönelik operasyonunun başarısına ilişkin iddialarını sorgulayarak şunları yazdı: ‘Birçok kişi son saldırının Hizbullah'ı etkilemediğine ve bu grubun yaklaşımını değiştirmeyeceğine inanıyor.’

HİZBULLAH HAMAS’LA ARASINA MESAFE KOYMAYACAK

İşgal altındaki Filistin'deki Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nde araştırmacı olan Sima Şayn da NewYork Times’a şunları söyledi: ‘Lübnan Hizbullah Hareketi İran'ın bölgedeki en güçlü ve en etkili müttefiklerinden biridir, bu grup direniş ekseninden ve Hamas'tan uzaklaşmayacak ve son operasyonlar Hizbullah'ı etkilemeyecektir.

Bu operasyon aynı zamanda İsrail'in iç düzenini ve istihbarat, ordu ve hükümet yetkilileri arasındaki iletişimi de sorgulattı. İsrail'in siyasi liderleri (Siyonist rejimin başbakanı Binyamin Netanyahu) basiretsizlikleriyle istihbarat servislerinin yeteneklerini sorgulattılar ve belirli bir hedefi olmadan, planlaması aylar, belki yıllar süren bir operasyonu yürüttüler.

Bu operasyon, güvenlik kurumları ile siyasi liderler arasında büyüyen çatlağı ortaya çıkarmıştır.’