12 Günlük Dayatılan Savaşın Öğretileri

GİRİŞ: 19.08.2025 23:52      GÜNCELLEME: 19.08.2025 23:52
Rasthaber -  12 günlük dayatılan savaş yalnızca bir olay değil, İran’daki yönetişim sürecinde bir dönüm noktası oldu. Savaş, ekonomik ve geçim sıkıntılarının gündemin önceliği olduğu, hükümetin toplumsal sermayesinin de ciddi şekilde azaldığı bir dönemde yaşandı. Buna rağmen halkın tepkisi ve devletle bütünleşmesi, toplumda yönetişimi ve sosyal sermayeyi güçlendirecek muazzam kapasitelerin bulunduğunu gösterdi.

Muller’in (1971) ve diğer siyaset teorisyenlerinin kavramlaştırdığı “Bayrak etrafında kenetlenme” modeli bu davranışı açıklamaktadır: Dış tehdidin ortaya çıktığı durumlarda, halk iç politikadan hoşnut olmasa bile siyasi sistemine destek verir. İran’da bu, sadece geçici bir tepkiyle sınırlı kalmadı. Halk, bu 12 gün boyunca ihtiyacı kadar alışveriş yapmak, casusları ve ajanları ifşa etmek, medya cephesinde yer almak, caydırıcı gücün artırılmasını talep etmek gibi davranışlarla, dış tehdide karşı ülke sistemini destekledi. Bu durum, düşmanların “İran” ile “İran İslam Cumhuriyeti”ni zihinlerde birbirinden ayırma çabasını başarısız kıldı ve kimlik bütünleşmesini sağladı.

Bu deneyim, “katılımcı yönetişimin” bir tercih değil, bir zorunluluk olduğunu gösterdi. Katılımcı yönetişim, halkın gücüne inanmayı, sosyal kurumların kapasitelerinden yararlanmayı ve karar alma süreçlerinde toplumsal sermayeyi güçlendirmeyi esas alır. Bu yaklaşım, Lider’in “İkinci Adım Bildirisi”nde gençleri ülkenin motor gücü olarak tanımlamasıyla da uyumludur.

Bu çerçevede, 12 günlük savaşın öğretileri dört alanda incelenmektedir: ekonomik, sosyal, askeri–güvenlik ve dış politika.

Ekonomik Öğretiler

  • Savaş, İran’ın ulusal dayanıklılığının sadece ekonomik refah koşullarına bağlı olmadığını gösterdi. Yüksek enflasyona rağmen halk, ihtiyacı kadar alım yaparak ve stokçuluk yapmayarak hükümete destek verdi.
  • Ancak kronik enflasyon büyük bir tehdit olmaya devam ediyor. 2019–2023 arasında yıllık enflasyon hep %40’ın üzerinde seyretti; 2020’de %47,1 ile zirve yaptı. 2023’te %32,5’e gerilese de 2024 sonuna doğru yeniden %40’a yaklaşma ihtimali var.
  • Enflasyonun kontrolü için bankacılık sisteminin ıslahı şarttır: bilanço uyumsuzlukları, Merkez Bankası’ndan aşırı borçlanma ve sermaye yeterliliği sorunları çözülmelidir.
  • Dış ticarette birkaç ülkeye aşırı bağımlılık kırılmalı, para politikaları düzeltilmeli, ithalat–ihracat çeşitlendirilmeli ve iç üretim desteklenmelidir.
  • Bütçe açıkları ciddi sorundur. 2023’te bütçenin %35’i borçlanmayla finanse edildi. Vergi reformu, gereksiz harcamaların azaltılması ve performans esaslı bütçeleme yapılmadıkça kalıcı düzelme olmaz.

Sonuç: Ulusal dayanıklılık dış yardıma değil, iç yapısal reformlara bağlıdır. Halkın fedakârlığı ancak ekonomik reformların günlük hayatta hissedilmesiyle devam eder.

Sosyal Öğretiler

  • 12 günlük savaş, birlik ve toplumsal dayanışmanın güçlü bir göstergesi oldu. Politik ve sosyal çatlaklar büyük ölçüde silindi. “İran vatanımızdır” ve “İran Hüseynîdir” sloganları yaygınlaştı.
  • Yahudi ve Ermeni azınlıklar dahil olmak üzere farklı topluluklar milli kimliği ön plana çıkardı. Hem reformist hem de muhafazakâr medya “vatan önceliği” vurgusunda birleşti.
  • Halk, istihbarat ve güvenlikte aktif rol aldı; onlarca casus ağı ihbarlarla çökertildi.
  • Askeri harcamalara bakış değişti; toplumun çoğu caydırıcı gücün, hatta nükleer kapasitenin hızla artırılmasını istedi.
  • Lider’in zamanında yaptığı konuşmalar, “birlik” ve “aktif direniş” vurgusu, toplumsal enerjiyi birleştirdi ve güven duygusunu pekiştirdi.

Askeri–Güvenlik Öğretiler

  • İran’ın askeri caydırıcılığı etkin ve gerçek olduğu kanıtlandı. Füze ve İHA saldırıları düşmanı tırmandırmaktan vazgeçirdi.
  • Halk, bilgi paylaşımı ve resmi haberlere destek vererek kriz yönetiminde etkili oldu.
  • Krizin başında çelişkili mesajlar güven kaybına yol açabilirdi; bu nedenle tek merkezli “ortak medya–güvenlik karargâhı” zorunludur.
  • Bölgesel düzeyde bu savaş, İran’ın askeri gücünü kanıtladı: Orta Doğu’da hiçbir güvenlik denklemi İran’sız sürdürülemez.

Dış Politika Öğretileri

  • İran hâlâ stratejik yalnızlık sorunuyla karşı karşıya. Ne Çin ne de Rusya ötesine geçti; bu nedenle sadece büyük güçlere yaslanmak hatalıdır. Çok katmanlı dış politika gereklidir.
  • BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü gibi platformlar İran’a sesini duyurma fırsatı verdi, ancak bu daha çok siyasi düzeyde kaldı. Bunun ekonomik projelerle desteklenmesi şarttır.
  • Medya diplomasisi kritik önemdedir. İlk günlerde Batı medyası baskındı, ancak iç medya devreye girince denge değişti.
  • Komşu ülkeler krizin ilk etkilenen halkası oldu; bu durum komşuluk diplomasisinin merkezde olması gerektiğini gösterdi.

Sonuç ve Öneriler

12 günlük savaş, İran yönetişimi için eşsiz bir tecrübe oldu.
Öğretiler şunlardır:

  1. Katılımcı yönetişim ve halkın karar süreçlerine dahil edilmesi.
  2. Ekonomik yapısal reformlar: üretim desteği, bankacılık, para politikası ve bütçe düzeni.
  3. Askeri caydırıcılığın korunması ve kurumsal koordinasyon.
  4. Gerçekçi, çok katmanlı dış politika; özellikle komşuluk ve medya diplomasisi.
  5. Kültürel yönetişimin geliştirilmesi ve milli kimliğin güçlendirilmesi.

Buna karşılık, hâlâ tek taraflı “gerilimi düşürme” reçetesini savunan bazı siyasi akımların, bu yeni tecrübelerden ders çıkarmadığı görülmektedir.

Özet: 12 günlük savaşın ana öğretisi şudur: İran’ın ulusal gücü, halk ile yönetim arasındaki bağdadır. Kalıcı ilerleme, güvenlik ve adalet bu bağı kurumsal bir mekanizmaya dönüştürmekle mümkündür.

(Keyhan Gazetesi – Dr. Davud Manzur)

 

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM