Vesayet Altındaki Avrupa: Halk Egemenliğinin Krizi

GİRİŞ: 01.08.2025 21:50      GÜNCELLEME: 01.08.2025 21:50
Rasthaber -  Son yıllarda Avrupa derin bir krizden geçiyor: yaşam maliyetinin artması, sanayisizleşme, kronik enflasyon… Bu belirtilerin arkasında yatan temel sebep şudur: stratejik ve ekonomik bağımsızlığın kaybedilmesi ve bu yetkilerin ABD ve onun ideolojik müttefiklerine devredilmesidir. Bir zamanlar kıta barışını ve refahını sağlamak için kurulan Avrupa Birliği, artık giderek başka yerlerde alınan kararların uygulayıcısı hâline geliyor.

1. Örnek: Ukrayna ve Vekâlet Savaşı

Ukrayna’daki savaş bu durumu net şekilde gösteriyor. 2014’ten itibaren ABD, Kiev’de bir rejim değişikliğini destekledi. 2022’den sonra ise Avrupa’yı Rusya’ya karşı sert bir pozisyon almaya zorladı. Sonuç: Avrupa ülkeleri için ağır ekonomik yaptırımlar. Bu yaptırımlar, Rusya’dan çok Almanya ve Fransa gibi ülkeleri vurdu. Rus gazının kesilmesiyle enerji fiyatları fırladı, milyonlarca insan yoksullaştı, birçok sanayi tesisi kapandı.

2. Örnek: NATO, Vesayet Aracı

Savunma amacıyla kurulan NATO, bugün Amerikan hegemonyasının Avrupa’daki askeri aracı hâline geldi. ABD, bu yapı üzerinden Avrupa ülkelerine kendi koşullarını dayatıyor. Fransa örneği çok çarpıcı: Charles de Gaulle 1966’da Fransa’yı NATO’nun askeri komutasından çıkararak bağımsız bir yol seçmişti. Ancak 2009’da bu karar geri alındı ve Fransa dış politikasını giderek Washington’un çizgisine göre belirlemeye başladı (Libya, Sahel, Suriye örneklerinde olduğu gibi).

3. Örnek: Enerji ve Zorunlu Bağımlılık

Rus gazından vazgeçen Avrupa, bu açığı Amerikan sıvılaştırılmış doğalgazı (LNG) ile kapatmaya çalıştı. Ancak bu gaz çok daha pahalı ve deniz yoluyla taşınıyor. Almanya gibi sanayide doğalgaza bağımlı ülkelerde ekonomi yavaşladı. Bu sırada Amerikan enerji ve silah şirketleri bu krizden büyük kâr elde etti.

4. Örnek: Fransa, Vesayetle Yönetilen Bir Ülke

Fransa’da vergi yükü artıyor, kamu hizmetleri (sağlık, eğitim, ulaşım) çöküyor, emeklilik reformları halka danışılmadan dayatılıyor, sosyal huzursuzluk tırmanıyor. Tüm bunlar olurken ekonomik kararlar giderek Brüksel, Washington veya uluslararası finans çevrelerinin çıkarlarına göre alınıyor. Eski bir yatırım bankacısı olan Emmanuel Macron, bu yeni yönetici sınıfın bir örneği: ülkesini adeta uluslararası kontratla yönetilen bir şirket gibi idare ediyor.

Sonuç: Uyanış Kaçınılmaz

Avrupa, şu gerçeği daha fazla göz ardı edemez: ideolojik, ekonomik ve askeri anlamda bir sömürgeye dönüşüyor. Bu çöküşü engellemek için Avrupa’nın yeniden bağımsızlığını kazanması gerekiyor: ulusal egemenlik, halkın çıkarlarını önceleyen politikalar, diplomatik bağımsızlık ve zararlı dış etkilerden (ister Amerikan ister siyonist aşırılık yanlısı lobiler olsun) kurtuluş.

Özgürlük mücadelesi, gözleri kapayarak değil; gerçekleri cesaretle görerek kazanılır.

M. Kemal Taşpınar

YORUMLAR

REKLAM