Rasthaber - İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "Tetik mekanizmasının devreye sokulması siyasi bir hamledir ve İran'la çatışmaya yöneliktir ve İran'dan uygun bir yanıtla karşılaşacaktır" dedi.
İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekai, düzenlediği haftalık bir basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, İsrail’in işlediği savaş suçlarını belgelemeye kararlı olduklarını vurguladı.
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımlar ve tetik mekanizması tetiklenirse geri dönecek yaptırımlar hakkında şunları söyledi: "Snapback mekanizması" olarak adlandırılan şeyin ne hukuki ne de siyasi bir dayanağı var. Şimdi, yaşanan gelişmeler göz önüne alındığında, böyle bir mekanizmaya başvurmanın ne hukuki ne de ahlaki bir dayanağı var. Bu, 2231 sayılı Karar'da yer alan ve hiçbir açıklaması olmayan bir olasılığın araçsallaştırılmasından ibarettir. İran'a yapılan saldırı göz önüne alındığında, geri adım atmanın hiçbir gerekçesi yoktur. Bu, İran karşıtı bir hamledir ve tamamen siyasi bir hamledir ve İran'dan uygun bir yanıt alacaktır. ABD rejimi, yıllar içinde İran'a karşı çok katmanlı yaptırımlar uyguladı ve İran halkı bu baskı dalgalarına direndiğini gösterdi."
Almanya, uluslararası hukukun açıkça ihlal edilmesini destekliyor
Bekai, Grossi'nin Almanya'nın nükleer programı ve bomba üretme kapasitesi konusundaki tutumu hakkında şunları söyledi: Uluslararası kurumları bazılarına baskı yapmak için bir araç olarak kullanmak bir alışkanlık haline geldi ve UAEA da bu kuralın bir istisnası değil. Almanya'nın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'ndaki yükümlülüklerini ele almak istiyorsak, Almanya'nın ABD nükleer silahlarına ev sahipliği yapması, yükümlülüklerine tamamen aykırı ve anlaşmanın ihlaldir.
Almanya'da bir dizi ABD nükleer silahının bulunduğunu biliyoruz ve bu, Almanya'nın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiğini söylemek için yeterli. Ancak seçici davranışlara tanık oluyoruz ve İran'ın barışçıl nükleer tesislerine saldırılıyor. Almanya yanlış bir tavır takınıyor ve uluslararası hukukun ağır bir ihlalini desteklediği için sorumlu tutuluyor.
ABD'nin engellemeleri nedeniyle hem Lahey Mahkemesi hem de Güvenlik Konseyi felç oldu
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İsrail'in Gazze'deki gıda konvoylarına yönelik saldırısıyla ilgili olarak şunları söyledi: Siyonist rjimin bölgedeki suçlarının ve Gazze'deki soykırımın devam etmesinin temel nedeni cezasız kalmasıdır. Hepimiz biliyoruz ki son iki yılda Gazze'de eşi benzeri görülmemiş bir soykırım yaşandı ve tüm hükümetler ahlaki standartlara uygun hareket etmekle yükümlüdür. Ancak hem Lahey Mahkemesi hem de Güvenlik Konseyi ABD'nin engellemeleri nedeniyle felç oldu. Bu nedenle, bu rejimin destekçileri de Siyonist rejim kadar sorumlu tutulmalıdır. Amerika bu suçlardan sorumlu tutulmalıdır. Bölge ve İslam ülkelerinin sorumluluğu da ağırdır ve harekete geçilmemesi, Siyonist rejimin suçlarının ve savaş kışkırtıcılığının devam etmesine yol açacaktır.
Çin ve Rusya tarafından İran nükleer meselesi için özel bir öneri yapılmadı
Bekayi, Rusya'nın İran'ın nükleer meselesindeki rolü ve Moskova'nın bu konudaki önerisiyle ilgili bir başka soruya yanıt olarak şunları söyledi: ‘Stratejik ilişkilerimiz olan ve Nükleer Anlaşmanın parçası olan iki ülke olarak Rusya ve Çin ile yakın temas halindeyiz. İki ülke de İran'ın nükleer meselesine her zaman hazır olduklarını beyan ettiler, ancak özel bir öneri yapılmadı. Ancak sorunu çözmeye hazır oldukları açık ve biz de iletişim halindeyiz. BRICS zirvesinde Rus mevkidaşımızla güzel bir görüşme gerçekleşti ve bugün Sayın Irakçi Çin'e gitti ve bu, istişarelere devam etmek için iyi bir fırsattır.'
Silahlı kuvvetler gibi diplomatik mekanizmalar da İran'ın ulusal çıkarlarının gerçekleştirilmesine yardımcı olmalı
İran'ın müzakerelerin yeniden başlaması için ön koşullarıyla ilgili olarak Bekai, ‘Diplomasi, aldatıcı bir faaliyet olmamalıdır. Diplomasi konusunda ciddiydik ve iyi niyetle girdik, ancak altıncı turdan önce Siyonist rejim İran'a karşı bir suç işledi. Diplomasinin etkinliğinden emin olana kadar böyle bir sürece girmeyeceğiz. Diplomatik servis, silahlı kuvvetler gibi, İran'ın ulusal çıkarlarının gerçekleştirilmesine yardımcı olmalıdır' dedi.
Avrupalılar kendi hatalarından sorumlu tutulmalı
Bekai, Snapback (Tetik Mekanizması) ile ilgili olarak şunları söyledi: Karşı taraflarla kesinlikle görüşmeler yapıyoruz ve üç Avrupa ülkesiyle diplomatik ilişkilerimiz var. İran'ın ulusal çıkarlarını güvence altına almak için bu konuyu görüşmek zorundayız. Avrupa ülkeleri, bu mekanizmaya başvurmanın hiçbir gerekçesi veya hukuki dayanağı olmadığını biliyor. Avrupalı taraflar yükümlülüklerini yerine getirmiş olsalardı, böyle bir durumla karşılaşmazdık. Onlar anlaşmayı ugulasalardı İran yükümlülüklerini azaltma hakkına başvurmazdı.
Rusya, İran'ın nükleer konuda bağımsız bir karar vereceğini biliyor
Bekayi, ‘Putin'in İran'ın yüzde sıfır zenginleştirmesini kabul ettiği’ iddialarına yanıt olarak şunları söyledi: Rusya Dışişleri Bakanlığı, İran'ın dostlarıyla ilişkilerini zedelemeyi amaçlayan bu konuda net bir tavrını ortaya koydu. Bizim görüşümüze göre, bu tamamen uydurma bir haberdi. Rusya ile ilişkilerimiz karşılıklı saygıya dayanmaktadır ve Rus dostlarımız İran'ın nükleer konuda bağımsız bir karar vereceğini biliyor ve Rusya buna her zaman saygı duymuştur.
İran'ın, el-Udeyd Hava Üssü'ne yönelik eylemi savunma amaçlı bir eylemdi
Bekayi, üç Avrupa ülkesinin İran'ın, el-Udeyd Hava Üssü'ne yönelik meşru müdafaa eylemi hakkındaki açıklamasına cevaben, ‘Üç Avrupa ülkesinin Siyonist rejimin saldırılarını onaylaması ve İran'ın doğal hakkı olan savunma amaçlı eylemlerini sorgulaması, ikiyüzlülüğün zirvesidir. Bölgesel güvenlik endişesi taşıyan bu açıklamaları ve iddiaları samimi bulmuyoruz. İran'ın el-Udeyd Hava Üssü'ne yönelik eylemi meşru müdafaa amaçlı bir eylemdi ve İran'ın kendini savunma hakkıyla uyumluydu. Tüm komşu ülkelerle iyi ilişkiler sürdüreceğiz.’ dedi.
ABD'nin Filistin Özel Raportörü'ne Yönelik Yaptırımları Hiçbir Şekilde Haklı Değildir
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ABD'nin Filistin Özel Raportörü'ne yönelik yaptırımları hakkında şunları söyledi: Yaşananlar eşi benzeri görülmemiş bir durum. Hiçbir şekilde haklı gösterilemez. Bu, ABD'nin Siyonist rejimi desteklemek için attığı diğer adımlarla birlikte soykırıma verdiği destek olarak adlandırılmalıdır. Bu adımlarla hakikatin sesini susturamazlar.
Fordo'ya verilen zararın boyutu araştırılıyor
İsmail Bekai, Fordo nükleer tesislerine verilen zarar hakkında şunları söyledi: Bildiğim kadarıyla, saldırıların türü ve verilen zararın boyutu göz önüne alındığında, bu konu hala araştırılıyor.
ABD, diplomatik süreçte uluslararası hukuku ağır bir şekilde ihlal etti
Bekayi, ABD'nin İran'a vermesi gereken garantiler konusunda ‘ABD'nin saldırgan eyleminin sorumluluğunu kabul etmesi esastır. ABD, diplomatik süreç sırasında uluslararası hukuku ağır bir şekilde ihlal etti. ABD, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nın imzacılarından biridir ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine saldırması kesinlikle yasadışı ve suç teşkil eden bir uluslararası eylemdir ve sorumlu tutulmalıdır. Bizim için en büyük güvence kendi gücümüzdür ve herhangi bir saldırıya güçlü ve kararlı bir şekilde karşılık vereceğimizi gösterdik.
Bölgedeki güvensizliğin kaynağı Siyonist rejimdir.
Bekayi, İran'ın bölge ülkelerini Siyonist rejimin saldırganlığına karşı durmaya ikna etme çabalarıyla ilgili bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: 'Siyonist rejimin saldırganlığının tek bir bölgeyle sınırlı olmadığı tüm bölge ülkeleri tarafından açıkça anlaşıldı. İran'a karşı attıkları adımların, Gazze, Lübnan ve Suriye'de işledikleri ihlallerin bir devamı olduğunu defalarca söyledik. Dolayısıyla bizim bir şey söylememize gerek yok ve bölgedeki tüm ülkeler, bölgedeki güvensizliğin kaynağının Siyonist rejim olduğunu açıkça görebiliyor. Bölgedeki tüm ülkelerle temas ve istişare halindeyiz çünkü herhangi bir güvensizliğin tüm bölgeye yayılabileceğine inanıyoruz ve ortak bir görüş olduğunu düşünüyorum.
Siyonist rejimin İran'a yönelik saldırgan eylemlerinde bazı ülkelerin rolü
Siyonist reimin İran'a yönelik saldırgan eylemlerinde bazı ülkelerin rolü ve topraklarının kullanımıyla ilgili olarak Bekai, şunları söyledi: ABD ve Siyonist rejimin İran'ı işgal etme biçimlerine dair spekülasyonlar yaygın olarak tartışıldı. Tüm ülkeler, topraklarını hiçbir koşulda üçüncü bir tarafa vermemeleri gerektiğinin bilincindedir. Aldığımız haberleri doğrulamalıyız.
Irakçi'nin bazı mevkidaşlarına gönderdiği mektupların içeriği
Son olarak, İran Dışişleri Bakani Seyyid Abbas Irakçi'nin bazı mevkidaşlarına gönderdiği mektupların içeriği hakkında Bekai, şunları söyledi: Sayın Irakçi'nin mevkidaşlarıyla yürüttüğü bu yazışmalar, rejimin saldırganlığının ardından Cumartesi günü çoğu ülkeyle başlatılan diplomatik sürecin bir devamı niteliğindeydi. Bu mektuplar bu süreci tamamlıyor ve tutumlarımızı çok açık bir şekilde ifade ettik ve her ülkenin saldırganlığı reddetme sorumluluğunu vurguladık. Bu, tüm ülkelerin açık bir hukuk ihlali karşısında oybirliğiyle kınadığı küresel bir sorumluluktur ve faaliyetlerimizi bu yolda sürdüreceğiz./tesnim