BLOOMBERG'in cuma günkü haberine göre Avrupalı NATO üyeleri, ABD silahlarına olan bağımlılıklarının artmasından rahatsız olduklarını belirtiyor. Askeri harcamalarda son on yılların en büyük artışını onaylayan Avrupa ülkeleri için "Amerikan malı satın almak" bir zamanlar olduğundan çok daha az cazip görünüyor.
Müttefikler savaş güçlerini yeniden inşa etmek için acele ederken, liderler satın almayı planladıkları yeni silahların birçoğu için ABD'ye güvenmek zorunda kalacakları gerçeğiyle yüzleşiyorlar. ABD Başkanı Donald Trump, bu hafta Avrupa'ya yaptığı ziyarette sıkça silah satışı konuşmaları yapmıştı.
Fakat Avrupa ülkeleri, Trump’ın Putin ile olan ilişkisi sebebiyle ABD'ye bağımlılıklarını derinleştirmeleri halinde daha büyük risk altına girebileceklerinden endişe ediyorlar. Bu derin bağlar, ABD ile daha yakın bir kucaklaşma konusunda temkinli davranan seçmenlerle birlikte, ülke içinde giderek daha zor bir satış haline geldi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron gibi müttefik liderler, silahların Avrupalı şirketler tarafından temin edilmesi için bastırıyor. Trump'ın seçilmesinin ardından AB bu amaçla 150 milyar avroluk bir tesisi hızla devreye soktu. Kanada, ABD liderliğindeki F-35 savaş uçağı programından çekilmeyi ve bunun yerine İsveç uçaklarını satın almayı düşünüyor. Yetkililere göre Trump'ın bu yılın başlarında Ukrayna ile istihbarat paylaşımını kısa süreliğine askıya alma kararı müttefikleri alarma geçirdi ve ABD'nin bir kriz anında Amerikan yapımı silahları devre dışı bırakabileceği korkusunu körükledi. Endişeler o kadar arttı ki Pentagon, F-35 savaş uçaklarında "kill switch" olmadığına dair kamuoyuna bir güvence vermek zorunda kaldı.
Kanada Başbakanı Mark Carney bu ayın başlarında yaptığı açıklamada "Savunma harcamalarımızın dörtte üçünü artık Amerika'ya göndermemeliyiz." dedi.
Bir grup ABD'li milletvekili bu bahar Danimarkalı yetkilileri daha fazla ABD silahı almaya teşvik etmek için Kopenhag'a gittiğinde açık bir mesaj aldı. Görüşmelere aşina bir kişiye göre Danimarkalılar ABD’ye “Silahlarınızı seviyoruz, ancak Trump'ın Danimarka toprağı olan Grönland'ı ele geçirme yönündeki aleni tehditleri, bunları satın almayı siyasi olarak zorlaştırıyor” minvalinde bir yanıt verdi.
Bazı Danimarkalı siyasetçiler daha da ileri gitti. Parlamentoda savunma komitesine başkanlık eden muhafazakâr milletvekili Rasmus Jarlov, mart ayında sosyal medya platformu X'te yaptığı bir paylaşımda "Amerikan silahları satın almak, alamayacağımız bir güvenlik riskidir." dedi.
Ancak küresel yatırım şirketi Carlyle'a göre, ilgili altyapı da dahil edildiğinde önümüzdeki on yıl içinde 14 trilyon avro (16 trilyon dolar) değerinde olması planlanan yığınak, Avrupa savunma sektörünün mevcut yeteneklerinin çok ötesinde. Başta füzeler ve diğer yüksek teknolojili silahlar olmak üzere kilit alanlarda ABD'nin kapasitesi, Avrupa’ya başka bir alternatif şansı bırakmıyor
ABD'nin eski NATO Büyükelçisi olan ve şu anda Clarion Strategies'te çalışan Julianne Smith, "Avrupalıların sadece Avrupa yapımı yetenekleri satın alacağı bir dünyanın tamamen gerçek dışı olduğunu düşünüyorum." dedi. Finlandiyalı savunma teknolojisi firması Insta Group Oy'da üst düzey yönetici olan Tuure Lehtoranta de şunları söyledi: "Yeterli üretim yok, bazı alanlarda yeterli tasarım yok."
Hassas bir konuyu tartışırken isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir NATO yetkilisi, Avrupalı müttefiklerin ittifak hedeflerine ulaşmak için, özellikle de Ukrayna'ya verilen malzemelerin stokları tüketmesiyle, Amerikan silahları satın. almaktan başka alternatifleri kalmayacağını söyledi.
Hükümeti bu yıl temel savunma kalemleri için harcamalarını neredeyse iki katına çıkarmayı planlayan Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Avrupa endüstrisinin talebi karşılamak için revizyona ihtiyacı olduğunu söyledi. Merz bu hafta yaptığı açıklamada "Avrupa'da çok fazla sistemimiz var, çok az sayıda ünitemiz var ve ürettiklerimiz genellikle çok karmaşık ve bu nedenle de çok pahalı" dedi.
Geçen hafta Paris Air Show'da Airbus SE ve Dassault Aviation SA yöneticileri, yeni nesil savaş uçağı projesinin sorumluluğunu kimin üstleneceği konusunda açıkça tartıştılar/aydınlık