Yediot Ahronot gazetesinin haberine göre, İsrail bu grup üzerinden Hamas’ı itibarsızlaştırmayı ve kontrolü farklı bir yapıya devretmeyi hedefliyordu. Ancak grubun yerel halktan destek görmemesi, suistimallerle suçlanması ve Hamas tarafından hedef alınması bu planı başarısızlığa uğrattı.
“Ebu Şebab” grubunun lideri Yaser Ebu Şebab, Güney Gazze’deki büyük bir kabilenin üyesi ve uyuşturucu kaçakçılığı ile DEAŞ bağlantılarıyla suçlanıyor. Grubun yaklaşık 200 silahlı mensubu, zaman zaman İsrail askeri üniformasına benzer kıyafetlerle görülüyor.
Grup, insani yardım konvoylarının güvenliğini sağladığını iddia etse de, yerel kaynaklar yardım malzemelerinin bu kişiler tarafından yağmalandığını ve fahiş fiyatlarla satıldığını bildiriyor.
Ebu Şebab’ın yardımcısı Gassan el-Dehini, örgütün Hamas’a saldırılar düzenlemeye devam ettiğini ve gelecekte Kuzey Refah’ta sözde yerel bir yönetim kuracaklarını iddia etti. El-Dehini de cinsel saldırılar, organize suçlar ve işbirlikçilikle anılıyor. Şu an, Refah’ın doğusunda İsrail’in kuşatmasını yoğunlaştırmakla görevlendirilmiş durumda.
Direniş güçleri, bu ismi kara listeye aldı.
Yediot Ahronot’un aktardığına göre, grubun faaliyet alanı sadece Refah bölgesiyle sınırlı ve Filistin halkının yoğun güvensizliğiyle karşı karşıya. Bazı üyelerin ailelerinin bile bu kişilerle ilişkilerini kestikleri ve Hamas tarafından öldürülmekten korktukları belirtildi.
Gazeteye göre, İsrail’in Hamas’a alternatif bir yerli grup oluşturma planı başarısız oldu. Halkın bu kişileri benimsememesi, grubu yalnızlaştırdı ve bu da içlerinde giderek artan bir korku duygusuna yol açtı.