Rasthaber - ABD merkezli bir dergi, Çin ve Rusya’nın hava savunma sistemlerinde kaydettiği büyük ilerlemelere ve Yemen’in son dönemde Amerikan donanmasına karşı gerçekleştirdiği operasyonlara atıfla, bu üç ülkenin Amerika'nın “görünmez savaş uçağı F-35’lerinin mutlak hava üstünlüğüne” son verdiğini yazdı.
Otuz yılı aşkın süredir Amerikan Hava Kuvvetleri, ABD’nin askeri gücünün bel kemiğini oluşturmuştur. Bu güç, “her yerden, her zaman, her hedefe, fark edilmeden saldırı” konseptine dayanmaktadır. Bu stratejinin kalbinde ise “gizlilik” ve onun baş aktörü olan görünmez F-35 savaş uçağı yer almaktadır. Ancak görünüşe göre, bu kalp artık eskisi kadar sağlıklı çalışmıyor ve bu durumun dış kaynaklı nedenlerinden biri Yemen direnişidir!
Yemen’in ismi, artık Rusya ve Çin gibi büyük güçlerin yanında, ABD’nin hava egemenliğini yenmiş bir ülke olarak anılıyor. Geçtiğimiz ay Amerikan gazetesi New York Times, bazı ABD'li yetkililere dayanarak, birkaç F-16 ve bir F-35 savaş uçağının Yemen direnişi tarafından ciddi şekilde tehdit edildiğini yazmıştı. Ardından Amerikan War Zone sitesine konuşan bir ABD'li yetkili, F-35'in Yemen direnişinin karadan havaya füzelerinden kaçmak için manevralar yapmak zorunda kaldığını söyledi. Ayrıca Forbes dergisi, Yemen semalarında F-35’e tehlikeli şekilde yaklaşan füze tehdidinin, bu uçakları kullanan İsrail için de bir uyarı niteliği taşıdığını belirterek şöyle yazdı: "Husilerin Amerikan F-35 savaş uçaklarını tehdit etme konusundaki yeteneklerini kanıtlamış olmaları göz önüne alındığında, İsrail'e ait F-35'lerin de benzer bir ateşe maruz kalma ihtimali bulunmaktadır."
Amerika’nın Gizlilik Gücü Aşıldı!
Amerikan "The National Interest" dergisi, 2025 yılına girerken, ABD’nin rakiplerinin - büyük güçlerden olan Rusya ve Çin’e, bölgesel aktörlerden Yemen'deki Ensarullah’a kadar - bu önemli üstünlüğü etkisiz hale getirdiğini yazdı. Raporda şu ifadeler yer aldı: “Yakında, bir trilyon dolarlık bütçeye sahip Amerikan ordusunun, daha ucuz ama daha yaratıcı rakipler karşısında başarısız olabileceği bir döneme gireceğiz. 1999’da eski Yugoslavya semalarında bir F-117 uçağının düşürülmesi, Amerikan gizlilik stratejisi için ilk alarm ziliydi. Her ne kadar Amerikan analistleri bu başarıyı şansa bağlasa da, şans bazen hazırlık ve zamanlamanın bileşimidir. Bu olay sembolik olsa da stratejik olarak derin etkiler bıraktı. Çin ve Rusya bu olaydan ders çıkardı ve sonraki 20 yılda gizli savaş uçaklarını tespit edebilecek teknolojiler geliştirmeye odaklandı. Çin, bu konuda Rusya’nın da ötesine geçerek, aktif faz dizilimli modern VHF radarları (AESA) geliştirdi. JY-24A sistemi, görünmez savaş uçaklarını uzak mesafeden tespit edebilen gelişmiş bir VHF radar sistemidir. Modüler tasarımı sayesinde Tayvan Boğazı veya Güney Çin Denizi’ndeki yapay adalar gibi stratejik bölgelerde konuşlandırılabiliyor."
Yemen: Asimetrik Bir Hava Savunma Savaşı
Raporun devamında, Yemenli güçlerin Amerikan savaş uçakları ve İHA’larına karşı gösterdiği başarı “şaşkınlıkla” karşılanıyor. National Interest, “Amerikan savaş uçaklarına karşı hava savunma sistemlerinin belki de en beklenmedik başarıları, Yemen’deki Ensarullah Hareketi'nden gelen raporlardır.” ifadelerini kullandı. “Zorlu Süvariler” isimli operasyonda, ABD donanması F-35 savaş uçağını Ensarullah’ın hava savunma sistemlerinden zor kurtardı. Her ne kadar teknik detaylar açıklanmasa da Batılı kaynaklar, Ensarullah’ın bu başarısını 1999’da Sırpların kullandığı yöntemlerle ilişkilendiriyor. Ensarullah, VHF radarları, bilgi ağları ve gizlilik teknolojisinin zayıfladığı anları değerlendirme kabiliyeti sayesinde F-35 ile baş edebildi. Yemenli Ensarullah’ın bu başarısı önemli bir mesaj taşıyor: Artık sadece devletler değil, yarı-askeri gruplar da birleşik teknolojiler kullanarak 5. nesil Amerikan savaş uçakları için gerçek bir tehdit oluşturabiliyor."
Bir Hava Düzeninin Çöküşü
Amerikan dergi, 1999’da F-117 uçağının düşürülmesinden bu yana algılama teknolojilerinin geliştiğini ve Amerika'nın rakiplerinin, bu “görünmezlik” avantajını sonlandırma kararlılığını sürdürdüğünü belirtti. Çin ve Rusya’nın bu alandaki adımları, Amerikan hava üstünlüğü çağını sonlandırdı. National Interest, raporunun sonunda Amerika’nın “hava gizlilik çağının sona erdiğini” bir kez daha vurguladı ve şöyle dedi: “Uyarı işaretleri her yerde. Yemen’deki F-35 olayı yalnızca en son örnektir. Amerika’nın ilk stratejik yenilgisi yakın bir gelecekte yaşanabilir ve burada anlatılan teknolojiler, ABD’ye bu yenilgiyi tattıracak araçların bir parçası olacaktır.”
1,4 Milyar Dolarlık Liman Zararı
Yemen’in bu noktaya ulaşmak için büyük bedeller ödediği de bir gerçek. Kızıldeniz Yemen Limanlar İdaresi, İsrail ve ABD’nin saldırıları sonucu ülkenin 3 ana limanında oluşan zararın 1 milyar 387 milyon dolar olduğunu bildirdi. Saldırılara rağmen limanların hâlâ aktif olduğu ve yükleme-boşaltma işlemlerinin sürdüğü belirtildi. Doğrudan zarar 531 milyon dolar, dolaylı zarar ise (hizmetlerin durması ve yardımların aksaması) 856 milyon dolar olarak açıklandı. Açıklamada, İsrail ve ABD’nin hava ve deniz saldırılarının limanların altyapılarını hedef aldığı, iskeleler, vinçler, jeneratörler, lojistik merkezler ve özellikle gıda, ilaç ve yardım malzemesi depolarının vurulduğu bildirildi.
Belki de Amerikan hava üstünlüğünün çöküşündeki en şaşırtıcı unsur, Çin ve Rusya’nın değil, Yemen gibi klasik askeri güç kriterlerini karşılamayan bir ülkenin bu denli etkili bir rol oynamasıdır. Bu ülke, kaos ortamında yerel ve ağ tabanlı bir savaş zekası modeli ortaya koymayı başarmıştır. F-35’i tehdit eden yalnızca radar ya da füze değil; klasik ve pahalı sanayi ordularının aksine, düşmanın teknolojik açıklarından yararlanan yaratıcı ve esnek bir güvenlik düşüncesi modelidir. Amerika'nın hava egemenliğinin çöküşü, geleneksel rakiplerin yükselişinden çok, daha önce yalnızca savaş sahnesi olarak görülen bölgelerden çıkan yeni oyun kurucu aktörlerin habercisi olabilir. Yemen belki de bir istisna değil, yaklaşmakta olan daha büyük bir şeyin öncüsüdür.