Ensarullah Lideri: İsrail, Esirlerinden Kurtulmak İstiyor

GİRİŞ: 17.04.2025 20:57      GÜNCELLEME: 17.04.2025 20:57
Rasthaber - Yemen Devrimi'nin lideri, Siyonist rejimin suçları karşısında Müslümanların sessizliğini eleştirerek, bu rejimin yetkililerinin esirlerini öldürerek onlardan kurtulmak için her yolu denediğini söyledi.

Esirlerinden Kurtulma Çabası

Fars Haber Ajansı'nın verdiği habere göre, Yemen Devrimi’nin manevi lideri ve Ensarullah Hareketi’nin Başkanı Seyyid Abdulmelik el-Husi, bugün yaptığı konuşmada, bölgedeki ve Gazze'deki son gelişmeleri değerlendirdi. El-Husi, Siyonist rejimin ABD'nin katılımıyla Gazze halkının tamamını mülteci haline getirdiğini belirtti.

Gazze'deki hastaneler dahil sağlık altyapısına yapılan Siyonist saldırıları eleştiren el-Husi, özellikle "El-Mamdanî Hastanesi"ne değinerek şunları söyledi: “İsrail düşmanı, Gazze halkını aç bırakma savaşı veriyor. Birleşmiş Milletler de gıda maddelerinin girişine izin verilmediği için Gazze'nin krizle karşı karşıya olduğunu itiraf etti.”

Ensarullah lideri, Siyonist rejimin Refah şehrini işgal etme çabasının Mısır'ın ulusal güvenliği için bir tehdit teşkil ettiğini ve Kahire ile yapılan anlaşmalara aykırı olduğunu vurgulayarak şöyle dedi: “İsrail ve Amerika, esir değişimi anlaşması olmaksızın bu dosyayı kapatmak istiyor.”

El-Husi, İsrail ve ABD'nin Filistin halkını baskı altına alarak, önceki anlaşmalara uymadan esirlerini serbest bırakmak istediğini belirtti ve devamla şunları söyledi: “Hamas’ın talepleri, Filistin halkının insani talepleridir. Ancak Amerika ve İsrail'in zorbalığı, bu taleplerin yerine getirilmesini engelliyor.”

Filistinli esirlerin dosyasının göz ardı edilemeyeceğini vurgulayan el-Husi, “Filistin halkı, esir değişimi anlaşması yapma hakkına sahiptir. Çünkü Siyonist rejim çok sayıda Filistinliyi kaçırarak hapsetmiştir” dedi.

Mescid-i Aksa'ya Saygısızlık ve Müslümanların Sessizliği

El-Husi, Siyonist rejimin esir dosyasından kurtulmak istediğini vurguladı ve şunları ekledi: “Siyonistler, Kudüs ve Batı Şeria’daki saldırılarına ve cinayetlerine devam ediyor. Mescid-i Aksa’da batıl ritüellerini, dans ve eğlencelerini Müslümanların gözleri önünde yapıyorlar.”

Müslümanların bu saygısızlık karşısında sessiz kalmaması gerektiğini vurgulayan el-Husi, “Yahudilerin tek hedefi Mescid-i Aksa üzerinde tam egemenlik kurmak ve orayı hayali tapınaklarına çevirmektir. Bu zulümler karşısında sessizlik, Müslümanların Mescid-i Aksa'ya karşı görevini yerine getirmemesi anlamına gelir” dedi.

Batı Şeria'daki Kaçırmalar ve İsrail’in Nihai Amacı

El-Husi, Batı Şeria’daki Filistinlilerin kaçırılmasına da değinerek, İsrail’in asıl amacının Filistin halkını zorla göçe zorlamak olduğunu belirtti. Ayrıca, İsrail'in Filistin Özerk Yönetimi ile yaptığı anlaşmalara da hiçbir şekilde önem vermediğini söyledi.

İsrail’in, Arap ülkelerinin hiçbir tepki göstermeyeceğinden emin olduğunu vurgulayan el-Husi, şöyle devam etti: “Siyonistler, Amerika’nın desteğinden tamamen emin. Amerika, onlara Gazze'de istedikleri her şeyi yapma konusunda tam özgürlük vermiştir.”

ABD ve İsrail'in Silah Desteği ve Katliamları

El-Husi, Amerika’nın silah sevkiyatıyla İsrail’in soykırımına ortak olduğunu belirtti ve ABD’nin şu anda İsrail'e silah sevkiyatını artırdığını ifade etti.

Lübnan ve Filistin'de Direnişin Silahsızlandırılması Çağrılarına Tepki

Konuşmasının başka bir bölümünde, İsrail’in Lübnan’daki emellerine değinen el-Husi, İsrail’in bu ülkeyi tamamen işgal edip teslim almaya çalıştığını söyledi. “Lübnan’daki direnişin en önemli gücü olan Hizbullah, meşru müdafaa çerçevesinde İsrail’e karşı tarihi zaferler kazanmıştır. Bu yüzden tüm Lübnan halkı direnişe destek vermelidir.”

El-Husi, Lübnan’ın önceliğinin, İsrail’i ateşkes anlaşmasını tam anlamıyla uygulamaya zorlayarak topraklarından çıkarmak olması gerektiğini vurguladı.

Suriye’deki Siyonist saldırılara da değinen el-Husi, İsrail’in bu ülkede 9 yeni üs kurduğunu ve tekfiri gruplarla onların destekçilerine karşı yeni kırmızı çizgiler belirlediğini söyledi. “Filistin, Lübnan ve Suriye’deki gelişmeler, halklarımızın kendilerini savunmak için imkân ve silaha ihtiyaç duyduğunu net şekilde göstermektedir” dedi.

Yemen Cephesi İlham Kaynağı Oldu

El-Husi, Arap ülkelerinin Filistin direnişini silahsızlandırma çabalarını mantıksız ve aşağılayıcı bulduğunu belirtti. “Filistin halkı, topraklarını ve onurunu koruyabilmek için silaha sahip olmalıdır. Bazı Arap rejimlerinin Gazze ve Lübnan’daki direnişi silahsızlandırma girişimleri, Filistin halkını düşmanın bayramlarında kurban edeceği koyunlara dönüştürmek anlamına gelir.”

Siyonist rejimin silahlandırılmaması gerektiğini vurgulayan el-Husi, “Bu rejim zalim, tehlikeli ve suç dolu bir düşmandır. Her türlü silaha sahipler ama mazlum halklar savunmasız bırakılmıştır” dedi.

Filistin halkına destek için Yemen’de yapılan yürüyüş ve gösterilere teşekkür eden el-Husi, Yemen halkının tüm zorluklara rağmen Filistin için inanç ve cihat görevini yerine getirdiğini söyledi. “Bu tutumumuz, İsrail ve Amerika’yı son derece öfkelendirmiştir.”

El-Husi, Yemen cephesinin güçlü ve ilham verici olduğunu, diğer ülkelere örnek teşkil ettiğini belirterek şunları söyledi: “Amerika, saldırılarıyla Yemen’in bu duruşunu gölgede bırakmak istiyor. Bu hafta içinde sadece 220’den fazla saldırı düzenlediler. Ancak bu saldırılar hiçbir sonuç vermedi ve Gazze’ye verdiğimiz desteği durduramadı.”

Yemen ordusunun bu hafta içinde işgal altındaki topraklara birçok füze ve İHA operasyonu düzenlediğini belirten el-Husi, “Süpersonik füzeler ve Zülfikar füzeleri Yahudi Pesah Bayramı ile aynı zamanda fırlatıldı; bu füzeler, suçlulara birer hediye oldu. Yafa ve Aşdod’daki son operasyonlarımız, düşmanın bu saldırıları durduramadığını gösteriyor. Ayrıca 19’dan fazla gelişmiş Amerikan İHA’sını düşürdük, bu çok büyük bir başarıdır ve ordumuzun ABD karşısında dimdik ayakta olduğunu gösteriyor” dedi.

 

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM