Esirlerinden Kurtulma Çabası
Fars Haber Ajansı'nın verdiği habere göre, Yemen Devrimi’nin
manevi lideri ve Ensarullah Hareketi’nin Başkanı Seyyid Abdulmelik el-Husi,
bugün yaptığı konuşmada, bölgedeki ve Gazze'deki son gelişmeleri değerlendirdi.
El-Husi, Siyonist rejimin ABD'nin katılımıyla Gazze halkının tamamını mülteci
haline getirdiğini belirtti.
Gazze'deki hastaneler dahil sağlık altyapısına yapılan
Siyonist saldırıları eleştiren el-Husi, özellikle "El-Mamdanî
Hastanesi"ne değinerek şunları söyledi: “İsrail düşmanı, Gazze halkını aç
bırakma savaşı veriyor. Birleşmiş Milletler de gıda maddelerinin girişine izin
verilmediği için Gazze'nin krizle karşı karşıya olduğunu itiraf etti.”
Ensarullah lideri, Siyonist rejimin Refah şehrini işgal etme
çabasının Mısır'ın ulusal güvenliği için bir tehdit teşkil ettiğini ve Kahire
ile yapılan anlaşmalara aykırı olduğunu vurgulayarak şöyle dedi: “İsrail ve
Amerika, esir değişimi anlaşması olmaksızın bu dosyayı kapatmak istiyor.”
El-Husi, İsrail ve ABD'nin Filistin halkını baskı altına
alarak, önceki anlaşmalara uymadan esirlerini serbest bırakmak istediğini
belirtti ve devamla şunları söyledi: “Hamas’ın talepleri, Filistin halkının
insani talepleridir. Ancak Amerika ve İsrail'in zorbalığı, bu taleplerin yerine
getirilmesini engelliyor.”
Filistinli esirlerin dosyasının göz ardı edilemeyeceğini
vurgulayan el-Husi, “Filistin halkı, esir değişimi anlaşması yapma hakkına
sahiptir. Çünkü Siyonist rejim çok sayıda Filistinliyi kaçırarak hapsetmiştir”
dedi.
Mescid-i Aksa'ya Saygısızlık ve Müslümanların Sessizliği
El-Husi, Siyonist rejimin esir dosyasından kurtulmak
istediğini vurguladı ve şunları ekledi: “Siyonistler, Kudüs ve Batı Şeria’daki
saldırılarına ve cinayetlerine devam ediyor. Mescid-i Aksa’da batıl
ritüellerini, dans ve eğlencelerini Müslümanların gözleri önünde yapıyorlar.”
Müslümanların bu saygısızlık karşısında sessiz kalmaması
gerektiğini vurgulayan el-Husi, “Yahudilerin tek hedefi Mescid-i Aksa üzerinde
tam egemenlik kurmak ve orayı hayali tapınaklarına çevirmektir. Bu zulümler
karşısında sessizlik, Müslümanların Mescid-i Aksa'ya karşı görevini yerine
getirmemesi anlamına gelir” dedi.
Batı Şeria'daki Kaçırmalar ve İsrail’in Nihai Amacı
El-Husi, Batı Şeria’daki Filistinlilerin kaçırılmasına da
değinerek, İsrail’in asıl amacının Filistin halkını zorla göçe zorlamak
olduğunu belirtti. Ayrıca, İsrail'in Filistin Özerk Yönetimi ile yaptığı
anlaşmalara da hiçbir şekilde önem vermediğini söyledi.
İsrail’in, Arap ülkelerinin hiçbir tepki göstermeyeceğinden
emin olduğunu vurgulayan el-Husi, şöyle devam etti: “Siyonistler, Amerika’nın
desteğinden tamamen emin. Amerika, onlara Gazze'de istedikleri her şeyi yapma
konusunda tam özgürlük vermiştir.”
ABD ve İsrail'in Silah Desteği ve Katliamları
El-Husi, Amerika’nın silah sevkiyatıyla İsrail’in
soykırımına ortak olduğunu belirtti ve ABD’nin şu anda İsrail'e silah
sevkiyatını artırdığını ifade etti.
Lübnan ve Filistin'de Direnişin Silahsızlandırılması
Çağrılarına Tepki
Konuşmasının başka bir bölümünde, İsrail’in Lübnan’daki
emellerine değinen el-Husi, İsrail’in bu ülkeyi tamamen işgal edip teslim
almaya çalıştığını söyledi. “Lübnan’daki direnişin en önemli gücü olan
Hizbullah, meşru müdafaa çerçevesinde İsrail’e karşı tarihi zaferler
kazanmıştır. Bu yüzden tüm Lübnan halkı direnişe destek vermelidir.”
El-Husi, Lübnan’ın önceliğinin, İsrail’i ateşkes anlaşmasını
tam anlamıyla uygulamaya zorlayarak topraklarından çıkarmak olması gerektiğini
vurguladı.
Suriye’deki Siyonist saldırılara da değinen el-Husi,
İsrail’in bu ülkede 9 yeni üs kurduğunu ve tekfiri gruplarla onların
destekçilerine karşı yeni kırmızı çizgiler belirlediğini söyledi. “Filistin,
Lübnan ve Suriye’deki gelişmeler, halklarımızın kendilerini savunmak için imkân
ve silaha ihtiyaç duyduğunu net şekilde göstermektedir” dedi.
Yemen Cephesi İlham Kaynağı Oldu
El-Husi, Arap ülkelerinin Filistin direnişini
silahsızlandırma çabalarını mantıksız ve aşağılayıcı bulduğunu belirtti.
“Filistin halkı, topraklarını ve onurunu koruyabilmek için silaha sahip
olmalıdır. Bazı Arap rejimlerinin Gazze ve Lübnan’daki direnişi
silahsızlandırma girişimleri, Filistin halkını düşmanın bayramlarında kurban
edeceği koyunlara dönüştürmek anlamına gelir.”
Siyonist rejimin silahlandırılmaması gerektiğini vurgulayan
el-Husi, “Bu rejim zalim, tehlikeli ve suç dolu bir düşmandır. Her türlü silaha
sahipler ama mazlum halklar savunmasız bırakılmıştır” dedi.
Filistin halkına destek için Yemen’de yapılan yürüyüş ve
gösterilere teşekkür eden el-Husi, Yemen halkının tüm zorluklara rağmen
Filistin için inanç ve cihat görevini yerine getirdiğini söyledi. “Bu
tutumumuz, İsrail ve Amerika’yı son derece öfkelendirmiştir.”
El-Husi, Yemen cephesinin güçlü ve ilham verici olduğunu,
diğer ülkelere örnek teşkil ettiğini belirterek şunları söyledi: “Amerika,
saldırılarıyla Yemen’in bu duruşunu gölgede bırakmak istiyor. Bu hafta içinde
sadece 220’den fazla saldırı düzenlediler. Ancak bu saldırılar hiçbir sonuç
vermedi ve Gazze’ye verdiğimiz desteği durduramadı.”
Yemen ordusunun bu hafta içinde işgal altındaki topraklara
birçok füze ve İHA operasyonu düzenlediğini belirten el-Husi, “Süpersonik
füzeler ve Zülfikar füzeleri Yahudi Pesah Bayramı ile aynı zamanda fırlatıldı;
bu füzeler, suçlulara birer hediye oldu. Yafa ve Aşdod’daki son
operasyonlarımız, düşmanın bu saldırıları durduramadığını gösteriyor. Ayrıca
19’dan fazla gelişmiş Amerikan İHA’sını düşürdük, bu çok büyük bir başarıdır ve
ordumuzun ABD karşısında dimdik ayakta olduğunu gösteriyor” dedi.