Ankara ile Tel Aviv görüşmeleri doğrulamış ve temasların
devam edeceği mesajını vermişti.
Görüşmelere ev sahipliği yapan Azerbaycan’ın Cumhurbaşkanı
İlham Aliyev ise iki ülke arasında başlayan bu sürecin “normalleşmeye”
evrilmesini umduklarını dile getirmiş, ülkesinin bu süreci “kolaylaştırmak”
için elinden geleni yapacağını söylemişti.
Hürriyet yazarları 'pişti' oldu: Ankara'dan kaynakların
aktardıkları Selvi ve Fırat'ın yazısında
Bugün Hürriyet gazetesinden Abdulkadir
Selvi ve Hande Fırat Bakü’deki görüşmelere ilişkin kendilerine dikte edildiği
anlaşılan bilgilere yer verdi.
Her iki yazarın da aktardıkları Ankara’nın Tel Aviv’e
Suriye’ye saldırılarını durdurması için bu saldırıların Şam’daki HTŞ hükümeti
üzerinde baskıyı artıracağı, bunun da olası bir savaşa “milis güçlerin”
karışmasına neden olacağı, bu durumda İsrail’in daha da zora gireceği şeklinde
bir mesaj ilettiğine işaret ediyor.
'İsrail 'saygılı' bir dil kullandı' vurgusu
Hem Selvi hem Fırat görüşmede İsrail tarafının “saygılı bir
dil” kullandığını da vurgularken, Suriye’de iki ülke arasında bir karşı karşıya
gelişinse yaşanmadığını aktardı.
Abdulkadir Selvi "Türkiye ile İsrail çatışacak mı
sahada neler oluyor" başlıklı yazısında Bakü’deki görüşmede konuşulanlara
ilişkin şunları kaydetti:
“Görüşmeler sırasında İsrail heyeti diplomatik ve saygılı
bir dil kullanmış. ‘7 Ekim’den sonra güvenlik konseptimiz değişti. Bölgede
kimseye güvenmiyoruz’ bakış açısını yansıtmışlar.
Türkiye ise onlara, ‘Bu tür saldırıların İsrail’in
güvenliğini sağlamayacağı, sonuçta bu saldırıların yeni Şam hükümeti üzerinde
baskıyı artıracağı, olası bir savaşa milis güçlerin karışabileceği ve bu
durumda İsrail’in daha da zora girebileceği' uyarısında bulunmuş.
Havada uçuşan haberlere itibar etmemek gerekiyor. Sahada
İsrail - Türkiye arasında bir çatışma yaşanmamış. ‘Palmira’da vurulan bir
üstte Türk mühendisler öldü’ şeklindeki haberler ise gerçeği yansıtmıyor.”
Hande Fırat ise “Sır görüşmenin perde arkası: Çözüm Davud’un
yolunda değil, makul olmakta” başlıklı yazısında “Görüşmelerin ana gündemi
çatışmasızlık mekanizmaları ve ihlallerin durdurulması. İlk görüşmede
gerginliğin yaşanmadığını, İsrail’in diplomatik ve saygılı bir dil kullandığını
belirtelim. Ayrıca bugüne kadar sahada Türkiye ve İsrail’in tehlikeli bir
noktaya yani deyim yerindeyse kafa kafaya gelmediğini de ekleyelim" diye
belirtti.
'Milis güçler devreye girerse İsrail'in güvenliği daha da
zora girer' mesajı
Ankara'nın görüşmelerde "net bir biçimde" kırmızı
çizgilerini anlattığını ve uyarıda bulunduğunu yazan Fırat, şunları kaydetti:
"- 'Türkiye bazı İsrail’li yöneticilerin gündeminde
bulunan (ilerleyen satırlarda ayrıntılı bir şekilde değineceğiz) Suriye’nin
bölünme senaryosuna kapıyı kapattığını bir kez daha ortaya koydu. Toprak
bütünlüğü ve tek bir Suriye Devleti’nden geri adım söz konusu değil.
- Gelelim İsrail’in Suriye’de düzenlediği saldırılara...
Ankara bu tür saldırıların Şam’daki yeni hükümet üzerinde baskı oluşturacağına
dikkati çekerek, olası bir karışıklık ya da çatışma durumunda milis güçlerin
devreye girebileceğini hatırlattı.
Kısaca söylemek gerekirse mesaj netti; 'İsrail’in bu tür
saldırıları İsrail’in güvenliğini sağlamaz. Aksine milis güçlerin karışmasıyla
güvenlik daha da zora girer.’”