2-Cumartesi günü öğleden sonra
Umman'ın başkenti Maskat'ta başlayan İran ile ABD arasındaki dolaylı
görüşmelerde, İran Dışişleri Bakanı'nın sorduğu soru ve Steve Witkoff’un bu
soruya vereceği yanıt, görüşmelerin kaderinde belirleyici rol oynayabilir ve
ileriye dönük yolun net bir resmini çizebilir.
Irakçi, ilk adım ve ilk soru
olarak, Steve Witkoff’a şunu sormalıdır: “Bir anlaşmaya varıldığını varsayarsak
(!) Trump'ın bu olası anlaşmaya önceki Nükleer Anlaşmaya davrandığı gibi davranmayacağının
garantisi nedir?” Çünkü Nükleer Anlaşma çok taraflı ve ABD’nin de taraf olduğu
bir anlaşmaydı ve BM Güvenlik Konseyi 2231 sayılı kararıyla Nükleer Anlaşmayı
onaylayıp garanti altına almıştı. Trump tüm anlaşmaları ve hatta BM Güvenlik
Konseyi kararını hiçe sayarak Nükleer Anlaşmadan çekilmişken, (kendi deyimiyle
Nükleer Anlaşmayı yırtıp atmışken), şu anki dolaylı müzakerelerde bir anlaşmaya
varılması halinde, bu olası anlaşmayı da hiçe sayarak Nükleer Anlaşmayı aynı
akıbete uğratmacağına dair nasıl bir güven ve garanti var?!
3- Irakçi, akıllı bir
müzakerecidir ve saygın mevkilere sahiptir. Dolayısıyla bu konuda İmam Hamanei’nin
çözüm talimatlarını uygulayacakları beklenmektedir. İmam Hamanei bu konuda 9
Nisan 2021’de şöyle demiştir: “Tüm yaptırımları fiili olarak kaldırmalılar,
öyle ki, İran İslam Cumhuriyeti bunları denetleyebilmeli. Aslında yaptırımların
kağıt üzerinde görünüşte kaldırılması bizim için bir önem arz etmiyor, yaptırımların
fiili olarak kaldırılmasının etkilerini gözlemlemek çok daha önemlidir.”
4- Şunu da belirtmek gerekir ki,
düşmanlar İran İslam Cumhuriyeti’nde yol haritalarını bilen, devrimin
hedeflerini örnek bir bilgelik ve otoriteyle gerçekleştiren İmam Hamanei gibi
akıllı ve zeki bir süper rakiple karşı karşıya olduklarını çok iyi
anlamışlardır. (Birkaç yıl önce USA Today'de çıkan bir makaleden ve Amerikan
düşünce kuruluşu Harry Teege’den alıntılanmıştır - Harry Teege'in raporunda “Super
Opponent” (süper rakip) terimi kullanılmıştır).
İmam Hamanei’nin daha önce de
birçok kez yapılan, doğrudan müzakerelerin yasaklanması ve dolaylı
müzakerelerin başlatılması konusundaki vurgusu, muhalif tarafa, hikayenin bu
tarafına, yakın dostları ve müttefikleri dahil, başkalarına davrandığı gibi
davranamayacağı yönünde açık bir mesaj gönderdi. Trump'ın Avrupa Birliği'ne
(Amerika'nın en yakın müttefiki) yaptığı şu açıklamaya dikkat edin. Trump şöyle
diyor: “Avrupa'ya ağır tarifeler koyduk. Şimdi müzakere masasına geldiler. Müzakere
etmek istiyorlar, ancak bize her yıl büyük miktarda para ödemedikleri sürece,
sadece şimdilik değil, gelecekte de müzakere olmayacak.
Trump'ın, Kanada, Meksika, Panama,
Ukrayna gibi benzer örnekleri olan ve olmaya devam eden Avrupa Birliği'ne
yönelik muamelesi, Trump'ın İran'a benzer şekilde davranma cesaretine ve
yeteneğine sahip olmadığını açıkça gösteriyor.
Hüseyin Şeriatmedari