Erdoğan: ‘Esed'den Umutluyum Bir Araya Gelip İlişkileri Yoluna Koyabiliriz’

GİRİŞ: 13.11.2024 22:10      GÜNCELLEME: 13.11.2024 22:10
Rasthaber -  Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan ve Azerbaycan ziyaretleri dönüşünde uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi'nde, aile fotoğrafında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile yer alması çok konuşulmuştu. Ancak daha sonra Esad konuşmaya başladığı esnada Erdoğan'ın salondan ayrıldığı kameralara yansımıştı.

'Selman ile görüşmek için çıktım' dedi

Erdoğan zirvede Suriye tarafıyla herhangi bir temaslarının olup olmadığı sorusuna "kendisinin konuşmasını dinleme imkanı olmadığını" söyleyerek yanıt verdi. "Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüşmek için çıktığını" belirtti.

"Ben hâlâ Esed'den umutluyum. Bir araya gelip Suriye-Türkiye ilişkilerini inşallah yoluna koyalım diye hâlâ umudum var" diyen Erdoğan şöyle devam etti:

"Çünkü bizim Suriye-Türkiye arasındaki terör yapılanmalarını yok etmemiz lazım. Suriye'de adil ve kalıcı barışın zemini vardır. Bunu sağlamak için atılacak adımlar da bellidir. Biz, Suriye tarafına normalleşme konusunda elimizi uzattık. Bu normalleşmenin Suriye topraklarında barışa ve huzura kapı aralayacağını düşünüyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden biz değiliz. Suriye'nin toprak bütünlüğünü terör örgütü PKK/PYD/YPG başta olmak üzere teröristler tehdit ediyor. Suriye'nin toprak bütünlüğünü çoğu ülkelere dağılmış Suriyeliler de tehdit etmiyor. Esed bunun farkına varıp ülkesinde yeni bir iklimi başlatacak adım atmalı ve ülkesine sahip çıkmalıdır. Yanı başlarındaki İsrail tehdidi bir masal değil. Çevredeki ateşin istikrarsız topraklarda hızla yayılacağı unutulmamalıdır."

'Suriye'deki atacağımız adımlar büyük önem arz ediyor'

Erdoğan, "Bu terörden arındırılmış bölge konusunda 30 kilometre derinlik durumu var. 30 kilometre derinlik meselesinde aslında Suriye'nin içinde bu terör örgütlerini yok etme adımlarımız söz konusuydu. Bir diğer taraftan da amaç Türkiye'ye gelen Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde geriye dönüşleri için zemin hazırlamaktı. Bu konuda da belli bir mesafe alındı" ifadelerini kullandı.

Suriye'nin kuzeyinde konut yapımlarının devam ettiğini söyleyen Erdoğan, "Oradaki konut yapımlarıyla Suriyeli kardeşlerimize bir zemin hazırladık. Şu anda da gerek COP Zirvesi'nde gerek Riyad'da yaptığımız toplantılarda Suriye'deki atacağımız adımlar büyük önem arz ediyor. Bunu hallettiğimiz andan itibaren zaten Suriye'nin kuzeyinde ciddi mesafe alacağız. Şu anda Suriye'de Kamışlı bölgesini düşünün. Niye biz Kamışlı'da güvenlik güçlerimizle gerekli adımları atıyoruz? Çünkü orada bu terör örgütünün kökünü de yok edelim diyoruz" diye konuştu.

Erdoğan, gerek istihbarat teşkilatı gerek güvenlik güçlerinin buralarda aldığı neticeyle Türkiye'yi rahatlattığını vurguladı. "Ülkemizin güvenliği, vatandaşlarımızın huzuru için sınır ötesi operasyonlarımız her zaman gündemimizde. Tehdit hissedersek her an sınır ötesi operasyonlarımıza başlayacak hazırlığımız mevcut" dedi.

'Suriye'nin kuzeyinde tam bir istikrarsızlık hüküm sürüyor'

"Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılarından kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini" öne süren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Fakat Suriye'nin kuzeyinde tam bir istikrarsızlık hüküm sürüyor. Bu da terör örgütlerinin o bölgedeki karmaşadan beslenmesi ve orada tutunması için elverişli ortam hazırlıyor. Suriye'deki istikrarsızlık ve terör örgütlerinin orada tutunması bizim için bir güvenlik riskidir. Bizim gerek DEAŞ'a gerek PKK/PYD/YPG'ye yönelik tüm harekatlarımızın amacı kendi güvenliğimizi sağlamaktır. Bundan sonra atacağımız adımlar da bunun için olacak. Sınırlarımızda hâlâ teröristlerin tutunduğu alanlar bulunuyor ve burası bizim güvenliğimiz için risk oluşturuyor. Oraları tamamen temizlemeden ve terör bataklığını kurutmadan tam anlamıyla güvenliği sağlamak mümkün değil."

'İç cephemizi sağlam tutarken teröre de göz açtırmayacağız'

Bir gazetecinin, "İsrail'in saldırısına Batı ülkelerinin de yoğun destek verdiğini görüyoruz. Bu süreç, Orta Doğu'da sınırların yeniden çizilmek istendiği bir süreç mi? Daha önce de iç cephenin önemine dair mesajlar verdiniz. İç cephenin önemi ve bu konudaki muhalefetin duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, şu anda muhalefetin böyle bir derdinin olmadığını söyledi.

Erdoğan, "Muhalefetin böyle bir derdi olmadığı için biz artık kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz. Mecburuz, başka çare yok. Gelen bütün haberlerde Suriye'de alınan netice bana göre Suriye'yi de rahatlatacak. Ama bizim burada Beşar Esed ile aramızdaki hukuku yeniden ihya etmemiz, bölgeyi çok daha fazlasıyla inşallah rahatlatacaktır. Bizim iç cephemizi sağlam tutma anlayışımızı, muhalefet anlayamamış gibi görünüyor. İç cephenin tahkimi elbette her zaman önemli ancak ne yazık ki iç cepheyi güçlendirmek istediğimizde ortak hassasiyetlerle hareket eden bir muhalefeti yanımızda bulamadık" diye konuştu.

"Muhalefetin gündelik siyasi meseleler, kazançlar, rantlarla uğraştığını, kendilerinin ise küresel ve bölgesel riskleri okuyarak, uzun yıllara sirayet edecek politikalar üzerinde çalıştığını" iddiasında bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İç cephemizi sağlam tutarken aynı zamanda teröre de göz açtırmayacağız. İç cepheyi sağlamlaştırmak, terör örgütlerine alan açmak, onların milletin kaynaklarını terör baronlarına peşkeş çekmesine göz yummak anlamına gelmiyor. Bizler birlik ve beraberliğimizi güçlendirme çağrısı yapıyoruz. Bizi bölmeye çalışanlara, bizi parçalamaya çalışanlara aynı kararlılıkla ve aynı tonda yanıt verelim ve 'Biz biriz, bütünüz, hep birlikte Türkiye'yiz' diyelim istiyoruz. Aramıza nifak sokmaya çalışanların elleri boş kalsın diye uğraşıyoruz. Bu birlik ve beraberlik ruhu bizim mayamızda var zaten. Bize birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi hatırlatacak bir kıvılcımdır iç cepheyi sağlam tutma çağrımız. Bizi biz yapan değerlere sımsıkı tutunup, oluşturduğumuz o eşsiz tabloyu lekelemeye çalışanları elimizin tersiyle itelim çağrısıdır."

'Cumhur İttifakı olarak bu konuda tam bir mutabakat içindeyiz'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Şehit aileleri ile görüşeceğiz" açıklamasını samimi bulup bulmadığını söyleyen AKP'li Cumhurbaşkanı, bu konudaki cevabı sırasında "Türkiye'nin geleceğinde teröre de terör takviyeli siyasete de yer yok. Cumhur İttifakı olarak bu konuda tam bir mutabakat içindeyiz" şeklinde konuştu.

MHP Genel Başkanı Devle Bahçeli'nin 1 Ekim'deki Meclis açılışında DEM Parti grubuna el uzatarak başlattığı "Kürt sorununda yeni çözüm süreci" çıkışının Öcalan'la ilgili kısmından Erdoğan'ın habersiz olduğu iddia edilmişti. MHP’den dün yayınlanan "Bazen en yakınınız bile anlamaz sizi" temalı Bahçeli videosu da "Cumhur İttifakı'nda çatlak mı var?" sorularını akıllara getirmişti.

'Kamunun hakkını yandaşlarına sermaye edenlerden hukuk önünde hesabını sorarız'

Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinin astronomik rakamlarla verdiği konserlere yönelik düşünceleri sorulan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ben belediye başkanlığı da yaptım ama konser belediyeciliği yapmadım. Yapmanız gereken nedir? İstanbul'un dört bir yanını bir defa elinizdeki imkanlar neyse bunlarla her tarafı donatmak. Altyapıyı donatmak, üstyapıyı donatmak. Dikkat edin, benim belediye başkanlığımda çöp, çukur, çamur İstanbul'da yok edildi. Şimdi durum felaket. İstanbul öyle, Ankara öyle, İzmir öyle, hepsi öyle. Biz çağrımızı vatandaşımıza yapıyoruz. Diyoruz ki aynı oyuna gelmeyelim ve emin adımlarla geleceğe yürüyelim."

"Hizmetten anladıkları eğlence düzenlemekten öteye geçmiyor. O eğlenceleri de millet için düzenlemedikleri, birilerine maddi kazanç için yaptıkları da yeni yeni ortaya çıkıyor" diyen Erdoğan, "Şehirlerin hali ortada. Millet hizmetsizlikten ne yapacağını şaşırmış halde. Bir de üzerine konser adı altında birilerine ödenen milyonlar çıkınca olan vatandaşa oluyor. Kamu kaynaklarının teröre, terör örgütlerine aktarılmasına nasıl karşı çıktıysak, bu kaynakların yandaşlara aktarılmasına da elbette karşı çıkarız. Herkes harcamasını hesap verebilirlik üzerinden yapsın. Kamunun hakkını hoyratça kullananlardan, yandaşlarına sermaye edenlerden hesabını hukuk önünde sorarız" dedi.

YORUMLAR

MALCOLM-XX 23 saat önce
MALCOLM-XX. GÜNDEM HABER : Milli Savunma Bakanı Sn.Yaşar Güler'e soruluyor, "Sizce bölücü terör Örgütü silah bırakır mı?" diye. Milli Savunma Bakanı Sn.Yaşar Güler'in cevabı şu : "Hiçbir terör örgütü silah bırakmak için kurulmaz. Doğal olarak biz şimdi örgütü kuruyoruz, 3 sene sonra da silah bırakacağız demez. Ama onlara silah bıraktırılabilir. Bizlerin görevi de bu terör örgütlerine silahları bıraktıracak usulleri bulacağız (Bu konuda nasıl ve ne türlü usulleri bulacağız acaba ?!) (Bu sözler üzerinde vatanseverce ve sesli şekilde düşünerek yorumlayacak olursak eğer , ' Örneğin bu bölücü terörün patronları olan ABD İle anlaşmak suretiyle, yine örneğin Suriye'de 30-40 km'lik güvenli tampon bölge dışında Suriye'nin yönetiminin başına bela edilmek üzere ABD eliyle Irak'taki gibi bir bölücü İSRAİL-PYD Devleti kurmaları için AKP'nin ESAT ile işbirliği yapması sürüncemede tutularak, Suriye bölücülerinin önlerinin açılması karşılığında, yine ABD destekli bu AKP iktidarının tavizkar devamı bakımından, ülkemiz içinde bu bölücü örgüte, patronları olan ABD tarafından anlaşmalı olarak silah bıraktırılır ve ama bu bölücü zihniyetin devamı için de, sanırım PKK'nın bölücü siyasi uzantısı olan DEM PARTİ'sinin de, 'demokratik özgürlükler ve insan hakları' emperyal söylemiyle bölücü siyasette önü açılarak, ABD'nin ülkemizi bölme ideali, ABD yönenetimi ve AKP Lideri eliyle maazallah rahatça idame ettirilebilir hiç kuşkusuz' dememiz, sizce dosdoğru bir yorum olur mu acaba ?!) ve de bunların üzerine şiddetle gideceğiz ve sonuçta silah bıraktırmak zorunda bırakacağız onları. İyi güzel de o zaman, yani hiç bir terör örgütü kendiliğinden, yada bunların (PKK) kanlı terör liderleri, "Tamam kardeşlerim, herkes artık silahları bıraksın ! " demesiyle bu kanlı örgüt silah bırakmayacaksa, MHP'nin sözde milliyetçi lideri olan Bahçeli, bu net ve yalın gerçeği Sn. Milli Savunma Bakanı'mızdan daha iyi bilmiyormu ya da kimse buna bu realiteyi öğretmedi mi ki, iki de birde, Kanlı Terör Başı'nı, Ata Mecisi'mize getirip de, konşturma ısrarında bulunarak, maalesef orayı kirleterek ve de binlerce şehit ailelerimizi de rencide etme pahasına, Allah aşkına yahu bu sözde milliyetçi Bahçeli, hangi ülke kazanımını amaçladığını, lütfen değerli vatansever kamuoyumuza söyleyip, bunu açıklayabilir mi ? Bu konuda inanınız tatminkar açıklamalarda bulunursa, doğrusu minnettar kalırız ve de doğrudan teşekkürlerimizi sunarız kendilerine ?! Vatansever kamuoyumuza sonsuz saygılarımızla.

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM