Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım,
Mescid-i Aksa Tufanı operasyonunun Batı için büyük bir kayba dönüştüğünü
söyledi,
ABD ve Avrupa’nın Filistin-İsrail çatışmasındaki rolünü
Sputnik’e değerlendiren Kasım, şu ifadeleri kullandı:
“Geçen yılın 7 Ekim’i, bölgedeki durumu değiştirdi ve
Filistin dünyanın en önemli sorunları arasına girdi. Mescid-i Aksa Tufanı
Operasyonu, Amerikan değerlerinin yanıltıcı niteliğini ortaya çıkardı. Batı,
özellikle ABD ve Avrupa artık küresel değerlerin modeli değil, çünkü onlar
İsrail’in Gazze'de işlediği suçları desteklediler ve finanse ettiler. Bu
savaşta Arap ülkelerinin de rolüne güvenmiyoruz; bölge devletleri farklı siyasi
pozisyonlara sahip. Bazıları normalleşmeyle meşgulken, diğerleri İsrail ile
nasıl anlaşma yapılacağını düşünüyordu.”
Kasım, İsrail'le savaşın yakın gelecekte genişlemesi
ihtimalini görmediklerini, ancak her zaman en kötü senaryoya hazırlıklı
olduklarını vurguladı.
Hamas’ın Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona ermesinin ardından
İsrail'in beklenti ve arzularının aksine Filistin'de önemli bir rol
oynayacağına dikkat çeken Kasım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hareketle dolaylı müzakereler sürüyor ve bu nedenle
ateşkesten sonra Hamas, Filistin siyaset sahnesinde aktif olarak yer alacak ve
ateşkes anlaşmasının uygulanmasının patronluğunu yapacak. Bütün bu olgular
şimdiden ABD ve İsrail'de büyük bir kafa karışıklığına yol açtı. Filistin
halkının direnişi ve ABD ve Avrupa'nın desteğiyle yürütülen yok etme savaşı
karşısında gösterdikleri muazzam fedakarlıklar, İsrail'i çıkmaza sürükledi.
İsrail'in Hamas'ın şartlarını kabul etmekten başka seçeneği yok, çünkü bombardıman
ve saldırganlık durmadıkça hareket direnişi durdurmayacak. Biden ile Netanyahu
arasında soykırım ve Filistinlileri yok etme suçlarının devamı konusunda
herhangi bir görüş ayrılığı yok. Aradaki tek fark yalnızca bu planların
uygulanmasına yönelik taktik ve yöntemlerde yatıyor ve Biden'ın Beyaz Saray'dan
olası ayrılışı durumu etkilemeyecek.”