Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nahle,
el-Alam kanalına verdiği röportajda şunları söyledi: ‘Bölgeyi kapsayan Filistin
direnişi bir değişim ve gelişim yolundadır ve bu direnişin zirvesini gösteren
Aksa Tufanı operasyonu bir anda gerçekleşmemiştir, bu operasyon, direniş
savaşçılarının savaş alanlarındaki büyük deneyiminin ve çabalarının sonucudur.
Direniş güçleri her zaman Filistin halkının ve Filistin
halkını ve direnişini desteklemek için çaba gösteren İran İslam Cumhuriyeti'nin
destekçisidir ve eğer silah ve diğer yetenekler de dâhil İran İslam Cumhuriyeti’nin
her düzeyde açık ve büyük desteği olmasaydı, Aksa Tufanı operasyonunda bu
şekilde ayakta kalamazdık.’
GAZZE, 6 AYI AŞKIN SÜREDİR DÜŞMANIN DEVASA SAVAŞ
MAKİNESİYLE SAVAŞIYOR VE ONLARA KAYIP YAŞATIYOR
Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri şunları
söyledi: ‘Bugün Filistin halkı bölgede defalarca kazanan bir güce direniyor. Öyle
ki bugün coğrafi olarak küçük ve kuşatılmış olan Gazze, 6 ayı aşkın bir süredir
düşmanın devasa savaş makinesiyle savaşıyor ve düşmanın sivillere karşı
işlediği suç ve cinayetlere rağmen direniş operasyonu durmadı ve düşman hâlâ kayıp
veriyor. Gazze'de siyasi ve askeri düzeyde sürekli bir varlık var.
Siyonistlerin Filistin direnişine ilişkin anlattıkları
temelde çarpıtılmış söylemlerdir ve hatta Batı'nın ve Siyonist projeyle barışan
bazı tarafların yarattığı tüm abartılı propagandaya rağmen kamuoyu tarafından
kabul edilmemektedir. Filistin halkı da yine bu düşman tarafından kuşatılmış
olmasına rağmen tüm imkânlarıyla Siyonist proje karşısında durmaktadır.
Siyonist rejim 7 Ekim'de (Aksa Tufanı Operasyonu)15 yıldır
bu rejimin kuşatması altındaki direniş grupları karşısında parçalandı ve
yenilgiye uğratıldı. Bu yenilgi, Siyonist rejimin bölgedeki en güçlü kabine
olduğunu ve her zaman galip geldiğini iddia eden Siyonist söylemlerde büyük bir
boşluk yarattı, hatta bu rejim bölgede o kadar korku ve dehşet yaratmıştı ki
birçok Arap ülkesi anlaşma talebinde bulunmuştu, dolayısıyla Arapların
zayıflığının nedenlerinden biri de işte Siyonistlerin bu söylemiydi.
7 Ekim operasyonunda Batı ve Arap dünyası dâhil herkes
şaşırmıştı, öyle ki Batı, deyim yerindeyse Siyonist rejimi desteklemek için tüm
gücünü seferber etmek, bu rejimin yıkılmasına asla izin vermeyeceği mesajını
vermek zorunda kaldı. Dolayısıyla bölgeye direnişi ezecekleri ve Gazze'nin
Batı'nın büyük gücüne karşı direnemeyeceği mesajını verme düşüncesiyle tüm imkânları
bu rejime gönderdiler ancak tüm bu güçler, Filistinlilerin azim ve
fedakarlıkları karşısında başarısız oldu. Filistin halkının altı aydır
aralıksız devam eden çatışmalarının ardından İsrail güçleri Gazze'nin kumlarına
hapsoldu ve Siyonist rejim ordusunun kayıpları giderek arttı.’
HAMAS'I IŞİD OLARAK TANIMLAYAN BİDEN, ONUNLA MÜZAKEREYİ
KABUL ETMEK ZORUNDA KALDI
Ziyad Nahle şu ifadelerde bulundu: ‘Filistin direnişiyle son
dönemde yapılan görüşmeler Filistin tarafının zaferinin bir işaretidir. Bu müzakerelerle
Batı'yı ve iddialarını yenilgiye uğrattık. Öyle ki Biden, savaşın başında IŞİD
olarak tanımladığı Hamas’la müzakerelere başladı. Bu durum, Siyonist rejimin
Gazze'deki sivillere yönelik suçlarına ve saldırılarına rağmen Batı'nın
Siyonist düşmanın çıkışı için bir çözüm aradığını gösteriyor.’
SİYONİST DÜŞMANIN GERİ ÇEKİLMEKTEN BAŞKA ÇARESİ YOK
İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri sözlerine şöyle devam
etti: ‘Artık düşmanlar açıkça Siyonist güçleri Gazze'den çekmenin yolunu
arıyorlar ve Tel Aviv'in tek seçeneği var: geri çekilmek ve teslim olmak ya da
yenilgi. Bu konu düşmanın direniş karşısında verdiği tavizlerde de
görülebilmektedir. Aynı zamanda direniş, Filistinli mahkûmlar serbest
bırakılmadan ve Siyonist güçler Gazze'den çekilmeden İsrailli esirlerin serbest
bırakılmayacağını şart koştu. Dolayısıyla bugün düşmana kendi şartlarını
dayatan ve asla düşmanın şartlarını kabul etmeyen direniştir.’
DİRENİŞ EN AZ 6 AY DAHA MÜCADELEYİ SÜRDÜREBİLME
KABİLİYETİNE SAHİPTİR/FİLİSTİN HALKI DİRENİŞE DESTEK VEREREK YENİLGİYİ ASLA
KABUL ETMEYECEKTİR
Ziyad Nahle şu hatırlatmalarda bulundu: ‘Direniş bugün,
savaş alanlarında düşmanla mücadeleye devam edebilir ve en az altı ay daha,
hatta daha uzun bir süre bu seviyede mücadele etmeye devam edebiliriz. Bu
durumda Siyonist düşman büyük şehadet operasyonlarıyla karşı karşıya kalacaktır
ve ayrıca patlayıcı taşıyan ve İsrail tanklarıyla doğrudan karşı karşıya gelen
savaşçıları da görmek mümkündür, çünkü direniş Filistin halkına güveniyor ve bu
nedenle her sonuca katlanıyor. Filistin halkı bugüne kadar ağır bir bedel ödedi.
Bu nedenle yenilgiyi asla kabul etmiyorlar, dolayısıyla Filistin halkının yüzde
80'den fazlası direnişin etrafında toplanmıştır ve hedefleri gerçekleşene kadar
direnişi sürdürmek istiyorlar.’
DİRENİŞ SİYONİST DÜŞMANLA REFAH'TA KARŞI KARŞIYA GELMEYE
HAZIR
Ziyad Nahle şu ifadelerde bulundu: ‘Siyonist rejim ve
Amerikalılar Refah'tan sanki Gazze Şeridi'nin dışındaymış gibi bahsediyorlar,
bir nevi gözdağı veriyorlar ve artık her bölgeye girmişler, aynı zamanda direniş
güçleri de her bölgede mevcut ve düşmanlar, Filistinlilerin Han Yunus'ta, orta
ve kuzey bölgelerde karşılaştıkları direnişinin aynısıyla karşı karşıya
kalacaklar ve biz onlardan korkmuyoruz.
Onlar korkmasaydı sözlü tehditlere başvurmaz, doğrudan
saldırıyı başlatırlardı ama İsrail rejimi bir nevi ahlak aşılamaya
çalışıyorlar. Gazze'de işlenen bunca suçtan ve bu kadar çok sivilin şehit
olmasından sonra İsrail rejimi başka ne yapabilir?’
SİYONİST REJİM ŞİFA HASTANESİNDE 400'DEN FAZLA HASTAYI
ŞEHİT ETTİ VE YARALADI
Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri, direnişin mücadeleye
tam hazır olduğunu vurguladı ve şunları söyledi: ‘Sivilleri bu savaştan korumak
isteyen dünyanın, bunun zeminini hazırlaması ve Siyonist rejimin işgalci
saldırılarını engellemesi gerekiyor. Çünkü her gün her yerde suç ve cinayet işliyorlar.
İşgalci rejim, Şifa Hastanesi'nde son günlerde 400'den fazla
hastayı şehit etti ve yaraladı, diğer hastaları yataklarından sürükleyerek hastanenin
tamamını yerle bir etti ve aynı zamanda Siyonist rejim her gün yıkımlarına,
cinayetlerine ve suçlarını devam ediyor.
İşgalciler, Filistinlilerin yerinden edilme projelerini
abartıyor, çünkü Filistin halkı kendi topraklarına bağlıdır ve göç etmek istese
Mısır sınırından geçiyorlar, oysa Gazze 50 yıldır direniyor ve bu direniş hala
devam ediyor. Yerinden edilme tehdidi Filistinlileri korkutmayacak.’
Siyonist rejimin bunca suç ve cinayetine rağmen Filistin
halkının inançlarına bağlılığını takdir eden Filistin İslami Cihad Hareketi
Genel Sekreteri, şu ifadelerde bulundu: ‘Filistinli mülteciler okullarda Kur'an
ezberleme halkaları düzenlediler ve bu, başka yerlerde çok az görülen bir
şeydir.’
İSLAMİ CİHAD HAREKETİ GENEL SEKRETERİ: İRAN, DİRENİŞE
SİLAH YAPMA TECRÜBESİ VE BİLGİSİNİ KAZANDIRDI
Ziyad Nahle şunları söyledi: ‘Siyonist rejimin işlediği suç
ve cinayetlere rağmen Filistinliler medya karşısında zaaf göstermiyor, hatta
anneler bile çocukları için çektikleri acılara rağmen kendilerine medya önünde
ağlama izni vermiyorlar.
İran, direnişe silah yapımı için gerekli tecrübe ve bilgiyi
sağladı. İslami Cihad hareketi Batı Şeria'nın çoğu şehrinde küçük ve büyük
silahlı direniş grupları oluşturdu ve iyi performans gösteriyor.
Batı Şeria direnişin merkezinde çünkü orada doğrudan
Siyonist yerleşkelerle karşı karşıyayız ve Mescid-i Aksa'nın yıkılması planları
ve buradaki yerleşim projeleri büyük bir zorlukla karşı karşıya.
Batı Şeria'da Siyonist düşmanla mücadele Gazze şeridinden
daha geçerli olabilir ama Batı Şeria'daki yetenekler bu bölgede düşmanla büyük
bir savaş yürütebilecek seviyeye ulaşmadı.
Biz her yerde işgalci Siyonistlerle çatışma halindeyiz ve bunu
yapabilmemizi sağlayan etkenlerden biri de İran İslam Cumhuriyeti'nin direnişle
aynı safta yer almasıdır.’