Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç,
“Türkiye Cumhuriyeti ile Suriye Devleti arasında normalleşme yönünde verilen
mesajları destekliyor ve teşvik ediyoruz. İki ülke arasında düşmanca
yaklaşımların sebebini anlamak, izahını yapmak, zaten mümkün değildir” dedi.
'Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir'
Kılıç, Kayseri’de yabancı uyruklu kişinin bir kız çocuğunu
taciz ettiği iddiasına ilişkin, “Milliyeti, tabiyeti, hangi ülkenin vatandaşı
olduğunun hiçbir önemi yok. Bir çocuğa yönelik cinsel taciz, cinsel saldırı
hadisesi yaşandı. Bunu şiddetle, kınıyor, saldırgan tarafı lanetliyoruz. Bu
konular karşısında toplumun reaksiyonunu, tepkiselliğini, duyarlılığını elbette
ki anlayabiliyoruz ama her şeyden evvel bilmemiz lazımdır ki Türkiye
Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir” diye konuştu.
Kılıç, “Dramatik hadiseler karşısında Türkiye Cumhuriyeti
Devleti başta savcıları olmak üzere bütün kurumlarıyla görevinin başındadır.
Polis görevinin başındadır. Jandarma görevinin başındadır. Cumhuriyetin
savcıları görevinin başındadır. Bu tür hadiseler sivil şahısların,
vatandaşlarımızın ya da vatandaşı olmayanların kendi hakkını kendi eliyle alma
yoluna sapmaları, çıkar yol değildir” ifadelerini kullandı.
'Sığınmacı karşıtlığı had safaya çıktı'
Kılıç, "Türkiye'de özellikle son aylarda sığınmacı,
mülteci ya da yabancı karşıtlığı had safhaya çıkmış bulunmaktadır. Türkiye'nin
elbette ki mülteciler meselesini yönetmek gibi bir problemi vardır. Devlet
kurumlarıyla, mülteci meselesinde çözüm yollarını bulmak alternatif Yollar
açmak, seçim öncesi topluma verilen sözler doğrultusunda onurlu geri dönüşleri
teşvik etmekle mükelleftir” şeklinde konuştu.
'Yabancı düşmanlığını kesin bir dille reddediyoruz'
Muhalif siyasilerin ırkçı söylemlerden uzak durması
gerektiğini söyleyen Kılıç, şunları kaydetti:
Yabancı düşmanlığını da kesin bir dille reddediyoruz.
Türkiye'de ırkçılık ya da yabancı düşmanlığı üzerinden siyaset yapan seçmeni
konsolide etmeye çalışan, partisini ayakta tutmayı ırkçılığa ve yabancı
düşmanlığına dayandıran siyaset anlayışını kesin bir dille reddediyoruz.
Irkçılığa varan siyaset dilinin sokakları ne hale getirebileceğinin provasını
Kayseri'de gördük. Bütün vatandaşlarımızı sağduyulu olmaya, temkinli
davranmaya, akıl ve mantık yolundan çıkmamaya, devlete ve kurumlarına güvenmeye
davet ediyoruz.
'Siyasetçiler temiz dil ile hareket etmeli'
Mülteciler meselesinin Türkiye’nin en büyük problemlerinden
bir tanesi olduğunu ifade eden Kılıç, şöyle konuştu:
5-10 yıl sonra bugün gerekli adımlar atılmadığı takdirde bu
mesele daha kritik boyutlar kazanabilecektir. Ama meselenin çözümü yabancı
düşmanlığında değildir. Irkçılıkta değildir. Yabancılara ait iş yerlerine,
konutlara, araçlara ya da varlıklara saldırmak hiç değildir. Siyaset Yapan
herkes bu konuda temiz bir dille hareket etmeli, vatandaşlarımızı doğruya
yönlendirmelidir. Aksi takdirde yaşanabilecek her türlü sosyal ve toplumsal
olaydan işlenebilecek suçlardan, bu nefret dilini kışkırtan teşvik eden siyasetçiler
de payına düşeni alacaktır. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaya özenle davet
ediyoruz. Siyasetçilerimizi de zaten nefret diline karşı duyarlılık vazifesine
davet ediyoruz.
'Ay yıldızlı al bayrağımıza yönelik saldırıları
reddediyoruz'
Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına yakın noktalarda Suriye'deki
yerleşim yerlerinde ay yıldızlı al bayrağımıza yönelik olarak vuku bulan
saldırıları da kesin bir nefretle reddediyoruz. Saldırganları kınıyoruz,
lanetliyoruz. Ay yıldızlı al bayrağımız bu coğrafyada yüzyıllar boyunca
ezilenlerin, dışlananların, hortlananların mazlum ve mağdurların sığınağı olmuş
bir bayraktır. Ay yıldızlı al bayrağı ezilenleri, dışlananları, horlananları,
adaletsizliğe maruz kalanları, onuru çiğnenenleri, köleleştirilen, özgürlüğü
gasp edilenleri gölgesinde barındırmış, yüzyıllar boyunca coğrafyamızda mal
Surların hamisi rolünü başarıyla vazifesini icra etmiş bir bayraktır.
Bayrağımıza yönelik bu hain onursuz ve alçakça saldırıları kimden geriye olursa
olsun kınıyor ve lanetliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün makamları
milletimizin aziz ve asil bayrağını koruma vazifesini yerine getirme konusunda
üzerine düşen misyonun ve vazifenin sorumluluğun gereğini yerine getirecektir.
Normalleşme adımlarına destek
Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme adımlarının
ilişkin de konuşan Kılıç, “Yeniden Refah Partisi olarak Türkiye Cumhuriyeti ile
Suriye Devleti arasında normalleşme yönünde verilen mesajları destekliyor ve
teşvik ediyoruz. İki ülke arasında düşmanca yaklaşımların sebebini anlamak,
izahını yapmak, zaten mümkün değildir” ifadesini kullandı.
Kılıç, “Suriye'de iç savaş nedeniyle kaçan ya da ülkesini
terk etmeye zorlananların sığınağı yine Türkiye olmuştur. Türkiye sığınanların
her türlü maddi manevi külfetini çekmek durumunda kalmıştır. Bölgede demografik
yapılar bozulmuştur. Suriye'nin bozulmuştur. Irak'ın demokrasisi bozulmuştur ve
aynı zamanda Türkiye'mizin de demokratik yapısı bozulmuştur. Cumhurbaşkanı
tarafından yapılan açıklamalar doğrultusunda Türkiye ile Suriye arasında
normalleşme yönünde atılacak olan adımlara Yeni Refah Partisi olarak gereken
desteği vermeye hazırız” şeklinde konuştu.
'Türkiye ve Suriye düşman değil, dost iki devlettir'
Kılıç, şu ifadelere yer verdi:
Türkiye ve Suriye düşman değil tarihten bu yana devam eden
gelen ilişkileriyle dost iki devlettir. Bölgedeki düşmanların gönlünce at
koşturmaması için düşmanın sevilme dostun üzülmemesi için Türkiye ile
Suriye'nin acilen normalleşmesi, barış iklimine dönmesi ve Türkiye'deki Suriye
vatandaşlarına onurlu geri dönüş kapılarının ardına kadar açılması elzemdir.
Suriye’de Türk bayrağına yapılan saldırılara ilişkinde
konuşan Kılıç, “Suriye'nin Türkiye sınırındaki yerleşim yerlerinde aziz ve asil
bayrağımıza yönelik saldırıların gerçekleşmesinin arkasında Türkiye ve Suriye
arasındaki normalleşme zeminini yok etmeye yönelik bir provokasyon var mıdır?
Bayrağımıza yönelik saldırıların amacı Türkiye ve Suriye arasındaki normalleşme
iklimini dinamitlemek olabilir mi? Bu konuyla ilgili olarak da devletimizin ve
istihbarat birimlerimizin gereken çalışmayı yapmak ve önlemleri almak vazifesi
vardır. Her kim Türkiye Suriye ilişkilerinin normalleşmesini provoke etmeye
çalışırsa çalışsın Türkiye'nin devlet aklı bu provokasyonları aşabilecek
deneyimde ve tarihsel birikimdedir. Bunun da altını özlemle çiziyoruz”
ifadelerini kullandı.