Öğrenciler, yer çekimini bulan bilim insanı Isaac Newton'un
başına düşen elmanın yetiştiği ağacın soyundan gelen, Trinity Koleji'ndeki
"Newton ağacı" altında çadır kurdu.
Kolej yönetimi ise, ağacın çevresini ahşap plakalar ve üzeri
branda örtülü barikatlarla çevirerek hem eylem alanının dışardan görünmesini
engelledi hem de eylemin sona erdirilmesini istedi.
Bunun üzerine öğrenciler, kaldırdıkları çadırlarını St
John's Koleji'nde tekrar kurarak eylemlerini sürdürdü.
Öğrenim hayatlarının etkilenmemesi için yüzlerini ve
kimliklerini gizleyen öğrenciler, üniversitenin İsrail merkezli savunma şirketi
Elbit Systems ile milyonlarca sterlinlik yatırım ilişkisi olduğunu belirtti.
Hancock Davies adını kullanan öğrenci, "(Newton
ağacının bulunduğu) Trinity Koleji tahliye kararı çıkardı çünkü bizim ne
istediğimizi anlamıyorlar. Sadece baskıyla yanıt veriyorlar. Nereden finansal
kar elde ettikleri konusunda sorumluluk almıyorlar." dedi.
Davies, öğrencilerin bir soykırıma karşı Filistinlilerle
dayanışma içinde olduğunu vurgulayarak "Halk da bize destek veriyor.
İnsanlar bu kurumların nasıl bir dahlinin olduğunu anlıyor. Trinity Koleji,
İngiltere'nin en büyük toprak sahibi kurumlardan biri. Onun topraklarında
yaşayanlar ve Cambridge öğrencisi olmayan ama bu şehirde yaşayanlar, böylesine
finansal gücü olan ve başka bir yerdeki katliamı destekleyen bir kurumun
komşusu olmak istemiyor." diye konuştu.
Trinity Koleji'nden soykırımdaki sorumluluğunu kabul
etmesini ve söz konusu şirketlerle olan ilişkisini sonlandırmasını isteyen
Davies, "Belli ki devam eden katliamdan mutlular. Yaptıkları tek şey bu
soykırımda işbirliği içinde oldukları gerçeğini gösteren her şeye baskı
uygulamak." ifadelerini kullandı.
Davies, Cambridge Üniversitesi'nin King's Koleji'nin,
öğrenci taleplerine kulak verip işbirlikleri konusunda inceleme başlattığını
hatırlatarak üniversitenin diğer kolejlerinin, var olan düzenden memnun ya da
korkak olduklarını söyledi.
İsminin Carl olduğunu söyleyen eylemci öğrenci ise Cambridge
Üniversitesi'nin tüm kolejlerinden, İsrailli şirketler ya da İsrail'e destek
veren şirketlerle olan ilişkilerini kesmesini ve ilişkilerin detaylarını
açıklamasını istedi.
Tüm kolejlerin King's Koleji'ni takip etmesi gerektiğini
söyleyen Carl, "Cambridge bu ülkedeki en güçlü ve zengin kurumlardan biri.
St. John's Koleji de üniversitenin en zengin kolejlerinden biri. Güçlü bir
bağış fonu var. Nereye yatırım yaptıklarını bilmiyoruz. St. John's bize nereye
yatırım yaptığını söylemiyor. Nereye yatırım yaptıklarını bilmek ve
ilişkilerini kesmelerini istiyoruz." dedi.
Carl, üniversiteden Filistinlilere yönelik talepleri
olduğunu da dile getirerek "Filistinli öğrenciler için burslar vermelerini
ve işgal güçleri tarafından Gazze'deki tüm üniversiteler yıkıldığından eğitimin
yeniden inşası ve devamı için gösterilecek çabalara katılım sağlanmasını istiyoruz."
diye konuştu.
Cambridge Üniversitesinin Gazzeli öğrenci ve araştırmacılara destek verebilecek güçte olduğunu belirten Carl, "Şu an en önemli adım ilişkilerin kesilmesi ve işgali normalleştirmeye bir son verilmesi olacak. İşgal güçleriyle akademik işbirliklerimiz, silah şirketlerinde yatırımlarımız varken dünyaya verdiğimiz mesaj soykırımın devam etmesinin normal olduğudur." değerlendirmesini yaptı.