İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı
Tuğgeneral İsmail Kaani, Dünya Kudüs Günü dolayısıyla yaptığı konuşmada şunları
söyledi: "Kudüs Günü'nü İslam'ın hayat günü olarak niteleyen İmam
Humeyni'nin (r.a.) yüce ruhuna Allah'ın salât ve selamı olsun ve rahmetli İmam
Humeyni'nin aydınlık yolunu takip etmeye devam eden, Kudüs'e pratik destekte
öncülük eden ve İslam ümmetine liderlik eden salih halefi sevgili İmam
Hamanei'ye de salât ve selam olsun."
Bu yıl Kudüs Günü'nü suçlu Siyonist rejimin, Amerika'nın
desteğiyle mazlum Filistin halkına karşı en vahşi suçlarını işlediği bir
dönemde kutluyoruz. Öte yandan mazlum Filistin halkı, topyekûn ve eşi benzeri
görülmemiş bir direnişle otoritesini kanıtlamıştır.
Şehit Seyyid Hasan Nasrallah, Şehit İsmail Heniyye ve Şehit
Seyyid İbrahim Reisi gibi büyük şehitlerimizin anısını saygıyla anmak yerinde
olacaktır; geçtiğimiz yıl ve bugün bu programda konuşan üç değerli şahsiyet,
ilahi rahmetin en yüksek makamlarda misafiridir. Ayrıca Filistin, Lübnan ve
diğer cephelerde Yemen, Irak, Suriye ve İran İslam Cumhuriyeti'ndeki direnişe
destek verirken hayatlarını feda eden tüm asil şehitlerimizi de anmalıyız.
Bu direniş sahnelerinden biri de Filistin halkına destek
olmak için müzakere meydanında yaşandı. Filistin halkının meşru haklarını
güvence altına almak için Filistinli kardeşlerimizle müzakere meydanında savaş
meydanında kararlı duruşunu sürdürmesiydi.
Aksa Tufanı yeni bir olguyu ortaya koydu. Aksa Tufanı'ndaki
sahaların birliği, direniş cephesinin gücünü tüm dünyaya gösteren bir olguya
dönüştü. Ayrıca dünyadaki tüm Müslüman milletleri ve özgür milletleri ön plana
çıkarmak, Aksa Tufanı'nda sergilenen yeni olgulardan biriydi.
Aksa Tufanı bir kez daha samimi direnişiyle ilahi vaadin
gerçekleştiğini göstermiş, hakkın batıla nasıl galip geldiğini göstermiştir.
Filistin'den Lübnan'a kadar uzanan ve çeşitli bölgelerdeki özgür ulusların da
desteğiyle sürdürülen bu direniş süreci şunu göstermiştir ki; düşman direnişle
çatışmasını artırdıkça direniş de daha fazla güç ve kudret kazanmaktadır. Bu
dönemde savaş meydanlarında yaşanan değerli sahneler, Siyonist rejimin
suçlarının ve Amerikan desteğinin direnişi hiçbir zaman sınırlayamadığını
ortaya koydu. Aksine direniş daha da güçlendi.
Bugün Filistin'deki direniş şüphesiz Aksa Tufanı
dönemindekinden daha güçlüdür. Hiç şüphe yok ki Siyonist rejimin işlediği
suçlar insanların evlerinin yıkılması, değerli şahsiyetlerin şehit edilmesi
gibi tahribatlara yol açmıştır ve bu gerçekler göz ardı edilemez. Ancak
yakından bakıldığında, direnişin zayıflamadığı, hatta daha da derinleşip
güçlendiği anlaşılıyor.
Bunun sebebi, Siyonist rejimin 15 ay süren suçları boyunca
direnişin azalmaması, aksine her geçen gün daha da güçlenmesi ve kapsamının tüm
dünyaya yayılmasıdır.
İslam ümmetinin Kudüs Günü'nün derinliği ve değerine, mukaddes şehir Kudüs'ün savunulmasına her zamankinden daha fazla ilgi ve alaka duyduğu bir zamanda Kudüs Günü'nü kutluyoruz. Aynı şekilde dünyanın özgür ulusları da bu değerli kavrama her zamankinden daha fazla aşina olmuş durumdalar ve mazlum Filistin halkını savunmak için sokaklara çıkmaya hazırlar. Bu, Kudüs'ün ve mazlum Filistin halkının meşruiyetinin yattığını ve bu hakikat yolunun kesin zafere kadar devam edeceğini göstermektedir.
Düşman, suç yoluyla dünya milletlerinin ve insanlarının kalbinde yer edinemeyeceğini bilmelidir. Bilakis kendilerini daha da aşağılıyorlar. İslam Cumhuriyeti, geçmişte olduğu gibi bugün de Filistin halkının yanındadır ve Kudüs-ü Şerif'i savunmaktadır, tıpkı Aksa Tufanı'nda ve öncesinde yaptığı gibidir ve farklı tedbirlerle, ister Direniş Cephesi Mücahitlerini destekleyip desteklemek, isterse Gerçek Vaat 1 ve 2 Operasyonları gibi doğrudan operasyonlar yürütmek yoluyla, bölgedeki mazlum Filistin halkını ve İslami direnişi desteklemeye devam ediyor."
Kudüs Gücü Komutanı, İslam Cumhuriyeti'nin sarsılmaz bir dimdik ayakta olduğunu ve bu gücün, Allah'ın izniyle Kutsal Kudüs'ün nihai zaferi ve kurtuluşu sağlanana kadar devam edeceğini belirterek sözlerini tamamladı/tesnim