HAMAS dün sabah Gazze Şeridi'ndeki ateşkes önerisine
kendisinin ve Filistinli grupların yanıtını ilettiğini duyurdu. İsrail
Başbakanlık Ofisi, arabulucuların HAMAS'ın yanıtını İsrail müzakere ekibine
verdiğini ve yanıtın şu anda değerlendirilmekte olduğunu belirtti.
Müzakerelere yakın Filistinli kaynaklar, grupların kalıcı
ateşkes önerisine ilişkin resmi yanıtlarını kendi aralarında yaptıkları
kapsamlı istişarelerin ardından sunduklarını söyledi.
Kaynaklar, yanıtın ağırlıklı olarak insani yardımın girişi,
işgalcilerin çekilmesine ilişkin haritalar ve saldırıların durdurulmasına
ilişkin garanti konularına odaklandığını açıkladı.
El-Mayadeen’in uzmanlarından Hani al-Dali, yanıtın "mahkumlar
konusu ele alınmadığı için sadece bir çerçeve belgesi" olduğunu ve üç
önemli noktayı içerdiğini açıkladı.
Bu noktalardan ilki, yardımların 19 Ocak 2025'te yayınlanan
insani protokole uygun olması gerektiği.
İkinci nokta, 2 Mart'ta varılan anlaşmaya uygun olarak
İsrail'in Gazze'den çekilmesini öngörüyor ve işgale herhangi bir meşruiyet
kazandırmamak için küçük oranlarda bile olsa Gazze Şeridi'nde kalmasına izin
vermiyor.
Üçüncü nokta ise 60 günlük ateşkesin ardından saldırganlığın
durdurulmasına yönelik gerçek garantilerin verilmesini ve uzun bir ateşkes için
kapsamlı müzakerelerin tam çekilme, yeniden inşa, yardım ve mahkumları garanti
altına alacak şekilde sürdürülmesini gerektiriyor.
Ayrıca HAMAS'ın anlaşma kapsamında Gazze Şeridi'nin dünyaya
açılan kapısı olarak bilinen Refah Sınır Kapısı'nın iki yönlü açılmasını talep
ettiği aktarıldı.
HAMAS’ın teklifinin kabul edilmesi halinde İsrail
saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana Refah Sınır Kapısı ilk kez
açılacak.
İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki işgali sürdürme ısrarı
nedeniyle Doha’da yürütülen müzakereler tıkanmıştı.
İsrail devlet televizyonu KAN, üzerinde bir türlü
uzlaşılamayan İsrail ordusunun Gazze'den çekilme haritasına ve takvimine
ilişkin konuda, arabulucuların İsrail'in yeni önerisini HAMAS'a sunduğunu
aktarmıştı.
İsrail'in sunduğu yeni önerinin, Morag Koridoru'ndan
çekilmenin yanı sıra tampon bölgenin de daraltılmasını içerdiği iddia
edilmişti.
Ayrıca KAN'ın haberine göre, İsrailli Bakanlar, ateşkes
anlaşmasından sonra savaşa geri dönme ihtimalinin çok düşük olduğu
değerlendirmesinde bulundu.
Bakanlar, hem Başbakan Binyamin Netanyahu hem de Genelkurmay
Başkanı Eyal Zamir'in 60 günlük ateşkesi kapsayan anlaşmanın ardından Gazze
Şeridi'ne saldırıları tamamen sona erdirmeyi düşündüğünü söyledi.
Bakanlar, ateşkesin ardından İsrail’in "savaş
hedeflerine" ulaşamaması halinde Gazze’ye saldırılara tekrar başlanacağına
dair Netanyahu'nun Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı
Itamar Ben-Gvir'e güvence verdiğini de belirtti.
İsrail devlet televizyonu KAN'a konuşan İsrailli güvenlik
yetkilileri ise Netanyahu ve Zamir'in saldırıları kalıcı olarak sona erdirme
niyetinin sebeplerinden birinin Gazze'deki kuvvetlerin yıpranması olduğuna
işaret etti.
Genelkurmay Başkanı Zamir’in, Netanyahu'ya Gazze'deki askeri
unsurların durumuna ilişkin detaylı bilgilendirme yaptığını ve mevcut durumun
göz ardı edilemeyecek noktada olduğunu belirten güvenlik yetkilileri,
Netanyahu'nun İsrail halkının da saldırıların sona erdirilmesini istediğini anladığını
vurguladı.
Öte yandan haberde, iki haftadan uzun bir süredir ateşkes
müzakereleri için Katar'ın başkenti Doha’da bulunan İsrail heyetinin Gazze’ye
saldırıların kalıcı olarak sona erdirilmesini arabulucularla görüşmek üzere
yetkilendirildiği de hatırlatıldı.
Ancak şu ana kadar kalıcı ateşkese ilişkin bir anlaşmaya
varılamadığı da belirtildi.
İsrail Hükûmeti’ne işgal altındaki Batı Şeria'nın ilhakı
için çağrı yapan karar, 120 sandalyeli Meclis’te 71 milletvekilinin oyuyla
kabul edildi. İsrail Meclisi, önceki gün düzenlenen oturumda, hükûmete, 1967'de
işgal ettiği Filistin toprağı Batı Şeria'nın ilhak edilmesi için çağrı yapan
kararı oyladı. Meclis’teki 120 milletvekilinden 71'i kararın lehinde, 13'ü
aleyhinde, kalanlar ise çekimser oy kullandı. Meclis’te kabul edilen kararda,
Batı Şeria'nın "Yahudi halkının tarihi, kültürel ve manevi anavatanı ve
İsrail topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu" iddia edildi. Karar
metninde ayrıca işgal altındaki Batı Şeria'da Filistin Devleti’nin kurulmasına
karşı çıkılırken, bunun "İsrail Devleti ve vatandaşları için varoluşsal
bir tehdit olacağı" öne sürüldü. İsrail Meclisi’nde kabul edilen bu
kararla "Filistin Devleti fikrinin gündemden çıkartıldığı" savunuldu.
Türkiye'nin de aralarında olduğu 10 ülke, Arap Birliği ve
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), işgal altındaki Batı Şeria'da sözde
"İsrail egemenliğini" dayatan bildirinin İsrail Meclisince
onaylanmasını şiddetle kınadı. Kınayan ülkeler arasında Bahreyn, Mısır,
Endonezya, Ürdün, Nijerya, Filistin, Katar, Suudi Arabistan, Türkiye, Birleşik
Arap Emirlikleri var/aydınlık