Hizbullah'ın insansız hava aracıyla topladığı Siyonistlerin
hassas mevzilerini gösteren görüntülerin ikinci bölümünün yayınlanmasının medyada
ve Siyonist çevrelerdeki yankıları devam ederken, işgal altındaki Filistin'in
kuzeyindeki Siyonist rejim TV kanallarından Kanal 12 muhabiri Guy Faron bu sabah
şu açıklamalarda bulundu: ‘Golan Tepeleri üzerinde Hizbullah'ın roket
saldırısından kaynaklanan siyah bir duman bulutu görülüyor.’
HİZBULLAH’IN SALDIRILARININ ARDINDAN İŞGAL ALTINDAKİ
GOLAN'DA SİYONİSTLERİN YAŞADIĞI DEHŞET
Siyonist rejim TV kanallarından Kanal 12 muhabiri Guy Faron
açıklamalarının devamında şunları söyledi: ‘Golan'dan kaçan İsrailliler
kendilerini güçsüz ve güvensiz hissediyorlar ve bu, Hizbullah'ın İsrail
Ordusu'nun 210. Golan Tugaylığındaki Nafah üssündeki karargâhını düzinelerce
Katyuşa roketiyle vurmasının ardından gerçekleşti.
Görünüşe göre Hizbullah ateş etme menzilini artırmak istiyor
ve bu kez Golan'daki İsrail askeri mevzilerini füzelerinin hedefine
yerleştirdi. 9 aydır aralıksız devam eden savaşın gölgesinde şimdi ortaya çıkan
soru şu: İsrail'in stratejisi tam olarak nedir? İsrail'in saldırdığı ve
Hizbullah'ın da anında karşılık verdiği bir durumda yerleşimciler uzun süredir
bu yıpranmanın içinde sıkışıp kalmış durumda ve hiçbir değişiklik göremiyor ve
kendilerini sürekli güvensiz hissediyorlar.’
Öte yandan işgal altındaki Golan'da Bölgesel Konsey olarak
bilinen enstitünün başkanı Uri Kilner da şunları söyledi: ‘Kabineye ve orduya
gidip Golan'ın Hizbullah'ın savaş alanı haline gelmesine nasıl izin
verdiklerini sormalıyız.’
İbrani gazetesi Maariv de bu amaçla hazırladığı bir raporda şu
açıklamalarda bulundu: ‘Golan sakinlerinin Hizbullah'ın yakın zamanda iki
kişiyi öldüren ağır roketlerine maruz kalmasından sonra yerleşimciler son
derece hayal kırıklığına uğradı ve bu duruma devam edemeyecekler.’
İşgal altındaki Golan'daki bölgesel konseydeki diğer
Siyonist yetkililerden Yehuda Deva da kuzeydeki güvenlik durumunun değiştirilmesini
istedi ve şunları söyledi: ‘İsrail kabinesi, İsrail'in güvenlik kuşağının bizim
kuzey cephemizde mi yoksa güney Lübnan'da mı olduğuna karar vermelidir.’
HİZBULLAH HAYFA'YA HER GÜN 4 BİN ROKET ATABİLİYOR
Öte yandan Siyonist medya, Hizbullah'ın saldırıları
sonucunda Esb’a el Celil'deki alanların yüzde 70'inden fazlasının zarar
gördüğünü bildirdi.
İşgal altındaki Hayfa'nın belediye başkanı Yuna Yahav bu
konuda şunları söyledi: ‘Gerçek bir tehlikenin ortasındayız, Hizbullah bizi yok
ediyor ve Netanyahu'nun kabinesi hiçbir şey yapmıyor ve kuzeyi umursamıyor.
Hizbullah, Temmuz 2006 savaşında Hayfa'ya yaklaşık 200
hassas olmayan roket fırlatabilirken şimdi bize günde 4 bin hassas roket
fırlatabiliyor ve bu bizi tamamen farklı bir duruma sokuyor.’
Bu Siyonist yetkili, Hizbullah'ın Hayfa'daki petrokimya
tesislerine saldırma ihtimali hakkında şunları söyledi: ‘2006 savaşı sırasında
İsrail Başbakanı Ehud Olmert ve diğer bakanlar Hayfa'ya gelerek bu bölgeyi incelediler
ancak mevcut savaşta yetkililerin böyle bir eylemini görmüyoruz.’
İbrani medyası aynı zamanda şu açıklamalarda bulundu: ‘Yerleşimciler
arasında, Hizbullah'ın Hayfa'daki endüstrilere yönelik saldırılarının sonuçları
konusunda endişeler var ve tahminen 3,2 milyon yerleşimci, tehlikeli tesislerin
hedef alınması durumunda sağlıklarının ciddi şekilde tehdit edileceği
bölgelerde yaşıyor.
Hayfa bölgesinde bin 500 tehlikeli madde kaynağı var ve hedef
alınmaları halinde bu büyük bir felakete yol açacaktır ve İsrail'in can ve
mallarına vereceği zarar hayal bile edilemeyecek boyutlardadır.
Ayrıca işgal altındaki Filistin'in kuzey cephesi konularında
uzman olan Siyonist rejimin Alma Araştırma Merkezi müdürü Tal Perry de bu konuyla
ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu: ‘Hizbullah ile kapsamlı bir savaşın ilk
günlerinde bu grup esas olarak Hayfa bölgesine odaklanacak ve orada yaşamak
imkansız hale gelecektir.
Hayfa, Hizbullah'la yapılacak büyük savaşta haritada kırmızı
olacaktır. Bu bölge Hizbullah için üç nedenden dolayı çekiciliğe sahiptir: Birincisi,
300 bin veya daha fazla nüfusa sahip üçüncü büyük şehirdir. İkincisi, İsrail'in
limanları, petrol rafinerileri, askeri kampları, güvenlik fabrikaları, enerji
santralleri ve büyük miktarda tehlikeli maddenin depolandığı tesisleri içeren
en önemli stratejik tesisleri ve altyapısı Hayfa'da bulunmaktadır. Üçüncü neden
ise Hayfa'nın savaşa hazır olmamasıdır.
Ancak İsrail'in, Gazze savaşından bu yana yerinden edilen
binlerce insanın yanı sıra Hayfa sakinlerini de tahliye etme planı yok. Hayfa
nüfusunun yarısından fazlasının sağlam odaları yok ve birçoğu oldukça eskimiş
binalarda yaşıyor. Tek çözüm, gecekondu gibi kentsel ve yeraltı barınakları
yaratmaktır ama gerçekten de böyle nasıl yaşayabilirsiniz?’